KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Sayın Bakan yardımcılarımız, çok değerli milletvekilleri, Adalet Bakanlığımızın çok değerli bürokratları ve basınımızın güzide mensupları; Adalet Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli hazırun, bizde bir cümle var, der ki: "Tarihten ibret almayan, tarihe ibret olur." Dolayısıyla, bugün belki sabahtan beri birçok milletvekili arkadaşımız özellikle bu KHK'lerle ilgili çok ağır eleştirilerde bulundu. Dolayısıyla kendilerine göre, belki siyasi bir zeminde siyaset yapmak için çoğunun da bunu söylediğine kanaat getiriyorum. Dolayısıyla, mesele şurada: 15 Temmuzda bu ülkeye bir girişim yapıldı; kim ne derse desin bu ülkede bir ihanet şebekesi vardı ve devletin bütünlüğüne -toprak bütünlüğüne, bayrak bütünlüğüne- kastedildi; bu kasıttan dolayı da bu millet gerçekten genciyle, yaşlısıyla, anasıyla, kızıyla herkes dimdik durdu ve bir cevap verdi. Dolayısıyla, eğer şahıslarda herhangi bir suç unsuru varsa mahkemenin önüne gidiyor; mahkemedeki özellikle hâkim, savcılarımız buna ilişkin bir soruşturma ölçeğinde ya beraat veya ret veya herhangi bir karar anlamında hüküm giydiriyor.

Şimdi, ön kısma baktığınız zaman tabii ki siyasi bir atamayla ama arka kısımlara baktığınız zaman ve şu anda bir de bu salonun dışında olanların bütününe baktığınızda gerçekten çoğu AK PARTİ hükûmetleri döneminde olmayan bürokratlardı. Ama bu bürokratları alıp da "Ya, bu, tek adam rejimi; bu Külliye'nin önüne... Bunu söylemek de doğru bir şey değil. Bunların çoğu 2802'ye tabi hâkim savcılar. Bunlar AK PARTİ hükûmetlerinden önce de görev yapıyorlardı, yarın öbür gün AK PARTİ Hükûmetleri değişirse -ki inşallah değişmez- bu kardeşlerimiz yine bu devlete, 2802'ye tabi olarak o kanunun çerçevesinde görevlerini yapacaklar ve çıktıkları mahkemelerde de Türk milleti adına bir karar veriyorlar, kendi şahısları adına da değil.

Dolayısıyla yine bir şey daha arz etmek istiyorum ve gerçekten buradaki bürokratlar da dâhil olmak üzere özellikle milletvekillerimize bir konuda seslenmek istiyorum. Şimdi, ön sırada, baktığınız zaman, Garo Bey'in önünde -3 tane- fotoğrafları üzerine iliştirilmiş, renkli baskı yapılmış insanların fotoğrafları var. Şimdi, buraya baktığınızda burası bir ihtisas komisyonu. Dolayısıyla bugün de Adalet Bakanlığının bütçesi görüşülüyor. Bizim burada ne yapmamız lazım? Bütçeyle ilgili değerlendirmemizi, eleştirilerimizi bizim yapmamız lazım. Ama kalkıp da özellikle burada terörü öven şahısların içeride olması hasebiyle şu anda da tutuklu olmalarından dolayı bunların fotoğraflarını buraya koymayı vicdanlarınıza havale ediyorum. Eğer bu, Avrupa'da olsaydı ne olurdu?

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Cezaevinde olmazlardı.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ki içinizde birçoğunuzda Avrupa'ya gitmiş, Avrupa'da da gezmiş; Almanya'da, Fransa'da, Amerika'da -ismini vermeyeyim- suçu ve suçluyu övmekten dolayı o milletvekilleri hakkında bir de mazbata düzenlerlerdi, içeri alırlardı.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Vay vay vay!

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bir o eksik kaldı. Bir de onu yapın.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Dolayısıyla şunu arz edeyim: Bu millet her zaman için adalet arayan değil, her zaman için adalet dağıtan bir millet olmuştur. Gerçekten bu milletin de büyüklüğünü bilmenizi özellikle istirham ediyorum.

