KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, teşekkür ediyorum.

Bakanımızın şahsında bütün heyete saygı sunuyorum.

Güzel Başkanım, bu hırçınlık niye biliyor musunuz? O kadar negatif kavramlarla konuşuyorlar ki bir müddet sonra burada hakikaten zihinler alabora oluyor. O yüzden, pozitife yönelmek lazım. Muhalefete çok söz -tabii söz istedikleri için mecburen- veriyorsunuz, onlar da mütemadiyen... (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Değil mi Hazreti Mevlâna...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, bir tespit.

BAŞKAN - Güzel şeyler söylemek lazım cancağızım...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sevgili Genel Başkan Yardımcım, bir tespit yaptım, bir tespit. Yani amandır, bana bir şey demeyin lütfen. Bir tespit yaptım sadece.

Şimdi, bakın, arkadaşlar, ontolojik bir hakikat var. Kozmik zemini ifade eden çok esaslı bir kavram, çok esaslı bir mefhum, konsept, toprak. Toprak, bizim için vatan hükmünde, biz böyle bakıyoruz. Bakın, biraz da böyle lezzet katmak için muhteşem bir ifadeyi özellikle dikkatinize sunacağım. "Havaya bakarsam hava alırım, toprağa bakarsam dua alırım, topraktan ayrılsam nerede kalırım?" Ne güzel bir sual açmış. Bunu kim söylemiş? Rahmetle yâd ediyoruz, Âşık Veysel, vatan kavramını en iyi tarif edenlerden birisidir. Öyleyse toprağa bu gözle bakarız, AK kadronun tamamı bugüne kadar hep bu zaviyeden hadiseye baktı. O yüzden de tarım zemini, orman zemini bereket saçtı arkadaşlar.

Arkadaşlar, ben hemen vatan demişken -sevgili Genel Başkan Yardımcım- vatan için can verme sırrına eren şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Toprak aynı zamanda arkadaşlar, ana hükmünde ana. Tohum, evlat, toprak ana. Ana dediğimizde de bugün Diyarbakır'da yetmiş üç gündür yürekleri yanan bir ana kesimi var değil mi? Onların önünde temennayla duruyorum, saygıyla duruyorum. Burada her gün, her sabah gelip heyete bakıp "Niye kadın yok?" diyenlerin orayı görmemelerini de esefle kınıyorum. Bu vesileyle oradaki anaları yüreğimize gömüyorum yeniden. İşte onlar topraktır, onlar vatandır, onlar hakikattir. Lütfen biraz da bu zaviyeden bakalım hadiselere.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Tarımda sorun yok mu tarımda?

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bütün anneleri böyle görmek lazım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bir de arkadaşlar, AK anlayışın, AK bakışın tarıma, toprağa bakışını tarif eden çok berceste, çok beliğ ifadeler var, onları da paylaşmak istiyorum. Biz, Âşık Veysel'in ifadesiyle "Benim sadık yârim kara topraktır." diyen, toprağa sevdalı, toprağa gönülden bağlı bir milletiz. Onun için dikkat edin bizde toprak nedir? Anadır, ana, toprak ana. Kaldı ki biz topraktan geldik, tekrar toprağa gideceğiz, toprak bu kadar önemli. Bin yıldır onca saldırıya, onca ihanete rağmen Anadolu'da tutunmamızın sırrı işte buradadır, bu sevdadadır. Kim bu kaydı düşüyor arkadaşlar? Zirve bir isim düşüyor, siyaset tarihimize esaslı mühür basmış ve on yedi yıldır Türkiye'ye yüz yetmiş yılda yapılmayanın önünü açmış Sayın Cumhurbaşkanımız düşüyor. İşte biz bu kadar berrak, bu kadar net bakıyoruz hadiseye. O yüzdendir ki arkadaşlar, biz neyi yaparsak özel yapmışsızdır, güzel yapmışızdır.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Uzayda yaşıyoruz biz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, ağaçlandırma yaptık değil mi? Siyasette ezberle yürümüyoruz, ezberleri bozarak yürüyoruz, bugüne kadar hep böyle yaptık. 11, 11, 11 milyon, kavram koyuyoruz, özellikle zihinleri berrak hâle getirmek için bunu yapıyoruz. Onun için de aforizmalarla, vülgarize ederek, zihinleri temizleyerek yürüdük bugüne kadar.

