İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanımız, değerli milletvekillerimiz ve çok değerli bürokratlarımız ve basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle 2020 yılı Millî Savunma Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Tabii ki ordumuzun bizim için gerçekten de ülkemizde çok farklı yeri vardır. Peygamber ocağı olarak bilinmektedir. Gerçekten de ordumuzun savunmasında şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize acil şifalar diliyorum.

Sayın Bakanım, tabii ki pek çok nadir ordunun karşılaşabileceği 15 Temmuz darbesi gibi bir darbeyle karşılaştınız ve bunun neticesinde 17.995 hain ordudan temizlendi ve bunların arasında da çok sayıda pilot olmasına rağmen gerçekten de hemen arkasından Fırat Kalkanı'nı ve diğer taraftan 2018'de Zeytin Dalı Operasyonu'nu ve son dönemde de Barış Harekâtı'nı yapmanız takdire şayandır. Bunu takdirle karşılıyoruz. Allah daima ordumuzun ve sizlerin yanında olsun diyorum.

Diğer taraftan, sabahki konuşmalarda bizim dış politikayla ilgili muhalefet partilerinden bazı eleştiriler geldi. Tabii bu Suriye'de yaşanan olaylar neticesinde Türkiye'ye büyük bir külfet gelmiş midir? Gelmiştir fakat şunu da ifade etmek lazım: Suriye'de yaşanan olayları Türkiye çıkarmamıştır. Türkiye'nin politikaları neticesinde böyle bir şey olmuş da değildir.

Neden Suriye'yle Türkiye ilgileniyor diye soruyorlar. Arkadaşlara şunu sormak lazım bunu sormadan önce: Neden İran Suriye'yle ilgileniyor? Neden Rusya Suriye'yle ilgileniyor? Neden Fransa Suriye'yle ilgileniyor? Niye Amerika taa binlerce kilometre uzaktan Suriye'yle ilgileniyor diye sormuyorlar da Türkiye, Suriye'yle niye ilgileniyor diye soruyorlar.

Şimdi, neden ilgileniyor Suriye'yle? Türkiye'nin amacı herhangi bir ülkenin toprağını elde etmek değil. Türkiye'nin esas amacı, ileride Türkiye'nin egemenliğini risk altına atabilecek birtakım yapılaşmaları önlemek için burayla ilgileniyor.

Şimdi, diyebilirsiniz ki: Mesela 1991 yılında birinci Körfez krizi çıktığında diyelim ki bizim orada hiçbir etkimiz olmadı, yurtta sulh cihanda sulh dedik tamam mı? Gelen 500 bin Kürt'ü kabul etmek zorunda kaldık mı? Kaldık. Orada bir diyelim ki Kürt devleti kuruldu mu? Kuruldu. Yani neticede...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Hayır.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Kurulmasa bile temelleri atıldı. Neticede bunun için çok büyük...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Özerk bölge.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - "Özerk bölge oldu." diyorsunuz.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - 74'te özerk bölge oldu, 74'te.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Neticede şöyle bir şey: Demek ki sadece pasif bir politika uygulamak, hiçbir şeye karışmamak, birtakım tehlikeleri önlemiyor arkadaşlar. Dolayısıyla da Türkiye burada kendisine göre uygun politikalar izledi fakat orada dışardan gelen devletler, Türkiye'nin politikalarının başarıya ulaşmasını engelledi. Esas problem bu. Yani biz orada pasif politika izlesek de...

Sabah dedi ki Şener Bey: "Kapıları kapatırdık."

Sayın Şener, biz şimdiye kadar hangi bize gelene kapıyı kapattık? Yahudilere mi kapattık? Diğer taraftan Kürtlere mi kapattık? Boşnaklara mı kapattık?

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Sen Suriye'yi hiç anlamamışsın, hiç.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yok, siz hiç anlamamışsınız.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Anlattıklarının hepsi palavra.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Siz bizim dinimizin emrettiği şeyleri anlamamışsınız. Biz o pencereden bakıyoruz.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ne alakası var şimdi dinle?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan, gerçekten eğer bunu anlamış olsaydınız kapatamazdınız. Sizin kapınıza gelen birisine kapatamazdınız.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ya, bu nasıl bir üslup? Bakın, dini karıştırıyorlar!

BAŞKAN - Sayın Güneş, lütfen....

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Tarihimizi öğrenin.

BAŞKAN - Sayın Sezgin...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Türkiye kendi geleceğini tehlikeye atabilecek her türlü sorunla mücadele edecektir. Buna dönük politikalarını da mutlaka uygulayacaktır. Biz bugün pasif politika uygulasaydık şimdi orada oyuncu olamazdık ve bugün biz burada, beğenelim veya beğenmeyelim, en azından oyuncuyuz yani oyunun içindeyiz arkadaşlar, bunu çok önemli buluyorum. Diğer taraftan, Türkiye, savunma sanayisinde, birtakım ürünlerini Millî Savunma Bakanlığımızın fabrikalarında yapıyor, birtakım ürünleri de dışarıda yaptırıyor. İşte bunların içinde ASELSAN da var, özel firmalar da var.

Şimdi, bizi işte tank palet fabrikasını birilerine peşkeş çekmekle suçluyorsunuz.

Şimdi, diğer taraftan biz gerçekten de geriye dönüp baktığımızda işte Türkiye'deki savunma sanayisindeki millîlik ve yerlilik oranına baktığımız zaman yüzde 20'lerden yüzde 60'lara gelmişiz. İşte Hürkuşlar, Atak Helikopteri, İHA'lar, SİHA'lar, denizaltılar, MİLGEM'ler, Altay Tankı, bu gibi şeyler var.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Siz bunları da satarsınız.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, ben şunu söylüyorum size: Türkiye'de daha önce bu tank palet fabrikasında tank mı yapıyorduk biz? Tank yapmıyorduk arkadaşlar, tankları biz nereden alıyorduk? Bir kısmı Amerika'dan alınan tanklar, bir kısmı da diyelim ki Almanya'dan alınan Leopard tankları. Biz bunların sadece tamirlerini yapıyorduk. Son dönemde burada ne yaptık? Obüsler yaptık.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Tank fabrikasıyla ilgili...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bir dakika, dinle. Obüsler yaptık, tamam mı? Bu obüslerin de biz motorunu nereden alıyoruz? Yine Kore'den alıyoruz. Nere malı? Alman malı. Yine bunların birtakım malzemelerini nereden alıyoruz? Yine onlardan alıyoruz. Peki, bunlar bize motoru ve diğer malzemeleri vermezse ne yapacağız? Yine ortada kalacağız. Hani bir zamanlar terörle mücadele ederken Almanya bize "Şu silahları kullanamazsınız." demişti ya, hatırlıyorsunuz, buradan da amaç şu arkadaşlar: Hem tankımızı hem de obüslerin motorlarını millî yapmak adına Hükûmetin attığı bir adım. Yani "Niye bunu kendisi yapmamıştır?" diyebilirsiniz, bu, tercih meselesidir. Ama burada şu var arkadaşlar, burada hazır bir altyapı var. Bunun üzerine bu işlemi yapacak olan şirket ek yatırımlar yapacak ve dolayısıyla da bizi dışa bağımlılıktan kurtaracak. Yani bu pencereden bakmak lazım olaya. Yani sadece işte birilerine peşkeş çekiyor anlamında değil. Bunu biz başarırsak arkadaşlar, tankımızı da kendimiz yapacağız, diğer taraftan obüslerimizi de kendimiz yapacağız ve dışa bağımlılıktan pek çok alanda kurtulacağız diyorum.

Ben, 2020 yılı Millî Savunma bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum.