KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok Kıymetli Bakanım, çok değerli yüksek yargı mensubu arkadaşlarım, çok değerli bürokratlarımız, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinize saygıyla, sevgiyle muhabbetle selamlıyorum. Her bütçede olduğu gibi bu bütçede de Adalet Bakanlığı bütçemizin hayırlı olmasını her kuruşunun bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Değerli arkadaşlar, sabah saat 11.00'den itibaren Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde milletvekillerimiz görüşlerini ifade ediyorlar. Tabii, önce adaleti kendi vicdanımızda bir sorgulamak lazım, sağlamlaştırmak lazım, vicdan muhasebesi yapmak lazım. Sabahtan beri konuşuyoruz. Kendi vicdanımızda acaba ne kadar adiliz, ne kadar adaletliyiz? Tabii, Bakanlığımızın eksikliklerini dile getireceğiz ama bir de yapılanlar var, ortada yapılanlar var. Burada vekillerimiz yapılan hapishanelerin işte açılışında vekillerimizi suçladırlar "Açılışa gittiler, şu oldu, bu oldu, hapishane açılışı şöyle oldu, böyle oldu." diye konuşmalarının satır aralarında geçirdiler ama hiçbir tane vekilimiz adalet saraylarının yapıldığından bahsetmedi. Hatta öyle bir noktaya gelindi ki eski adalet sarayları değil de, merdiven altındaki mahkemeler arandığı söylendi, "Biz eski günleri arıyoruz." dendi. "Farelerin gezdiği, merdiven altında hâkimlerin, savcıların görev yaptığı günleri arıyoruz." diye vekillerimiz buradan dile getirdiler.

CAVİT ARI (Antalya) - Siz demek ki dinlememişsiniz Sayın Aydemir, dinlememişsiniz benim konuşmamı.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Arı, lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, bu millet buna layık değil, bu millet... Hakikaten "Aslan yattığı yerden belli olur." diyoruz. Yani adalet sarayların fiziki şartlarına baktığımız zaman hakikaten en son, en güzel şartlarda fiziki binalara kavuştu; hâkimlerimiz, savcılarımız rahat bir ortamda artık görevlerini ifa etmeye çalışıyorlar.

Baktığımız zaman eksiğimiz var mıdır? Mutlaka eksiğimiz var. Arkadaşlar, Türkiye öyle bir dönemden geçti ki âdeta üzerimizden buldozer geçti, 15 Temmuzu yaşadık. Geriye dönün, bakın bakalım, kaç hâkim, savcı atılmış? Niye atıldı bunlar? İşte "Bunları kim aldı? Hangi dönemde bunlar alındı?"

CAVİT ARI (Antalya) - Bu soruyu kendinize sorun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yüksek yargıçlar kaç yılda... Şimdi, Bakanımız burada, keşke sorsaydınız. Ben avukat değilim, hukuktan anlamam ama bir Yargıtay üyesi olabilmek için, HSK'de görev alabilmek için kaç yıl avukatlık yapmak lazım, kaç yıl hâkimlik yapmak lazım? Buna bakmak lazım. Yani hâkim arkadaşımız üç yılda hemen HSK üyesi olabiliyor mu, kaç yıl geçmesi lazım? Bir bakın, arkadaşlar. Ben hukukçu değilim ama tahmin ettiğime göre, en az yirmi yıl görev yapması lazım. Yani Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelmeden önce bunlar göreve gelmişler zaten, alınmışlar. Hem ben, "A partisi, B partisi, C partisi almıştır, bunlar göreve gelmiştir." diye kimseyi suçlamıyorum ama bu bir vakıa, Türkiye'nin bir gerçeği bu. Bunlar alınmış, her tarafa girmişler, Emniyete girmişler, Adalete girmişler, Maliyeye girmişler; devlete sızmış bunların hepsi.

CAVİT ARI (Antalya) - Uyarırken kızıyordunuz yalnız Sayın Aydemir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşım az önce bir yazı göstermişti bana, köşe yazısı, 1995 yılında yazılmış Rahmi Turan'ın bir yazısı var; onu okusam, içler acısı.

