KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, değerli Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşlarım; 2020 yılı Dışişleri Bakanlığı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, Türkiye'nin dış politikası elbette Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh." ilkesine dayanır ama tabii ki hem yurdumuzda hem de dışarıda sulh olması gerekiyor yani barış içerisinde olmamız gerekiyor ama maalesef hem dışarıda terör vardı hem de içeride vekâlet savaşları olarak yürütülen terörle Türkiye maalesef korkunç günler yaşadı. Hatta bir DEAŞ saldırısı kitlesel eylem olarak, bir de PKK saldırısı tek bir elden sırayla ülkemizde devam etti, insanlarımız katledildi, özellikle turizm bölgeleri etkilendi, ekonomi etkilendi. Türkiye böyle bir ortamdaydı ama gerçekten sizlere teşekkür ediyoruz çünkü girişimci ve insani dış politika anlayışıyla Türkiye çok büyük mesafeler aldı, bunun yansıması olarak da masada ve sahada güçlü bir hâle geldik. Elbette terörün olduğu yerde sulhtan bahsedilemez ama bu sorun çözülmeliydi. Bu sorunu güvenlik kuvvetlerinin marifetiyle maalesef çözemedik, yıllardır devam ettik. O hâlde yeni bir devlet politikası gerekiyordu. İşte, bu devlet politikasını da Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti devleti gerçekten en iyi şekilde uyguladı. Bu, terörü kaynağında kurutma politikasıydı. Yeni bir anlayış geliştirildi ve Türk Silahlı Kuvvetleri tabii ki terörle mücadele edecekti, istihbarat teşkilatımız dışarıda yoktu, şimdi var; tabii, en önemlisi de diploması, diplomasi terörle mücadelede en büyük etkendi. Bir arkadaşımız burada konuşurken dedi ki: "Astana'ya, Soçi'ye gidip geliyorsunuz." O arkadaşımız maalesef bu işi hiç anlamamış, bunda kusura bakmasın. Oraya hiç boşuna gidip gelinmiyor ve gerçekten Türkiye, diplomasi sayesinde, bu söylediğim 3 unsurun bir araya gelişi sayesinde hem yurtta hem de dışarıda sulhu sağladı. "Yurtta sulh, cihanda sulh." işte böyle olur.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sebebini konuş.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Sebebini siz fazla bilmiyorsunuz, onu biz biliyoruz.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Söyleyin öğrenelim.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Örneğin, Afrin'e gelelim. Afrin neresiydi, biliyor musunuz? Afrin, uyuşturucu atölyelerinin bulunduğu bir yerdi, dünyaya uyuşturucu üretip ihraç eden bir yerdi, PKK'nın kontrolünde uyuşturucu üretilen bir yerdi Afrin, PKK'nın nemalandığı yer Afrin'deki uyuşturucu atölyeleriydi. Yine, Afrin'deki zeytin arazilerine ve zeytinlere el koyan bir PKK vardı. Zeytin Dalı Harekâtı'yla Allah'a şükürler olsun ki orada huzur ve sulh sağlandı. Şu anda hem Afrin'de hem de Suriye'nin kuzeyinde izlediğimiz bu politika sayesinde sulh sağlandı. O bölgedeki Türkler, Türkmenler, Kürtler ve Araplar Allah'a şükür huzur içerisinde. Eğer oradaki halkların desteği olmasaydı bizim bu Zeytin Dalı Harekâtı'mızın, bizim bu Barış Pınarı Harekâtı'mızın başarılı olması mümkün değildi.

Yani oradan şunu anlıyoruz: Oradaki halkların temsilcisi hiçbir şekilde PKK değildir, YPG değildir, DEAŞ değildir; bu böyle bilinsin. Bu saydıklarım da bir terör örgütüdür ve bu gerçeği artık dünya anlamıştır. Amerika Birleşik Devletleri de anladı. Amerikan senatörleri bugün dünyada ilk defa Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu bir basın toplantısına geliyorlarsa, Türkiye'nin ağzından bizzat dinlemeye çalışıyorlarsa bu çok önemli mesafedir. Nitekim Amerika'da şu tartışılıyor: Bilmiyorum, hiçbiriniz izlediniz mi, bir terör uzmanı, Michael Doran "Biz yanlış yaptık -bunu şimdi söylemeye başladılar- biz Türkiye gibi, dünyanın en güçlü 2'nci ordusu ve dünyanın en güçlü devleti olarak Türkiye'yle anlaşma yapacağımız yerde biz terör örgütüyle anlaştık. Bu yanlıştır." diyor.

Artık şunu bilmemiz lazım: Türkiye küresel bir güçtür. Türkiye her ülkenin görüşmek istediği, iş birliği yapmak istediği küresel bir güçtür. Beğenseniz de beğenmeseniz de, içiniz yansa da, çatlasanız da patlasanız da bu böyle, Türkiye böyle artık inşallah.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sen ne komik bir adamsın.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sana demiyor onu.

BAŞKAN - Sayın Çelik, tamamlayın lütfen.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Bunu artık kabul edin çünkü bugün Suriye'nin kuzeyinde de huzur vardır, sulh vardır, Türkiye'nin içerisinde de sulh vardır. Tabii, bunu başka ülkeler hazmedemez ama Türkiye'nin içindekilerin de hazmedememesi olayını gerçekten üzüntüyle karşılıyorum.

Kısacası, Sayın Bakanım, sahada ve masada güçlü Türkiye için sizlere minnettarız.

Teşekkür ederim.