MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, kıymetli Komisyon üyelerimiz, değerli bürokratlarımız, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, çok kapsamlı ve doyurucu sunumunuz için teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.

Konuşmama başlarken Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarındaki kahraman güvenlik görevlilerimizden vatan, millet ve mukaddesat uğruna şehit olanlara Allah'tan rahmet, gazilerimize şifa ve sağlıklı ömür niyaz ediyorum. Ayrıca, vatanın her yerinde sınırlarımızın dışında hain terör örgütleriyle mücadelede görev yapan kahraman güvenlik güçlerimize başarılar diliyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak terörü ve şiddeti bir yöntem olarak benimseyen ve amaçlarına ulaşmak için bunları meşru gören anlayışı Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına, milletimizin huzuruna, güvenliğine ve insanlığa ciddi bir tehdit olarak görüyor, millî birliğimizi, demokrasimizi ve ekonomik gelişmemizi tehdit eden büyük bir tehlike olarak kabul ediyor, terörle mücadeleyi hiçbir şartta ihmal edilmemesi ve taviz verilmemesi gereken millî bir politika olarak değerlendiriyoruz.

Bu kutsal görevinizdeki faaliyetlerinize ve izlediğiniz politikalara baktığımızda, görevinizin başına geçtiğiniz ilk günden itibaren terör belasından ülkemizi kurtarmak için sonuç alıcı ve çok boyutlu politikaların tavizsiz bir şekilde sürdürüldüğünü görmekteyiz. Uyguladığınız, günlük siyasi kaygılardan arındırılmış, uzun vadeli ve istikrarlı, millî ve etkin bir terörle mücadele politikası için sizlere teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, terörle mücadelede gelinen noktada sınır güvenliklerimizin sağlanması amacıyla yürütülen operasyonlar neticesinde terör örgütleri köşeye sıkıştırılmış, hareket alanları daraltılmıştır. Hâl böyle olunca da PKK/YPG-PYD'yle cinayet ittifakına girenlerin utanç verici niyet ve ilişki ağları birer birer ortaya çıkmıştır. Tüm bunlara karşın cinayet ittifakının masa başı ortakları ise konuşmaya gelince sütten çıkmış ak kaşık gibi hiç hayâ etmeden barıştan bahsediyorlar. Bunların niyetlerini ve icraatlarını kuşkusuz cümle âlem bilmektedir. Türk milleti bu oyunu şüphesiz bozacaktır. Bugün sahaya gömülenler, yarın kana bulanmış kirli elleriyle sandığa gömülecektirler. Allah'ın izniyle bin yıllık kardeşliğimizi, topraklarımızın bölünmez bütünlüğünü bozmaya çalışanlar bu hayallerinin bedelini ödemeye mahkûm olacaktırlar. Burada terörle mücadelede göstermiş olduğunuz kararlı ve korkusuz mücadeleyi tavizsiz sürdürmeniz en samimi ve içten dileğimizdir.

Sayın Bakanım, yeri gelmişken bir hususun altını çizmek istiyorum. Biraz önce konuşmacı olarak hitap eden Sayın Abdüllatif Şener PYD'yle ilgili değerlendirme yaparken çok tehlikeli cümleler sarf etmiştir. Türkiye'yi ölümü göstererek sıtmaya razı etmeye çalışmak doğru değildir. PYD'nin ABD'nin kucağından alınması için legalleşmesine göz yummak teröre boyun eğmektir. PYD'nin legalleşmesi, PKK'nın, YPG'nin yani ihanet ve melanetin legalleşmesine hizmet edecektir. Bu konuşma şehitlerimizin ruhunu incitmiştir. Bu konuşmadan dolayı Sayın Abdüllatif Şener özür dilemelidir "garabet" ifadesini tekzip etmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti cesaret, dirayet ve hamiyetle terörle mücadeleye devam etmektedir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kurşun sıkanların, tuzak kuranların kökü kazınmaktadır. Güvenlik güçlerimiz gerek vatan topraklarında gerekse sınır ötesinde yürüttüğü operasyonlarla tek bir sivilin dahi zarar görmemesi için büyük bir hassasiyet göstermektedir ama terörle mücadeleyi maksatlı bir şekilde sulandırmaya çalışanlar, kuru iftiralar atanlar bulunmaktadır. Bu süreçte, PKK'nın inlerine girilmesine, teröristlerin açtıkları hendeklere, çukurlara gömülmesine hepimiz tanık olduk.

Sayın Bakanım, 6-7 Ekim olaylarında biliyorsunuz bölücü Selahattin Demirtaş'ın talimatlarıyla toplam 36 ilde...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne demek ya?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Nereden çıktı şimdi bu Allah aşkına?