Değerli arkadaşlar ama geriye dönüp bakıp da bunların muhasebesini yapmıyorum ben. Niye? Burada bir şekilde bunlar birilerini kandırmışlar ve ne yapmışlar? Her kuruma sızmışlar. Şimdi, bunları buradan kim temizledi değerli arkadaşlar? Recep Tayyip Erdoğan temizledi. Kim temizledi? AK PARTİ temizledi 2011'den sonra. Temizledik mi arkadaşlar?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - On yedi yıl niye bekledin?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ancak anladık arkadaşlar, evet, ancak anladık. Biz on yılda anladık, kırk yılda anlayamadığı bu millet.

CAVİT ARI (Antalya) - 2010 referandumunda ne oy kullandınız?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Sındır, Sayın Arı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, değerli arkadaşlar, biz temizledik ve Recep Tayyip Erdoğan'la da gurur duyuyoruz.

Değerli arkadaşlar, marifet iltifata tabidir.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Yargıya FETÖ'cüleri kim teslim etti?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakanlığımızı tabii ki eleştireceğiz ama marifet de iltifata tabidir.

CAVİT ARI (Antalya) - 2010 referandumunda ne oy kullandınız?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Arı...

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ergenekon ve Balyoz davalarının savcısı kimdi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu arkadaşların hepsi âdeta yirmi dört saat çalışarak en iyi şekilde adaleti sağlamaya çalışıyorlar.

Efendim, burada herkes hukukun evrenselliğini bir tarafa bırakarak isim, isim "A, B, C, D şahısları şu kararı verdi, mahkeme bu kararı verdi..." Hem "Yargı bağımsızdır." diyeceğiz hem de mahkemelerin vermiş olduğu kararı gelip Adalet Bakanına şikâyet edeceğiz. Arkadaşlar, Bakanımız ne yapacak, telefonu kaldırıp hâkime, savcıya "Niye bu kararı verdin mi?" diyecek.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Evet, öyle oluyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Derse ne olur? Hepiniz "Niye karıştı?" diye Sayın Bakanımızı suçlarsınız. Suçlar mısınız? Hepiniz suçlarsınız, biz de suçlarız.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Eleştirilerimizi biraz ciddiye alın.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar... Sayın Şık, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yargı bağımsızdır, kimse karışamaz.

Ama Sayın Bakanım şu var: Bilmiyorum belki de yapıyorsunuzdur, bu hâkimlerin vermiş olduğu kararlar denetliyor mu Sayın Bakanım? Denetim mekanizmasına tabii mi?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulunda uyarıldı Hükûmet.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Sındır...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, onlar da oluyorsa Sayın Bakanım ne yapabilir arkadaşlar?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulunda uyarıldı Hükûmet.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Sındır, söylediniz, tamam, illaki tekrar ediyorsunuz aynı şeyi ya, lütfen ya, lütfen!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Efendim, şunu söylüyorsunuz, bir arkadaşımız şunu söyledi arkadaşlar: "AK PARTİ muhalefeti yok ediyor, bunu da yargı eliyle yapıyor." Arkadaşlar, muhalefet olmazsa, samimiyetimizle söylüyoruz, Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız da ifade etti, biz seçimi tekrarlarız ya. Muhalefetsiz bir demokrasi olur mu arkadaşlar? Bunu nasıl söyleyebiliyorsunuz hayretler içerisinde kalıyorum.

Ve şu da söylendi: "Cumhurbaşkanına kim hakaret ediyorsa onlar tutuklanıyor, cezaya çaptırılıyor. Ama Genel Başkanıma, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanına âdeta özendiriliyor." Arkadaşlar, ben size şunu söyleyeyim: Bütün tutanaklara bakın, üşenmeyin, hep birlikte bakalım. Kaç gündür bütçedeyiz Sayın Başkanım?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Yirmi gündür.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yirmi gündür bütçedeyiz. Yirmi günden beri bu gruptan diğer parti genel başkanlarına, Sayın Devlet Bahçeli'ye, Sayın Meral Akşener'e, sizin şu andaki Eş Başkanlarınıza, Sayın Kılıçdaroğlu'na bir cümle edildi mi ya, bir cümle? Ama sizin -hangi gün, bakın hepsine- Tayyip Erdoğan'sız bir gününüz geçti mi ya? Kim daha çok hakaret ediyor arkadaşlar? Hayretler içerisinde ben burada sizi dinliyorum ya! (Gürültüler)

