NİLGÜN ÖK (Denizli) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarım, çok değerli bürokratlar, çok değerli Komisyonumuzun üyeleri, milletvekili arkadaşlarım; ben de sizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle teşekkürle başlayayım. Bugün sabahki sunumunuzu izledik, gerçekten terörle, hem trafik terörüyle hem ülkemizin bütünlüğüne yönelik içerideki terörle hem de milletimizin sağlıklı bir şekilde ülkemizde yaşaması adına yaptığınız bütün çalışmalardan dolayı sizin nezdinizde, Başkanlığınızda ekibinize çok teşekkür ediyorum. Gerçekten, hem uyuşturucuyla mücadelede, her türlü cinayetle olan mücadelede, huzurun sağlanması adına birçok güzel projelere adım atıldı ve bunları rakamlarla da bildirdiniz ve o rakamlardaki düşüşlere hepimiz şahit olduk.

Sayın Bakanım, tabii, bugün bütçenin üçüncü haftasındayız. Sürekli dile gelen kayyumlarla ilgili ben de birkaç söz söylemek istiyorum müsaadenizle. Evet, hepimiz burada seçilmiş kişileriz ama seçilmiş olmak hiç kimseye kurallara uymama hakkını tanımaz. Aynı şekilde seçilmeden önce hakkında soruşturma olan bir kişinin de seçildiği takdirde mevcut soruşturması kendiliğinden düşmez. Bu nedenle, haklarında terör bağlantısı sebebiyle -soruşturma, kovuşturma- belediye başkanları ilgili kanun gereği görevlerinden uzaklaştırılmıştır.

Konuyla ilgili yapılan çarpıtmalara da ayrıca bir açıklama getirmek istiyorum: Bu işlem kişinin başkanlığını iptal etme işlemi değildir, mahkeme kararı verilinceye kadar sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesi için açığa alma işlemidir. Kişiler, hakkındaki davalar sonuçlanana kadar görevden uzaklaştırılır. Bu, adli bir uygulamadır.

Burada kesinlikle milletin iradesine vurulan bir darbe yoktur. Bizi, "Seçilmiş kişileri görevden alıyorsunuz, millet iradesini yok sayıyorsunuz." diye suçlayanlara ben de sormak istiyorum:

Ağır ceza mahkemelerinde davaları devam eden kişileri aday yaparak ve seçtirerek neyi amaçladınız?

Hakkında kovuşturma, soruşturma veya tutuksuz yargılanma kararı olmayan hiç adayınız yok muydu? Ya da bütün bu olacakları bile bile, sonrasında kendinizi mağdur göstermek için mi bu kişileri aday yaptınız?

Bakın değerli arkadaşlar, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Adnan Selçuk Mızraklı'nın, daha seçilmeden önce silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapmak, suçu ve suçluyu övmek suçlarından hakkında devam eden 1 kovuşturması, 8 ayrı soruşturma dosyası vardı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nasıl aday oldu? Milletvekiliydi.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'ün hakkında daha seçilmeden önce devam eden 2 kovuşturma, 4 ayrı soruşturma dosyası vardı.

Yine, aynı şekilde, Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Bedia Özgökçe Ertan'ın daha seçilmeden önce hakkında devam eden 1 kovuşturma, 6 ayrı soruşturma dosyası vardı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nilgün Hanım, geçen sene burada oturuyordu, burada.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 3 kişi de göreve gelir gelmez belediye mevzuatında dayanağı olmayan sözde "Eş Başkanlık uygulaması" getirdiler ve bu kişiler seçildikten sonra da halkın ihtiyaçlarını karşılamak yerine bölücü terör örgütünün amaçlarını, ideolojik söylemlerini ve eylemlerini destekler nitelikte uygulamalarına devam ettikleri ve ayrıca belediyenin imkânlarını terör örgütünü destekleyecek şekilde yönlendirdiklerine ilişkin Bakanlığımızda birçok belgeler vardır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hani belge?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Biz bunu Afrin Operasyonu'nda da gördük. Oradaki çukurları gördük Afrin Operasyonu'yla birlikte. Bir şehrin belediye başkanı olacaksın, dibine kadar hendekler kazılacak ve bunu görmezden geleceksin! Ondan sonra da deniliyor ki "Bizim terörle nasıl bir ilişkimiz var?"

Ben size bir örgütten bahsetmek istiyorum. Düşünün, yüzlerce, binlerce masum kadını, çocuğu katledecek, öldürecek, öğretmeni, doktoru -bunları gördük yıllarca- katledecek, ondan sonra kızlarımızı zorla kaçıracak, gelecek, ondan sonra da "PKK sonuç." diyecek burada bir vekil. Ben bunu reddediyorum, kesinlikle reddediyorum. Diyorsunuz ki: "Nasıl ilişkimiz var?" Sizin parti yöneticiniz gidip bu katleden... Bizim şehitlerimizi, masumlarımızı katleden kişilerin cenazelerinde gözyaşı döken biz miydik?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - AK PARTİ'li vekiller katıldı.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bunlara izin mi verecektik? Biz, burada bunları görevden almasaydık da ne yapsaydık? Teşekkür mü etseydik? Burada öyle bir şey olmaz. Ben böyle bir şey görmüyorum. Hem böyle yapacaksınız, birçok masum katledilecek, bir şekilde ilişkiniz olacak, ondan sonra da burada gelip barıştan, sevgiden, kardeşlikten, kadından bahsedilecek! Ben anlamıyorum, böyle bir sevgi pıtırcıklığı yok. Ben açıkçası şunu düşünüyorum: Bizim aklımızla alay edildiğini düşünüyorum.

Biliyorum, Sayın Başkanım söz verirken sözlerimi böyle çok kısıtladı. O yüzden ben çok daha fazla konuşmak istemiyorum ama şunu söylemek istiyorum, bir kez daha altını çizmek istiyorum: Bizim asla Kürtlerle ilgili bir sorunumuz yok.

MENSUR IŞIK (Muş) - Bizim de yok Kürtlerle sorunumuz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Gerçekten, burada herkes bugün söyledi, bin yıllık geçmişimiz var. Bizim sorunumuz teröristlerle ve bu terör konusunda, Sayın Bakanımızın da söylediği gibi, en son terörist bu ülkeden defolup gidinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Ayrıca, sınırda da mücadelemiz devam edecek.

Aslında bu konuda da, biliyorsunuz bütün dünyaya Sayın Cumhurbaşkanımız ABD ziyaretinde çok güzel de cevap verdi. Amerika seyahatinde gerekli cevapları, bizim Kürtlere olan bakış açımızı çok net bir şekilde tüm dünyaya da ifade etmiştir.

Ben sözlerime burada son verirken operasyonlarda şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Şu an Barış Pınarı Harekâtı'nda bulunan askerlerimize de başarılar diliyorum. Bakanlık bütçemizin de hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.