| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Müsteşarlığı f)Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı g)Özel İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .11.2019 |
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle trafikle ilgili verdiğiniz bir rakamla ilgili duygularımı ifade etmek istiyorum. "1 puanlık bir düşüş dahi 752 canın kurtulması demek." dediniz, bu benim için çok anlamlı çünkü 19 yaşında, yaya iken çok talihsiz bir kazada kız kardeşini kaybetmiş bir milletvekiliyim ben. Fakat şöyle bir durum var yani vaktinde bizim acı bir tecrübemiz var ama zaman zaman sahada da hâlâ gördüğümüz bir konu: Özellikle, Denetimli serbestlik yasasından sonra ölümle ya da ağır yaralamayla biten trafik kazalarındaki cezalar kamu vicdanını yaralıyor Sayın Bakanım. Yani üç gün, beş gün kalıp Denetimli Serbestlik Yasası'ndan kaynaklanan, işte, altı yıla kadar olan cezalar özellikle kaybı yaşayan aileler nezdinde kamu vicdanını yaralıyor. Umuyorum bu konuda bir çalışmanız var. Bu konuyla ilgili kamuoyunda bir beklenti de olduğunu size ifade etmem lazım.
Diğer bir konu AFAD'la ilgili. Biliyorsunuz, temmuz ayında sizin de çok yakından takip ettiğiniz bir sel felaketi yaşadı Düzce. Sayın Bakan Yardımcımız, sizler, AFAD, Jandarma teşkilatınız, Emniyet teşkilatınız özellikle ilk yirmi gün hakikaten gece gündüz çalıştılar ve ben sizin şahsınızda tüm ekibinize teşekkür etmek istiyorum. Biz devletin büyüklüğünü o sel felaketindeki yaraları sarmaya çalışırken arama kurtarma faaliyetlerinde gördük. Ekibinize de buradan teşekkür etmek istiyorum.
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü, 25 Kasım da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. KADES Projenizin yaklaşık 350 bin kadın tarafından görülmüş, fark edilmiş olması önemli bir uygulama. Dünyada örneklere baktığınızda, özellikle kadına yönelik şiddetle mücadelede örneklere baktığınızda multidisipliner bir yaklaşım söz konusu. Bir örnek vereyim: Belçika'da yaklaşık 36 kurum iş birliği içinde çalışıyor. Hemen hemen pek çok sosyal sorunda olduğu gibi bu konuda da asla tek bir bakanlığın yani tek Aile Bakanlığının tek İçişleri Bakanlığının konusu değil bu. Onun için bu multidisipliner yaklaşıma da ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum Aile Bakanlığıyla ortak projelerinizi de görerek. Bunu da buradan ifade etmem lazım.
Aynı zamanda, bir veri paylaşacağım Sayın Bakanım sizinle, gençleri bekleyen bir tehlikeyle ilgili bu husus: 2016 yılında Avrupa Birliğinin İnternet İzleme Kurumu bir araştırma yapıyor ve bir rapor yayınlıyor, Internet Watch Foundation tarafından yayınlanan bir rapor. Çocukları istismar eden, cinsel istismar içerikli internet sayfalarının büyük bir çoğunluğu Avrupa merkezli. Bu yayınların yüzde 92'si Hollanda, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa ve Rusya'dan geliyor yani biz eğer bugün Çocuk Hakları Günü'nde çocukların cinsel istismardan korunmasını konuşacaksak artık, yeni dünyanın ne yazık ki böyle bir gerçeği var, sanal araçlar üzerinden, medya araçları üzerinden çocuklarımızı bekleyen ciddi bir tehlike bu ve bu adı geçen ülkelerden gelen bir tehlike. Bunun da sizin kayıtlarınızda olmasını isterim. Tabii, şunu da söylemem lazım: Hem Dünya Çocuk Hakları Günü olması hem de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nün yaklaşması... Tabii, şurada birkaç fotoğraf var, size ve milletvekillerimize göstermek istiyorum bunu: Bakınız, bilmediğiniz şeyler değil bunlar, bilmediğiniz fotoğraflar değil. Buradakiler hem çocuk hem kadın; bu çocuklar PKK/YPG tarafından zorla dağa kaçırılan, tecavüz edilen, zorla kürtaja zorlanan kadınlar. Erkek çocukları da var, ben şimdi bir rapordan onların verilerini okuyacağım size. Bunlar çocuk ve kadın değil mi? Bu "Sırtımızı YPG'ye dayadık." diye iftihar edenlerin, her dakika çocuk hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili söz söyleyenlerin ne yazık ki bu konuda bu çocuklarla ilgili tek bir açıklamalarını okumadık.
Bakın, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütünün 2014'te ve 2019'da 2 ayrı raporu var. "2014'te Suriye'de PYD'nin Hak İhlalleri" başlığı altında yayınlanan raporunda PYD'nin çocukları silahlı örgütte kullandığı tespit ediliyor 2014 yılında. 2019 yılında "Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar" raporu yayınlandı yine İnsan Hakları İzleme Örgütünün; 2013 yılından bu yana YPG/PKK'nın çocukları silahlı çatışmada kullandığı belgelendi. 2016 yılında 46 çocuk iken bu, ne yazık ki 2017 yılında 224 çocuğa çıktı sayı. Yine, YPG ve PKK'nın bir başka kolu olan SDG'nin bünyesinde çatışmada kullandığı insanların yüzde 40'ının kız çocuğu olduğu, bunların yüzde 20'sinin de 15 yaş altında olduğu, 119 kız çocuğunun da aktif çatışmalarda yer aldığı tespit edildi. Özellikle 15 yaş altı olmasını buradan tekrar vurguluyorum. Her fırsatta, özellikle erken evlilik ve çocuk istismarı konusunda konuşanların ne yazık ki büyük bir kısmının bu konuda hiç ağzını açmadığını görüyorum, bunu da hayretle izliyorum. Bunlar çocuk değil mi? Bunlar kadın değil mi? Yapılan, silahlı çatışmaya zorlamak, tecavüz; hatta bir veri daha vardı, şimdi vakit almayayım, ona girmeyeceğim ama erkek çocuklarının PKK kamplarında ve dağlarda uğradığı tecavüzleri de ifade eden bir rapor.
Burada bütçe görüşmeleri başladığından beri Kürtlerin haklarıyla ilgili tartışmalar yürüyor. Bazen kullanılan dille ilgili karşılıklı atışmalar oluyor ama bu çocukların büyük bir kısmı Kürt çocuğu, Yezidiler, Ezidiler de var içinde ve bu çocuklarla ilgili ben -yaklaşık on beş gündür yoğun bir şekilde sürüyor buradaki toplantılar, geçmişte de oldu- tek kelime duymadım, Kürtlerin haklarıyla ilgili havanda su dövenlerin bu konuyla ilgili söylediği bir tek cümlesini duymadım. Dünya Çocuk Hakları Günü'nde ben bunu burada kayıtlara geçirmek istiyorum.
Sayın Bakanım, son söz olarak, geçmiş dönemde de vali, kaymakam, emniyet müdürü, Emniyet teşkilatı, Jandarma teşkilatı başta olmak üzere, Bakanlığınız bünyesinde bu devletin ayakta durması, bu milletin bekası için canını veren, kanını veren tüm şehitlerimizi de buradan rahmetle anıyorum ve bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.