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Eleştirilerimizi söylüyoruz. AK PARTİ Genel Başkanını eleştiremeyecek miyiz?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kimse hakaret etmedi.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - En sonunda Sayın Paylan... O kadar hakaret ediyorsunuz ki sabır taşını çatlattınız ya, sabır taşı olsa çatlar arkadaşlar ya! Nedir bu?

İşte, Sayın Aydemir söyledi, bu kadar sabırlı bir insanı bile çıldırtıyorsunuz, bu kadar sabırlıyız. (Gürültüler)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar en sonunda, geldi, geldi, Sayın Paylan ne dedi? "Sayın Erdoğan azmettirir." diyecek kadar haddini aştı.

Sayın Paylan, bu sözünüzü geri alın. Sayın Tayyip Erdoğan bugüne kadar... Değerli arkadaşlar, 82 milyonun değil; coğrafyamızın, bölgemizin ve gönül coğrafyamızdan bir tane kişi ölmesin diye, kimsenin kanı akmasın diye gecesini gündüzüne katan bir Cumhurbaşkanımız var arkadaşlar. Lütfen ya, lütfen ne söylediğimizi bilelim, laf nereye gidiyor bilelim arkadaşlar! "Eli kanlı katiller." diyoruz, "Onları azmettirenler." diyoruz, "Onları destekleyenler faili gibidir." dedi arkadaşımız, aynen katılıyorum. Katılmayan var mı? Buna katılmayan var mı arkadaşlar? Bu cümleye katılmayan var mı?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya, yürütmeyi eleştiremeyecek miyiz? Yürütmeyi eleştireceğiz tabii.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Sındır, sizinle ilgili bir şey söylemiyor ki. Lütfen ya! Sizinle ilgili bir şey mi söyledi?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yürütmenin bir yanlışını söyleyemez miyiz ya?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet arkadaşlar, ben genel konuşuyorum, kimseyi suçlamıyorum, ben genel konuşuyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Eleştiremez miyiz yürütmeyi?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bakın diyor ki: "Sayın Cumhurbaşkanımız için 'azmettirici' ifadesini kullandı Sayın Paylan."

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "Siz" diyor, hepimiz için söylüyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cümlemin başında Sayın Paylan'la başlıyorum.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıdır, 82 milyonun Cumhurbaşkanıdır. Varsa böyle bir şey söylesin.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - O size göre öyle. Ya, Berkin Elvan için ne dedi Allah aşkına?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Sındır "Sayın Paylan" diyerek başlıyorum cümleme, sizi kastetmedim, "Sayın Paylan" diyorum.

Değerli arkadaşlar, şu da çok önemli: Şimdi, işte yüksek yargı mensuplarıyla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımız zeytinyağı fabrikasına gitti, çay toplamaya gitti. Şimdi, Genel Başkanlık ayrı... Ben size şunu soruyorum: Bir tane parti programına yüksek yargı mensubunun girdiğini, katıldığını, valinin veya kamuda çalışan birisinin katıldığını gösterin; ben istifa edeyim.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Gösterdim ya.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kimi gösterdin?

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ankara Cumhuriyet Başsavcısı gitmedi mi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neymiş efendim: Yüksek yargı niye Balıkesir'e gitmiş? Arkadaşlar, şimdi erkler ayrılığı dediğimiz...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Fotoğrafını gösterdim. AK PARTİ il başkanıyla birlikte...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bülbül, bir saniye, dinle bir saniye.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Neyi dinleyeyim?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Erkler ayrılığı dediğimiz birbiriyle çatışacak mı arkadaşlar? Güçler ayrılığı var, tamam, ayrılık; birisi kuzeye gidecek, biri güneye mi gidecek? Ne olur hepsi beraber otursalar, anlaşsalar, bu kavgalar bitse, güzel değil mi? Yani ne var bunda arkadaşlar? (Gürültüler)

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Muhalefetle niye oturmuyor?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya siz birlikte olmaktan gurur duyacağınız yerde, siz kavga mı istiyorsunuz, kavga mı yapsınlar?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Niye hep iktidarla oturuyorlar?

