KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli kurum başkanları, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın değerli mensupları, değerli basın mensupları; hepinizi sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumuza teşekkür ediyorum.

Konuşmamın başında bir iki konuya temas edeceğim. Başta Sayın Garo Paylan yaklaşık 110 bin civarında olan serbest muhasebeci, mali müşavir, hatta yeminli mali müşavir meslek mensuplarını töhmet altında bırakır bir ifade kullandı. Ben de her ne kadar mesleği icra etmesem de bir mali müşavirim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onu da mı yaptın?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yetkim var, belgem var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben de öyleyim bu arada, ben de öyleyim; ben de o 110 binin içindeyim.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Dolayısıyla, sizi bu meslek mensuplarımızı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mükelleflerin basıncı var, bilmiyor musunuz? Hiç yaşamadınız mı?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet, o zaman siz de kendi meslek mensuplarınızı töhmet altında bıraktınız. Sanki vergi kaçıran kişiler gibi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, mükellef basıncı var mali müşavirlerin üzerinde.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan... Sayın Paylan...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Lütfen... Bu konuda sizi özür dilemeye davet ediyorum.

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Öyle demediniz ama o şekilde söylemediniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Bazı" dedim ama.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Yılmaz, ifadeleriniz arasında bizi...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - O "bazı"ya siz giriyor musunuz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bana da söylediler. "10 bin lira çıkar." diyor, mükellef geliyor. Sen çıkarmazsan başka mali müşavire gidiyor.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar lütfen ya... Sayın Paylan...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Durmuş Yılmaz, bizi "müttefikiniz FETÖ" gibi bir ifadeyle -tırnak içinde- suçladınız. Bunu şiddetle reddediyoruz ve size iade ediyoruz. FETÖ'yle nasıl mücadele ettiğimizi, edildiğini cümle âlem biliyor, dost düşman biliyor, herkes biliyor. 15 Temmuz ihanet girişimi karşısında dik duran ve bunu püskürten, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK PARTİ kadrolarına ve bunu Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk milletine yapılmış bir saygısızlık olarak bunu iddia ediyorum. FETÖ'yle mücadele ettiğimizi buradan tekrar ilan ediyorum. FETÖ Türk milletinin, hepimizin düşmanıdır. Dolayısıyla bu konuda bulunduğunuz pozisyona bakın, lütfen kendinizi çek edin ve bu ifadeniz bizi incitmiştir, şehitlerimizi de incitmiştir, lütfen özür dileyin. Hiç kimse FETÖ'yle... FETÖ Türkiye'nin düşmanıdır.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Şehitlerimize rahmet diliyorum. Özür dilemiyorum.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bu değerlendirmelerden sonra bütçe hükûmetlere gelir toplama ve harcama yetkisi veren bir kanundur. Türkiye'de bütçe hakkı Meclisindir elbette ama bütçeyi kullanma hakkı da hükûmetlerindir. On yedi yıldır Hükûmet etmenin haklı onurunu yaşıyoruz. On yedi yılda geçici bütçeler hariç 17 bütçe hazırladık, şimdi 18'inci bütçeyi görüşüyoruz.

Demokrasiler tahammül rejimidir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Saygı rejimidir.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Muhalefet demokrasilerde vardır, doğrudur ama "Elinde çekiçten başka aleti olmayanlar bütün sorunları çivi olarak görürler." demiş bir düşünür.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben dedim.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Abraham Maslow demiş, siz ondan kopya almışsınızdır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Alıntı yaptım.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bilinmelidir ki Hükûmeti zaafa uğratmak için elinden gelen her türlü tezviratı yapanlar yanlış yapıyor. "Komşumun evi yansa da yumurtamı pişirsem." diyen anlayıştan kurtulmak lazım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Terörist" diyor eleştirirken.

SALİH CORA (Trabzon) - Ne alakası var?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Hükûmet hepimizin Hükûmetidir, bütün Türk milletinin Hükûmetidir. Eğer Hükûmet zaafa uğrarsa Türkiye zaafa uğrar, bu bilinmelidir. Hükûmet Türkiye'nin Hükûmeti, Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, cumhurun Cumhurbaşkanıdır, cumhur da Türk milletidir. Bunun ötesinde, Sayın Cumhurbaşkanımız, aynı zamanda bütün mazlumların da lideridir. O bakımdan Hükûmetin zaafa uğraması sadece Hükûmeti değil, hepimizi ilgilendirmektedir. Ben muhalefetimizi sorumlu muhalefete davet ediyorum. Dün söylediğim gibi, eğer Türkiye'de bazı işler istenildiği gibi gitmiyorsa, söz gelimi güvende bir eksiklik varsa bu güveni tesis etmek başta Hükûmetin, Hükûmetin partisinin olmakla birlikte aynı zamanda tüm siyasi partilerin de görevidir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, her alanda olduğu gibi ekonomik alanda da son yıllarda açık açık bir saldırıya maruz kalmıştır. Tankla, uçakla, füzeyle, topla yapamadıklarını dövizle, faizle yapmaya kalktılar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kim?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Türkiye'nin düşmanları.