Tarım Bakanlığı, bizim en esaslı başarımızı ifade eden kurumdur, bugüne kadar hep böyle oldu. Keşke bu konuşmalarda şurada -bütün muhalefet cenahına söylüyorum, dahası bizimkilere de söylüyorum, onu da söyleyeyim- ben muhalefetten şunu duysaydım: Arkadaşlar, şu ülkede bundan bir iki ay önce bir imansız güruh, bir vatan haini güruh çıktı, ormanları isim isim, adres adres vererek "Biz yakıyoruz" dedi. Kınayanı duydunuz mu arkadaşlar? Bu nasıl bir vicdandır ya, bu nasıl bir vatanseverliktir ya, bu nasıl mahlukata muhabbetle yaklaşmaktır? Orada yanan, ormanların içerisinde yanan canlıları düşünüyor musunuz? Onlar hepimize lanet okuyarak gittiler. Onun için arkadaşlar, biraz bu zaviyeden bakalım hadiselere. Ezbere konuşmayalım, ezber yapmayalım, hakikatleri konuşacağız biz.

Biz Tarım Bakanlığı olarak hep özgün işler yaptık "genç çiftçi" kavramı, hususi bir ıstılah, bu zemine konulmuş esaslı bir kavram. Bizden önce yoktu bunlar. Bugüne kadar yani bize kadar, daha önce ne yapılmış onu alıp taklit ettik hep; biz değiştirdik bunları. Değiştirdiğimiz içindir ki arkadaşlar...

Bakın ben Erzurum'da yaşıyorum, hayatının tamamını Erzurum'da geçirmiş bir kardeşinizim ben. Yani askerliğin dışında yaşadığım başka bir yer olmadı.

BAŞKAN - Vilayeti şahane diyorsun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Vilayeti şahanelerin şahanesi, muhteşem.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Erzurum'dan öyle görünüyor, Türkiye'nin geneline bakmıyorsunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır, ben Türkiye'nin her yerini mübarek biliyorum, her tarafı...

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Tarımla ilgili bir şey çıkmadı ağzınızdan.

BAŞKAN - Lütfen...

Sayın Aydemir...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İşte, bak ezberlerle yürümek böyle bir şey.

AYHAN BARUT (Adana) - Sen cevap makamı mısın?

BAŞKAN - Evet arkadaşlar sakin olalım, tamam.

Lütfen tamamlayınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen tanıyor musunuz bizi, biliyor musun, bilmeden konuşuyorsun.

Ben hep şunu söylüyorum arkadaş: Bu toprağın her zerresi, her tarafı ve bizim insanlarımızın hepsi mübarektir. Biz şöyle bakıyoruz: Bakın, ben kaç defa söyledim, altını çizdim, şu zeminde çizdim, kaç bakanlıkta "Hangi yana baksan benim vechimi görürsün." buyuruyor Cenab-ı Hak. Bırakın insanı, bırakın yaratılmış başka canlıyı, eşyaya bile mübarek vasfı atfediyoruz biz. Dolayısıyla Erzurum elbet şahane ama her yer bizim için öyle. İlini, memleketini sevenler benim başımın üstünde yer alıyor kardeşim.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Tarım ne tarım, tarım?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunu yaptığımız için zaten şu kadro bunun için ayrım gözetmeden her tarafa hizmet götürüyor, elhamdülillah, ayrı gayrı yok bizde. Bize yönelen düşman oklarına bile biz yüreğimizi açıyoruz, sevgiyle muhabbetle yaklaşıyoruz. Öyle olduğu içindir ki arkadaşlar, bugüne kadar tribünlere oynamadık, yüreklere yöneldik, yüreklerde yer bulduk ve Allah'ın izniyle göreceksiniz bakın, şimdi böyle bir kısmi, mevzi bir başarı gibi görünen halden sonra... Ben görüyorum, ben 6'ncı bütçedeyim.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Halk uyandı, halk.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dolayısıyla burada önceki terennümleri biliyorum, şimdiki o yüksek perdeden konuşmaları da görüyorum. Hayal görüyorsunuz arkadaşlar, bu millet Allah'ın izniyle şu AK kadroya 2023'ü de gösterecek, ondan sonraki yılları da gösterecek ve biz ne olacağız biliyor musunuz arkadaşlar?

BEDRİ SERTER (İzmir) - İhya olacağız!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Samimi söylüyorum zirve ülke olacağız yeniden. Türk milletinin haşmetini yeniden zirvelere taşıyacağız bu AK kadroyla.

AYHAN BARUT (Adana) - Konuşmakla olmuyor bunlar.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Tarımla ilgili bir şey söylediniz mi?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sevgili Bakanım, Değerli Bakanım, canını yerim, kadro, herkes, şuradaki kadronun hepsi, yüreğini bu millete hasretmiş bir kadro. Dolayısıyla millet adına, milleti temsil eden birisi olarak size sevgimizi, saygımızı sunuyoruz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Erzurum'a özel yatırım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Cenab-ı Hak muininiz olsun, yolunuzu açık etsin, başarı dört bir yandan sizi kuşatsın. Bütçemiz hayırlı olsun, hepinize saygı sunuyorum.