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Yok yok hepsini yapsınlar, yargı hepsini yapsın.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Niye gidip sarayda oturuyorlar?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Anayasa Mahkemesi Başkanı ile Cumhurbaşkanı kavga mı yapsın? Yargıtay Başkanı ile Cumhurbaşkanı kavga mı yapsın? Onu mu istiyorsunuz? Değerli arkadaşlar, el insaf! (Gürültüler)

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Gidiş zaten o, gidiş.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet arkadaşlar, sakin olun, sakin olun!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakın, değerli arkadaşlar, Adalet Bakanlığı 82 milyonun hakkını hukukunu korumak üzere orada görev yapıyor, eksiği vardır, olabilir. Ya, biz "Her şey mütekâmil, kendimiz mütekâmil insanlarız." demiyoruz ki, herkesin eksiği vardır arkadaşlar. İlahi bir güce, biz öyle ilahi bir güce sahip değiliz ki, bütün adaleti 82 milyona sağlayalım, mutlaka eksiğimiz var. Niye gece gündüz çalışıyor Sayın Bakanımız, niye? Bir tane daha eksiği giderelim diye. Az önce anlattı sunuş konuşmasında "Şunu yapacağız, şunu hedefliyoruz." dedi, hedefleri dinlediniz. Daha ne istiyorsunuz arkadaşlar? Bakın, büyük bir türbülanstan çıktık, buralara geldik arkadaşlar. Türkiye'nin başına gelen başka ülkenin başına gelse ayağa kalkamaz ya, ayağa kalkamaz. Türkiye'nin yanı başında arkadaşlar, yaptığımız mücadeleye bakın ama Türkiye'de hiçbir şey yokmuş gibi hem ekonomik alanda hem sosyal alanda hem hukuki alanda, her alanda gene yolumuza devam ediyoruz. Niye bir defa teşekkür ağzınızdan çıkmıyor arkadaşlar?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

Marifet iltifata tabiidir.

Bu ülkede vatanını seven, bayrağını seven kim varsa bizimle beraber yol yürür arkadaşlar ama "Bu bayrak insin." diye kim mücadele ediyorsa karşısında bizi bulur. Bu grup değerli arkadaşlar veya Komisyondaki herkese, biz herkese diyoruz ki: Kim PKK'ya terör örgütü diyorsa, kim YPG'ye terör örgütü diyorsa, kim DEAŞ'a terör örgütü diyorsa, kim FETÖ'ye terör örgütü diyorsa; tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak kim diyorsa canımız kurban arkadaşlar. Dolayısıyla, Sayın Paylan'ın bizi suçlayarak "Katil sizsiniz!" demesini kendisine yakıştıramadım, yakıştıramadım -tekrar- yakıştıramadım. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu ülkenin birliğinin simgesidir. Dolayısıyla "azmettirici" falan filan... Cumhurbaşkanımıza azmettirici... Asla ve asla kabul etmiyoruz, öyle bir şey söz konusu değildir.

SALİH CORA (Trabzon) - Bunu bir hakaret olarak kabul ediyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama Cumhurbaşkanımız... Bu ülkenin birliğine, dirliğine, kim nifak tohumu sokuyorsa Cumhurbaşkanımız onun karşısındadır; zaten bu kadar basit.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teşekkür ederim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Buna var mı itirazınız Sayın Sındır, var mı itirazınız? Tekrar imza atıyoruz buna.

Sayın Bakanıma da yaptıklarından dolayı teşekkür ediyoruz. Bütçemizin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyoruz. Yolunuz açık olsun Sayın Bakanım. Bütün mensuplar, hâkimler, savcılar hepsinin yolu açık olsun.

Değerli arkadaşlar saygılar sunuyorum.