SALİH CORA (Trabzon) - Ve yardakçıları.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bunu bilmeyecek ne var? Bilmiyor musunuz yoksa? Ama başaramadılar, başaramadılar, başaramayacaklar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir şahıs mı var yani?

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Manipüle etmeyin ya! Manipüle etmeyin.

SALİH CORA (Trabzon) - Kim olduğunu ben açıklayacağım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Açıkla, açıkla.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Asıl amaçları, Türkiye'ye, Türk milletine diz çöktürmektir, milletimizi esir etmektir. Ekonomimizde yapılan saldırıların başka bir izahı yoktur. Dolayısıyla ekonomimize yapılan bu saldırıların bağımsızlığımıza, hürriyetimize, bayrağımıza, ezanımıza yapılan saldırılardan bir farkı olmadığını hepinizin bilmesi lazım.

Ben konuşmamın ana nirengisini Türk kamu bankalarının reel sektörü desteklemek için verdiği kredileri anlatarak bitirmek istiyorum. Türk bankacılık sektörü, reel sektör ile tasarruf sahipleri arasında gördüğü köprü vazifesiyle ekonomik aktivitenin gelişmesinde kilit rol oynamaktadır. Reel sektörün büyük yatırımlar yapabilmesi ve ölçeğini büyütebilmesi için ihtiyaç duyduğu fonları uygun şartlarda temin etmesi gerekmektedir. Ayrıca, yurt içi tasarrufların ve sermayenin üretken projelere ve yatırımlara yönlendirilmesinde bankacılık sektörü, sermaye piyasaları ve finans sektörünün gelişmişlik düzeyi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenlerle bankacılık, sermaye ve finans sektörünün sağlam temeller üzerinde istikrarlı ve sağlıklı bir biçimde büyümesi için gerekli tüm çalışmaların kararlılıkla yürütüldüğünü görmekteyiz. Bu çalışmalar neticesinde bankacılık sektörümüz, banka dışı finansal kesimimiz ve sermaye piyasalarımız gelişmekte, finansal araçlarımız çeşitlenmekte ve yatırımcı tabanımız genişlemektedir. Böylece finans sektörümüz, ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlamaktadır. AK PARTİ hükûmetleri döneminde, 2002 yılından beri finans sektörünün sağlam temeller üzerinde istikrarlı ve sağlıklı bir biçimde büyümesi için çalışmaların kararlılıkla yürütüldüğüne şahit olduk, olmaya devam ediyoruz. Türkiye'de bankacılık sektöründe finans alanında köklü bir dönüşüm hayata geçirilmiştir. Yenilenen kanunlar ve ikincil mevzuat düzenlemeleri ile bankacılıkta yasal altyapı sağlamlaştırılmış ve bankaların denetim ve gözetim çerçevesi uluslararası standartlara yükseltilmiştir. Mali yapısı güçlü olmayan bankaların, sermaye artırma, birleşme ve satın alma gibi yollarla daha sağlam bir yapıya kavuşturulması sağlanmıştır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yasal alt sınır olan yüzde 8'in oldukça üzerinde yüzde 12'Iik sermaye yeterlilik oranı hedefi belirlenmiştir. Ayrıca, makro ihtiyati tedbirleri etkin bir şekilde uygulayarak finansal piyasaları dengeleyici önlemler alınmıştır. Hayata geçirilen reformlar neticesinde bankacılık sektörü daha gelişmiş, daha verimli, daha etkin ve daha sağlam bir yapıya kavuşmaktadır. Bankacılık sektörünün aracılık faaliyetlerini daha etkin yerine getirebilmesi ve finansmana erişimin önündeki engellerin azaltılması amacıyla bu alanda bir dizi adımlar atılmıştır. Böylece bankacılık sektörünün güçlü hâle gelmesi Türkiye'yi dışsal şoklara karşı önemli oranda dirençli hâle getirmiştir. Bu sayede 2008-2009 küresel kriz sürecinde tek bir Türk bankasında dahi sorun yaşanmamış, bankacılık sektörü devletten yardım talebinde bulunmamıştır.

Esnaf ve sanatkârlar, KOBİ'ler, çiftçiler ile ihracatçıların finansman ihtiyaçlarını uygun şartlarda karşılayabilmelerini teminen ihtisas bankaları ve özel görevli kamu bankaları tarafından kredi imkânları sunulmaktadır. Bu kapsamda kullandırılan düşük faizli krediler hazine tarafından sübvanse edilmektedir. Ayrıca, KOBİ'lerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla taşınırların rehin olarak gösterilmesine imkân sağlanmış ve Hazine Destekli Kredi Garanti Fonu Kefalet Sistemi daha etkin hâle getirilmiştir. Bu kapsamda bankalarımızın da önemli rol üstlendiği Portföy Garanti Sistemi ile sağlanan kefaletler kapsamında KOBİ ve KOBİ tanımı dışında kalan diğer firmalara hazine desteği ile sağlanan kefaletlerin miktarı ve yararlanıcı sayısını arttırmak için yeni adımlar atılmıştır. Yeniden düzenlenen Hazine Destekli Kefalet Sistemi'yle bu imkân daha geniş biçimde kullanıma açılmıştır.