Yine, sabah bazı konuşmacılar burada konulara değindiler. Değerli kardeşlerim, ben ikinci dönem milletvekilliği yapıyorum. 2014'te bu devlet Kobani'yi çıkarmadı ve Kobani'de o tarihte vefat eden kardeşlerimize ben huzurlarınızda Allah'tan rahmet diliyorum. Daha önce de HDP'nin bununla ilgili bir araştırma önergesi vardı, aşağıda da benim onunla ilgili bir konuşmam oldu. 2015'te doğu ve güneydoğuda hendek kazan devlet değildi. Yine özellikle bazı milletvekillerinin açıklamaları oldu, ya, biz sırtımızı bilmem nereye dayamışız. Biraz daha geri gidersek, AK PARTİ'nin bu devlete gerçekten neler getirdiğini ben görmenizi özellikle istirham ediyorum. 1990'lı yıllarda, hatırlarsanız, hayata dönüşlerle ilgili cezaevlerinde o tarihte 32 kişinin vefatına neden olmuştu.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Kim neden oldu?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Diyarbakır'da, Hakkâri'de, Mardin'de, Muş'ta, Şırnak'ta, Van'da toplamda hendeklerde şehit edilen 264, yaralı olarak 2.110, sivil ölümleri 28, yaralı 224. Bunu bu devlet yapmadı değerli kardeşlerim, bunu bu devletin içerisindeki vatandaşlar da durup dururken yapmadılar. Birileri algı yaptı, birileri sokağa davet etti. Ama şunu da söyleyeyim: Her devlette olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti de kendi topraklarını ve kendi vatandaşlarını korumakla mükelleftir. Dünyada, nereye giderseniz gidin, eğer bir millet kendi devletine güveniyorsa o devlet de kendi milletini korumakla mükelleftir ve Türkiye Cumhuriyeti devleti de kendi milletini koruyacaktır; bunun başka bir şeyi yok. Dün 15 Temmuzdu, ondan önce Kobani'ydi, yarın da ne olursa yine gereği yapılacaktır, bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Ben, yine bir milletvekilinin... Berat Albayrak burada olmadığı için... Orada bir sataşma oldu, dediler ki: "Profesörleri terör örgütü gibi, terörist gibi ifşa ediyor." Böyle bir şey yok.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Merdan Yanardağ yargılanıyor.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben Sayın Bakanın bakın, basın toplantısının açıklamasını size burada arz ediyorum, okuyorum: "İsminin başında ekonomist, profesör vesaire yazan ama bu ülkeye zarar vermeye çalışan, hangi tabloları çizerek milleti korkutmaya, Türkiye aleyhinde bir algı oluşturmaya çalışan bu kişilerin terör eylemlerinde gördüğümüz ekipten farkı yok. Türkiye teröre yönelik operasyon yapıyor.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - İfade özgürlüğü ne olacak, ifade özgürlüğü?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Birileri ne diyor? Türkiye sivilleri öldürüyor. İftira operasyon, korkutma. Türkiye'yi uluslararası alanda baskılama, bunları görüyoruz." ifadelerini kullanmıştır. Bu da Sayın Bakanın açıklamaları.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Ve siz bunda sorun görmüyorsunuz öyle mi!

CAVİT ARI (Antalya) - Kimse konuşmasın yani!

