MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, yüksek mahkemenin değerli üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli Bakanım, konuşma metninizin 39 ve 40'ıncı sayfaları... Sayfa 39'da borçluya mallarını satma hakkının verilmesi... Size bu bilgileri kim veriyorsa yanlış veriyor. İcra İflas Kanunu'nun 113'üncü maddesinde borçlunun satış yapma hakkı zaten var.

İki: Size Yargıtayın bir kararını hemen söylüyorum. Bir ihalenin feshi davasında borçlu gayrimenkullerinin satışını istemiş, ihalenin feshi davası açılmış, 12. Hukuk Dairesinin 25 Eylül 1990 tarih, 6496 esas, 8997 sayılı Kararı uyarınca ihalenin feshi davası reddedilmiş. Borçlunun da kendi haczedilen mallarının satışını isteme hakkı var. Bu anlamda böyle bir yenilik yok.

Sizden istirham ediyorum, bu danışmanlarınızı değiştirin.

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Sizden danışman olarak istifa edebilirim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben bakan olacağım inşallah yani benim temennim o. İnşallah bakan olacağım. Yani o konuda kesinim ben. (Gülüşmeler)

Şimdi, sayfa 39...

CAVİT ARI (Antalya) - Sizin yerinizde gözü var Sayın Bakan.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yok, benim esasen... Gerçekten gözüm koltukta değil... Biz iktidara geliyoruz ya, ben bakan olacağım. Yani bu adaletsizlikler bu ülkede bitecek. (Gülüşmeler)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kaynak sağlam mı?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kaynak, halk. Kaynak, millet Sayın Bakanım.

Sayfa 39'da "özel yetkili icra daireleri" diyorsunuz. Biz diyoruz ki: Ekonomi düzelsin de bu icraların sayılarını azaltalım. Siz icra dairelerinin sayısını artırıyorsunuz, daha profesyonel yedieminlikler getiriyorsunuz. Yani hukuk iyi işlerse ekonomi iyi işler, yedieminliklere ihtiyaç olmaz ve bu şekilde özel yetkili icraların sayısı da azalır Değerli Bakanım.

Hemen konulara hızlı hızlı geçiyorum. Bakın, benim sizden istirhamım, bunun bir suretini size ben takdim edeceğim, biraz önce arkadaşlar, hep cezaevinden açıldı ya, ben dedim ki: Ya, tutuklu veya hükümlüler cezaevine girdiği zaman Bakanlıkça -aslında güzel bir şeydir, onu da söyleyeyim ben- Tutuklu ve Hükümlü El Kitabı dağıtılıyor. Niçin? Haklarını, yani nedir hak ve hukuku? Ben İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim 4 dönemden beri. Dedim ki: Ya ben de bunu inceleyeyim, burada ne var ne yok, belki eksiklikler var veya görmek isterim dedim, Sayın Yılmaz Çiftçi'nin Genel Müdür arkadaşımıza verdiği yazıda diyor ki: "Efendim, bu hükümlülere ve tutuklulara dağıtılan el kitabı, kurum içi yazışmadır, biz bunu size vermiyoruz." Ya, Allah rızası için! Bu, kurum içi yazışma mıdır? El kitapları, yani onlara temel hak ve özgürlüklerini belirten el kitapları... Buna iptal davası açacağım ama isterseniz bence siz Bakan olarak bunu bana bir teslim edin, gerçekten bunların hak ve hukukları nedir, neler var, eksik midir, fazla mıdır? Bunu sizden ben istirham ediyorum.

Gelelim, Adalet Bakanlığıyla ilgili...

Sayın Bakanım, bu Adalet Bakanlığının tabii ki bir şeyle ilgili, geçmişte, -gerçekten reform yapmak istiyorsak- darbe öncesinde cumhuriyet savcılarının tahliye kararlarına itiraz etme hakkı yoktu, darbeden sonra bu hakkı getirdiniz ve bu çok kötüye kullanılıyor. Aslında -mademki- biz özgürlük hukukundan bahsediyorsak tahliye kararlarına cumhuriyet savcılarının itiraz etme hakkının olmaması lazım. Bununla ilgili yasa teklifini verdik, sizden istirham ediyorum, özgürlük ve demokrasi bekçisi anlamında bunu geri getirmenizi istirham ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Tanal, lütfen tamamlayalım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Zaten yarısına siz müdahale etmiştiniz Sayın Başkanım.

Şimdi, Sayın Bakanım, Anayasa Mahkemesinin 2012'deki üye sayısı 41'di, 2013'te 42'ydi, 2014'te 38'di, 2015'te 22'ydi, 2016'da 15'ti, 2017'de 8 ve şu anda 13'e düştü. Aslında sorunların, başvuruların artmasıyla birlikte bu sayının artması gerekirken bu sayının azaltılması acaba Anayasa Mahkemesinin verdiği kararların...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - 15.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siteden aldığımız rakam bu. Üyeler, yedeklerle birlikte olabilir herhâlde veya yardımcılarla birlikte olabilir.

Yani, geliyoruz bu 13.

Peki, 15. Fark etmez.

Şimdi buna bakıyoruz, bunların 10'u, daha doğrusu 2'si hukuk doktorası yapmış, Anayasa Mahkemesi üyelerinin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Tanal, lütfen tamamlayalım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - 15 desek dâhi bunun şu anda bendeki kayıt 13, 15 olsun. Şu anda 2 arkadaşımız hukuk konusunda doktorasını yapmış, onunla birlikte 10 hukuk mezunu. Aslında normalinde olması gereken, diğer meslekte olması doğal mı? Doğal. Ama ne açıdan doğal? O konuda uzmanlık yapmış, gerçekten o alanda boşluğu doldurabilecek arkadaşlara ihtiyaç şarttır. Ama bu kadar, yüzde 50-yüzde 50 hukuk mezunu olmayan bir kurum anlamında, Anayasa Mahkemesinde yer verilmesi ne derece doğru?

Son olarak, bitiriyorum: Adalet Bakanlığının kaç tane binası kiralık? Aylık kirası ne kadar Sayın Bakanım? Bunu istirham ediyorum.

Ama şimdi bu soru çok önemli: Yine Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığının... Sayfa 112'de deniliyor ki: "Adli Tıp Kurumunda çalışanların..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Son sözlerinizi alalım lütfen.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bitiriyorum.

Bu çok önemli. Ben anlamadım tabii ki. Hukukçuyum ama bu hakikaten sıkıntılı. Adli Tıp Kurumunda, 2018 yılından itibaren, yaş ve cinsiyetine göre, çalışanların istatistiğini yayınlamışsınız. Teşekkür ederim. Güzel. Deniliyor ki: "Adli Tıp Kurumunda, 65-97 yaş arası çalışan 364 erkek, 242 kadın, toplam 606..." Ben anlamadım. 97 yaşına kadar hâlen kurumlarımızda çalışan var.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teşekkür ediyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - 65 yaşında bunların mecburen emekliye ayrılması lazım. Aslında bu skandal bir olay. Yani bunların kaç kişisi yaşıyor, 97 yaş vesairesi?