2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren finansal piyasalarda meydana gelen dalgalanmalar reel sektörü ve dolayısıyla bankacılık sektörünü geçici bir baskı altına almış ve bilançolarında bozulmaya yol açmıştır. Bu dönemde, ekonomide meydana gelen yavaşlamayla birlikte bankaların kredi verme iştahı azalsa da kamu bankaları taşın altına elini koymuş ve düşük faizlerle verdikleri kredilerle reel sektörün kredi ihtiyacını karşılamayı sürdürmüştür. Böylece, sektörün kredi büyümesi kamu bankalarının öncülüğünde toparlanmaya başlamıştır.

2018 yılının son çeyreğinde 7 büyük bankanın temsilcilerinden konkordato heyeti oluşturulmuştur. Ülkemizdeki üretim ve ticaret başta olmak üzere, tüm sektörlerde faaliyet gösteren ekonominin can damarı olan KOBİ'lere yönelik uygun şartlarda finansman imkânı sunan KOBİ Değer Kredisi Paketi 14 bankanın katılımıyla 2019 yılı Ocak ayında devreye alınmıştır. KOBİ'lerimizin bu pakete olan yoğun ilgisinin devam etmesi ve sektör ihtiyaçları çerçevesinde paketin kapsamı genişletilerek KOBİ Değer Kredisi 2'yle yeni kredi paketi hazırlanmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın 20 milyar Türk liralık kefalet desteğiyle toplam 25 milyar TL kredi hacmi oluşturulması amaçlanmıştır. Ayrıca, esnaflarımıza düşük faizli kredi desteği sağlanmıştır.

Biraz kısaltacağım galiba çünkü iki dakikam var. Kamu bankaları reel sektörü destekleyen kredi politikalarıyla istihdama ve ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağlamayı amaçlayan işletmelerin finansmana kolay ulaşımı için çalışmaktadırlar. Bu kapsamda, kamu bankalarının katılımıyla birçok finansman ve kredi paketi devreye alınmıştır. İthalat bağımlılığı yüksek, dış ticaret açığı veren, istihdama katkı oranı yüksek ve ihracat potansiyeli yüksek sektörlerin desteklenmesi için 3 kamu bankasının katılımıyla İleri, Verimli, Millî Endüstri (İVME) Finansman Paketi uygulamaya konulmuştur. İhracat ve katma değerli ürün üretimini güçlendirmeyi hedefleyen İVME Finansman Paketi, sanayi ve tarım alanlarında üretim altyapısının gelişmesine katkı sağlamaktadır.

KOBİ Değer Kredisi 1 ve 2'yle İVME paketinin ardından finansman maliyetlerini hafifletmek amacıyla enflasyona endeksli, makul fiyatlı, Hazine Destekli Kefalet Sistemi çerçevesinde Kredi Garanti Fonu teminatlı olarak istihdam ve üretimin artırılmasında önemli role sahip KOBİ ve KOBİ dışı işletmeler için çeşitli bankaların katılımıyla Ekonomi Değer Kredi Paketi adıyla 25 milyar liralık destek paket hazırlanmıştır.

Ekonomimizin istikrarlı büyümesi için mevcut istihdam ile iş gücüne sağlıklı ve sürdürülebilir katkı sağlanması büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda, 3 kamu bankası tarafından ilave istihdam sağlama potansiyeli olan firmalara uygun şartlarda düşük maliyetli ve uzun vadeli işletme kredisi kullandırılmasına yönelik olarak imalat sanayi, hizmet sektörü, devam eden konut inşaat projeleri ve yurtdışı müteahhitlik sektörlerine istihdam odaklı işletme kredileri hayata geçirilmiştir.

Ayrıca, 2019 yılı Temmuz ayında yürürlüğe giren Finansal Yeniden Yapılandırma Kanunu'yla önemli bir adım daha atılmıştır. Bu adımla yargı yoluna başvurmadan sorunlu kredilerin yeniden yapılandırılması yönünde bankalar teşvik edilmiştir. Yeni Ekonomi Programı'nda belirtildiği gibi bankacılık sektörünün aktif kalitesini iyileştirecek, mali yapısını güçlendirecek ve kaynaklarını kaliteli ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek şekilde kullanmasını sağlayacak adımların atılmasına devam edilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Öztürk, lütfen tamamlayalım.

Buyurun.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Toparlıyorum.

Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Hükûmetimiz birçok alanda olduğu gibi finans sektöründe ve özellikle de bankacılık sektöründe aldığı kaliteli tedbirlerle, disiplinle finans sektöründe özellikle bankacılık sektöründe bir krizin yaşanmasına yol açmamıştır. 2002 yılından sonra bankacılıkta hiçbir bankanın batmaması da bunun en büyük göstergesidir.

Sayın Bakanım, ben şahsınızda Plan ve Bütçe Komisyonu AK PARTİ Grubu olarak grubum adına bütçenizin, Sayın Başkanlarım sizin de bütçelerinizin hayırlı, bereketli olmasını diliyor, çalışmalarınızda başarılar temenni ediyor, hepinize saygıyla selamlıyorum.