KOMİSYON KONUŞMASI

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Biliyorsunuz, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı en son çıkardığımız 6360 sayılı Büyükşehir Yasası'yla kapatılan özel idarelerin görevlerini yapmak üzere valilik bünyesinde kurulmuş bir kuruluştu. Bu yasa tasarısı görüşülürken, Sayın Bakanım ve diğer yetkili arkadaşlarımızın hepsi oradaydı, biz bunu söyledik. Böyle bir kurumun Türkiye'de yürümesi mümkün değil. Halkın özgür iradesiyle seçip, kendi oluşturduğu bir yerel yönetim birimi olan il özel idarelerinin kapatılmasının doğru olmadığını, çünkü bu idarelerin, ta Osmanlı'dan günümüze kadar çok önemli hizmetler ifa ettiğini söylemiştik.

Kapatılırken düşündüler, valilik bünyesinde böyle bir birimin oluşması özel idarenin, belediyenin yapamayacağı, belediyenin dışındaki bazı görevlerin... Ki bu başta koordinasyon görevi geliyor, çünkü bütün resmî dairelerin yatırımlarını koordine edecek bir birime ihtiyaç vardı, özel idareler yapıyordu; Adalet Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının, ne bileyim Kültür Bakanlığının bütün ihale gibi her türlü yatırım, altyapı hizmetlerini özel idareler yapıyordu. Siz bunları birdenbire kaldırdığınızda bir yerel yönetim birimi olan büyükşehir belediyesine verme şansınız yoktur. Dolayısıyla, ne yapacaksınız? Valilik bünyesinde, bir vali veya yardımcısının başkanlığında üç kişilik bir heyete bunu gördürmeye çalıştılar. Ancak, bunun da yürümediği çok kısa zamanda ortaya çıktı. Çünkü, tüzelkişiliği yok, yaptırım gücü olmayan, kendi özel kaynağı, öz geliri olmayan bir birim hâline geldi. Valiliğin bünyesinde... Yani bizde bir söz vardır: "Ne niyetine yerseniz, odur." Muza öyle derler, hangi niyetle yerseniz o şekilde denir. Şimdi, bu tüzelkişilik deseniz değil, yerel yönetim deseniz değil, efendim, kamu birimi deseniz o da değil. Şimdi, böyle bir birim oluşturuluyor.

Bu düzenleme, demokrasiyle bağdaşmayan bir düzenlemedir. Halk tarafından seçilen kişilerin yönetiminde olan il özel idarelerini kapatıp yerine merkezî hükûmete bağlı tüzelkişiliği olan ucube bir kurum oluşturulmaya çalıştırılıyor. Bunun yaratacağı sorunları biz 6360 sayılı Kanun görüşmeleri sırasında teferruatlı olarak dile getirdik. Ancak, önerilerimizin hiçbirisi dikkate alınmamıştı. Bu kanunla özel idarelerin tüzelkişilikleri kaldırıldı ve yerel yönetimlere çok büyük bir darbe vuruldu. Kapatılan özel idarelerin personel ve borç yükleri özellikle muhalefet belediyelerine verildi, ancak, kıymetli araziler ve mülklerse ya devlet kuruluşlarına ya da kendilerine yandaş olacak yerlere dağıtıldı. Dolayısıyla, muhalefet belediyeleri aynı zamanda çok zor durumda kaldı. Bunun en güzel örneğini de İzmir Büyükşehir Belediyesinde görüyoruz. Bütün kıymetli araziler ya kamuya yahut da başka kuruluşlara devredildi.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Kafeler Diyanet İşleri Başkanlığına; mezarlık Belediyeye...

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Yani düşünebiliyor musunuz, belediyenin işletmesi gereken bir kafeyi bile Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis ederek dünyada görülmedik bir haksızlığa ve usulsüzlüğe yol açıldı bu yasayla. Biz bunun, geldiğimiz noktada il özel idarelerinin eksikliğinin çok çabuk hissedildiğini görüyoruz ve söylüyoruz, ifade ediyoruz. Bu antidemokratik düzenleme, özel idarelerin yapacağı işlevi yapamayacaktır. İl özel idarelerinin yerine devlet kuruluşu mu yoksa özel sektör kuruluşu mu belli olmayan bir yapı ikame edilmeye çalışılıyor. İşte getirilen düzenleme budur arkadaşlar.

Yani sanıyorum dün Sayın Türkoğlu söylemişti, "Deve midir, kuş mudur?" misaliyle, şimdi bu getirilen düzenleme devekuşu misali bir düzenleme. Özel sektör değil ama özel sektör gibi bütçesi var, tüzelkişiliği var, bir tarafı da kamu, başındaki kişiler de vali veya valinin atayacağı üç kişiyle oluşturulan bir yönetimi var. Bu düzenleme halk tarafından seçilmiş kişilerin yönetiminde olan ve halka en yakın yerel teşkilat olan il özel idarelerinin görevini Hükûmete bağlı memurlar eliyle yürütülmesini sağlayan bir düzenlemedir arkadaşlar. Çünkü, başta maden ruhsatları olmak üzere yer altı sularının tahsisi, taş ocağı ruhsatları, arazi tahsisleri, yerel kaynakların kullanımı ve diğer birçok hizmetleri, iktidar, istediği gibi yönlendirebileceği valiler aracılığıyla yapmak istemektedir, bu amaçla bu düzenlemeyi yapmıştır. Kurumun bu şekilde oluşturulması, önemli sakıncalar içerecektir; bu başkanlık, iktidarın arka bahçesi olan bir şirket olacaktır. Belediyelerin hani şirketleri var ya, arka bahçeleri oluşuyor genelde. Bu nedenle düzenlemenin kabul edilmesi mümkün değildir, düzenlemenin bu şekliyle geçirilmesine karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum, tekrar hepinize saygılar sunuyorum.