BAŞKAN - Hayır, o dinleyeceklerimizi dinlerken yeni isimler çıkabilir, onları çağırırız.

Evet, arkadaşlar, isimleri bugün bildirebilir miyiz?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bildiririz.

Bir de tabii şunu sorabilir miyim: Şimdi, Giresun'a gittiğimizde kimlerle görüşeceğiz orada, onu belirlememiz lazım esas. Yani, Giresun'da kimlerle görüşeceğiz, bir de bizim çağırma hakkımız nedir, kimi çağıracağız, nasıl çağıracağız, biz mi gidip görüşeceğiz o yöntemleri de belirlememiz lazım.

BAŞKAN - Giresun'da onları biz ayarlayacağız. Giresun'a gideriz, muhtemelen orada bir yer ayarlarız toplantı salonu gibi, çağırırız oraya, istediğimiz herkesi çağırırız, herkesle konuşuruz.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela Şaban Vatan'ın ağabeyinden söz ediliyor, mesela onu da dinlemeliyiz.

BAŞKAN - Evet, kıymetli arkadaşlar, Komisyonumuzun değerli üyeleri; insan hakları dediğimiz şeyin temeli yaşamaktır. Biz çocuğun yaşama hakkını konuşacağız. Çocuk, bizim kültürümüzde de dünyanın bütün kültürlerinde de her toplumun aristokratıdır, her toplumun en seçkin kişisidir, en imtiyazlısıdır, en sevilenidir, en göz bebeğidir ve her toplumun da geleceğidir. O açıdan, çocukla ölümün bir araya gelmesi bile bir trajedidir, biz onu araştıracağız. Çok hassas bir konuyu araştıracağız, kamuoyunun bütün dikkati üzerimizde. Son bir haftadır benim aldığım mailler, telefonlar, gazetecilerin mülakat talebi, vesaire kamuoyunun ne kadar hassasiyetle bunu takip ettiğini gösteriyor. Bu itibarla, kılı kırk yaracağız, sadece siyasi endişelerimizden değil, kendimize ait bütün kişisel endişeleri de bir kenara koyup bu konuya odaklanacağız. Zaman zaman birbirimizin kalbini kıracağız, bağıracağız, çağıracağız ama konunun hassasiyetinden vicdanen hiç uzaklaşmayacağız inşallah. Ben bütün arkadaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum, Rabb'im bizi vicdani olandan ayırmasın, muvaffak etsin.

Gidiş takvimimizi biz size bildireceğiz, bir görüşelim, ulaşım imkânlarını, orada kalışımızı vesaire. Orada ne kadar kalırız, kafanızda ne var? Onu da sorayım.