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben özellikle burada, huzurlarınızda hem Adalet Bakanımıza, özellikle 15 Temmuzda gerçekten kahramanca yüreklerini ortaya koyan hâkim ve savcılarımıza, bunların yanında durup da zabıt kâtibinden yazı işleri müdürüne kadar, infaz koruma memurundan hizmetlisine kadar bu uğurda gerçekten vatanını şuurluca savunan herkese Sayın Bakanımızın şahsında teşekkürlerimi arz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, devlete güven duygusunun hâkim kılınması, toplum refahı ve huzuru için yargı sisteminin varlığı ve iyi bir şekilde işlemesi hukuk devletinin olmazsa olmazlarındandır. Vatandaşımızın devlete ve adalete güvenini kalıcı hâle getirmek için güçlü, etkin, hızlı ve adil karar alabilme mekanizmasının işletilmesi bir yargı sisteminin olmazsa olmazlarındandır ve aynı zamanda da hepimizin sorumluluğu içerisindedir. Yargı bağımsızlığı, demokratik hukuk devletinin olmazsa olmazlarındandır. Ancak yargı bağımsızlığı kavramını da güncel konulara göre, münferit davalara göre değerlendirmemek gerekir. Şu anlamda arz edeyim: Elbette ki bir hâkim, savcının görev yeri değişebilir, kararname çıktıysa muhtemelen görev yeri değişir. Müstemir yetki kararnamesi çıktıysa oradaki hâkim savcının veya başkansa, ünvanlıysa onun da yetkisi değişebilir. Bunu sadece bir olguya bağlamak bana göre doğru bir şey değil. Oradaki hâkim savcılara bu bir haksızlık oluyor. Yargı bağımsızlığı, hâkimlere tanınan ayrıcalık veya keyfî bir şekilde karar vermeyi gerektirmiyor. Böyle bir iddia varsa Adalet Bakanlığımız zaten ilgili birimleri var, özellikle Hâkimler ve Savcılar Kurulu da var. Herhangi bir dilekçe gittiği zaman inanın bunlar sizden daha çok üzerine düşer, gereğini yapar. Kanuna, hukuka ve vicdana uygun karar verip hiçbir hâkim, savcı bunun dışında hiçbir gücü tanımaz çünkü hâkim savcı dosya anlamında anayasa teminatıyla teminatlıdır. Kimse ona ne bir emir verir ne de bir talimat verir, herhangi bir anlamda ona bir algı dahi yapamaz. Bu bir anayasal hükümdür.

Özellikle iktidarlarımız döneminde ne getirdik? Askerî mahkemeleri ve DGM'leri kapattık. Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık. Yargıda ikili bir yapıya son verdik. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını getirdik. Bakın, şu ana kadar Anayasa Mahkemesine 249.893 dosya gelmiş, 202.578 tane dosya sonuçlanmış.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ne kadar kaldığını da söyleyin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bölge Adliye Mahkemelerini kurduk, Yargıtayın yükünü azalttık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım müsaade ederseniz...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet Sayın Çelebi, tamamlar mısınız.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Gittikçe merkeze yığılan dosyaları biz dağıttık. Bilgi Edinme Yasası'nı getirdik. Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Kanun çıkardık. Uzlaşma müessesini getirdik. Ara buluculuk uygulamasını getirdik.

Kamu Denetçiliği Kurumunu getirdik. Dostane çözüm modellerini getirdik. Bilirkişilik reformu çıkardık.

Lekelenmeme hakkına yönelik çalışmaları getirdik. Adliyeleri valilik, kaymakamlıkların içerisinden çıkardık, onları gerçekten birer adalet sarayları hâline getirdik. UYAP sistemi ağı genişlettik, diğer kurumlarla entegrasyonu sağladık, tüm adliyelerimizin bilişim altyapılarını güçlendirdik. Adli Tıp Başkanlıklarını ülke geneline yaydık. 2002 yılında 25 ilde hizmet veriyordu, bugün 2019 itibarıyla 81 ilde hizmet veriyor. Burada da yine huzurlarınızda Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum. Basit yargılama sistemini getirdik. İfade alımlarında Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi'ni (SEGBİS) getirdik. Bakın, Sayın Bakanımız belki açıklamayı unuttular. Geçmiş dönemde Almanya'yla...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Adalet, adalet, adalet eksik.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Adalet yok, adalet.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Değerli vekillerim, bakın, SEGBİS'ten dolayı bu ülke çağ atladı bilişim sisteminde. Almanya'yla ifade alışverişinde bulunduk.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Adalet yok. Yargı reformunu yapmanıza ne gerek var?