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Dinleyin ne olduğunu, dinle bir! Ben sizi dinledim, on saat dinledim ben sizi! On saattir dinliyorum, bir dinleyin!

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ayıp ediyorsun ama! Böyle konuşulur mu ya şimdi?

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Ben size ayıp ediyorsunuz demedim, siz ayıp ediyorsunuz, dinleyin!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - "Apo'nun heykelini dikeceğim." diyor bu adam, eşkıya değil de nedir bu adam?

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - İfadelerime devam ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bölücü Selahattin Demirtaş'ın...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bölücü olan sizsiniz!

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Sen ajansın ajan! Hangi ülke adına çalışıyorsun?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Böyle bir şey olur mu Başkanım?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bölücü olan sizsiniz!

BAŞKAN - Sayın Paylan...

İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Aynaya bak aynaya! Kan emiciler!

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bölücü Selahattin Demirtaş'ın talimatlarıyla toplamda 36 ilde olayların meydana geldiği, 2 polis memurumuzun şehit olduğu olaylarda 43 sivil vatandaşımızın öldüğü, 331 polis memuru, 438 sivil vatandaş olmak üzere toplamda 769 kişinin yaralandığı, çatışmalarda 5 örgüt mensubunun ölü, 3 örgüt mensubunun ise yaralı olarak ele geçirildiği, toplamda 4.291 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan 1.105 şüphelinin tutuklandığı, Türkiye genelinde meydana gelen ve 121.899 göstericinin katıldığı 2.389 olayda 737 polis aracı ve 1.144 sivil ve diğer kurum araçları olmak üzere toplamda 1.881 aracın zarar gördüğü, 27'si kaymakamlık binasına, 52'si emniyet binasına, 73'ü siyasi parti binalarına, 12'si belediye binalarına, 2.111'i ise diğer binalara olmak üzere toplamda 2.558 binaya saldırıda bulunulduğu tespit edilmiştir, bunlar resmî kayıtlardır, bunlar yaşanmıştır ama Sayın Bakanım, Allah'ın izniyle bu mücadeleniz sayesinde bunlar bir daha tekerrür etmeyecektir; hendekler kazılamayacak, çukurlar açılamayacak, bariyerler dikilemeyecek, şehirler işgal edilemeyecektir çünkü biz Türk milletiyiz, güneş tuğumuz, gökyüzü çadırımızdır, gerekirse beka için canımızı veririz.

Sayın Bakanım, bazı belediye yönetimlerinin terörist örgütlere, PKK ve FETÖ'ye finansal ve lojistik destek verdiği aşikârdır. Bu anlamda, belediyelere kayyum atanması son derece isabetli olmuştur. Sizin ifade ettiğiniz üzere, bir önceki dönemde görevden alınan 94 belediye başkanından 42 belediye başkanının iki yüz seksen altı yıl ceza alması, 19'unun tutuklanması, 59'unun tutuksuz yargılanmakta olması, 6'sı hakkında adli kontrol ve 8'i hakkında yakalama kararı olması ve bunun yanında üniversite öğrenci sayılarının bu bölgelerde artması, turist sayısındaki çok ciddi, yüzde 300-400'lere varan artışlar ve yatırımlar teröre vurulan darbenin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kere daha göstermiş, alınan kayyum kararlarının ve terörle mücadele kararlılığının ülkemiz adına ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. Bunun için de ayrıyeten teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, 12 Kasım günü Sağlık Bakanlığının bütçe görüşmelerinde konuşma yapan bir hatip aynen şu ifadeye yer vermiştir: "Süleyman Soylu ruh sağlığımızı bozuyor." Sayın Bakanım, eğer bu yaptıklarınız, çalışmalarınız birilerinin ruh sağlığını bozuyorsa buradan o kişilere diyorum ki: Mutlaka, bu ruh sağlığı konusunda kendinizi bir kontrol ettirin ki Sayın Bakanımızın yaptıkları; büyük Türk milletinin beklentilerinin, isteklerinin, geleceği umutla ve cesaretle bakmasının ta kendisidir.

Sayın Bakanım, sizler de bizim gibi saatlerdir burada dinliyorsunuz, Allah razı olsun: siz de görüyorsunuz bazı şeyleri. Ben bir konunun daha altını çizip bütçemizin hayırlı olmasını temenni edeceğim.

Sayın Bakanım, burada demokrasi ve barış söylemleriyle, insan hakları söylemleriyle ve hatta daha ileri giderek kutsal Kur'an'ımızı diline dolayarak bebek katili PKK terör örgütüne "terör örgütü" diyemeyenleri de büyük Türk milletinin vicdanlarına havale ediyorum diyorum ve bütçemizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Sağ olun.