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) -"Her şeyi yaptık." diyorsunuz ama adalet yok.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Lütfen arkadaşlar, lütfen...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Daha önce, özellikle mahkûmlar aylarca bekliyorlardı.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Hâlâ bekliyorlar, hâlâ.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Cebinde parası yoktu, anne babası kapıda bekliyordu, kimse giremiyordu. Bu devletin değerini herkesin bilmesi lazım.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Devlette hiçbir şey yokmuş o zaman; her şeyi siz çıkartmışsınız!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Cezaevlerinden her gün ölüm çıkıyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Çelebi, tamamlayın lütfen.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yine noterlere ilişkin nöbetçi sistemi getirdik. Burada Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum Sayın Bakanımızın huzurunda.

Bakın, e-devlet üzerinden 2017'de 4, 2018'de 8 dilde sabıka kaydı veriyoruz.

Yine aynı şekilde, 2019 yılında ise Genel Müdürlük olarak Rusça, Çince, Arapça, bunların üzerinden sabıka kaydı veriliyor.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Adalet yok, adalet!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen müdahale etmeyin.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Verileri verin...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Beştaş, neden müdahale ediyorsunuz?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şunu arz edeyim: Bakanlık merkez teşkilatında görev yapan genel idare hizmetler sınıfının önünü açtık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Adalet mi getirdiniz?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Hatibe niye müdahale ediyorsunuz? Lütfen...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Müdahale etmiyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Hayır, lütfen...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Onların yaptığını yapıyoruz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Onlar kim?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Kendileri de bize öyle davranıyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Madem sizin için bu doğru değil, o zaman siz de yapmayın.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Onlara bir şey söylemiyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama az önce Sayın Vekile...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Hayır, herkese aynı şeyi yapıyorum. Madem bunu uygun görmüyorsunuz, o zaman yapmayın. Hiç yakışmıyor.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Taraflı davranıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ne münasebet "Taraflı davranıyorsunuz." ne demek!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Taraflı davranıyorsunuz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Daire başkanlıkları ve genel müdür yardımcıları kadroları ihdas ettik.

AK PARTİ hükûmetleri olarak bu devletin geleceği için birçok kanun çıkardık; Ceza Kanunu, Ceza İnfaz Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu'nda birçok değişikler yapılarak günümüzün ekonomik, sosyal şartlarına göre yeniden düzenledik ve bunları yaptık. Bakın, şu anda da infaz yasaları geliyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çelebi, lütfen sözlerinizi tamamlar mısınız?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Her şeyi yaptınız, bir tane siyasiyi FETÖ'cü olarak...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bakanım, hassaten sizden istirhamım; Ağrı, mahkemeler anlamında Erzurum ve Van arasında kalmıştır.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çelebi, mikrofonunuz kapalı.

Buyurun tamamlayın.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Önümüzdeki süreçte bölge adliye mahkemelerinden bir tanesinin gerçekten Ağrı'da olmasını istiyoruz.

Burada huzurlarında yine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürümüze teşekkür etmek istiyorum.

Bakın, son yıllarda Bakanlığımızca yapılan çeşitli çalışmalarla suçluları cezalandırmadan öte suç önleyici proje çalışmalarına Bakanlık ağırlık verdi.

Yine, toplumda suça sürüklenen veya özellikle suç işlemek zorunda kalan insanlara gerçekten Adalet Bakanlığı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çelebi, teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Teşekkür ediyoruz.

Sözlerinizi bağlamanız için mikrofonu açıyorum.

Buyurun.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben özellikle 2020 yılı bütçesinin Bakanlığımıza, Yargıtayımıza, Danıştayımıza, Anayasa Mahkememize, Adalet Akademimize ve tüm ilişkili olan kurumlarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ama şunu huzurlarınızda bir kez daha arz etmek istiyorum: 15 Temmuz sonrasında şahsınızda bütün hâkim ve savcılarımıza, bütün adliye personeline ve canı gönülden bu devletin al bayrağını savunan herkese teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.