| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman ve Su İşleri Bakanlığı c)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ç)Orman Genel Müdürlüğü d)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü e) Meteoroloji Genel Müdürlüğü f)Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2019 |
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonunun saygıdeğer üyeleri, muhterem milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın güzide mensupları; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Öncelikle, biraz önceki hatibin devletimizin bir kararı olan kayyum atama konusundaki yaptırımını "hırsızlık" diye ifade ederek devletimizi itibarsızlaştırma çabalarını kabul etmediğimizi bildirmek istiyorum.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Siz niye halkın iradesini gasbediyorsunuz?
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük bir devlettir ve hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti devletimizi itibarsızlaştırmasına müsaade etmeyeceğimizin de bilinmesini istiyorum.
Sayın Bakanım, öncelikle bütçemizin, çiftçilerimiz başta olmak üzere, aziz milletimize ve ülkemize hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Tarım, toprak demektir; toprak ise beşer. Beşer, yaradılışı gereği topraktan gelmiş ve bir gün tekrar toprağa dönecektir. Bu dönüş mukadderat, Hakk'a vuslat yani Yaradan'a kavuşmadır. Hem inancımız gereği hem kültürümüz gereği bizler bu coğrafyada toprağı Rabb'in emaneti, şühedanın mirası olarak görürüz. Bundan dolayıdır ki ülkemiz özelinde her şeyden önce tarımsal nüfusun azalmamasına gayret göstererek işe başlamalıyız. Bütçemizi bu tasarrufta değerlendirmeli, adımlarımızı bu temel gayeyle atmalıyız.
Geçmiş yıllarda Türkiye, kırda yaşayan nüfusun kente oranla daha fazla olduğu, tarımda kendi kendine yeten bir ülke olarak bilinirdi. Daha sonrasında ekonomik, siyasi ve sosyal sebeplerden dolayı kırsaldan kentlere bir göç akımı başladı ve maalesef, bu durum doğru politika ve destekler uygulanamayarak önlenemedi, dolayısıyla doğal üretim azaldı.
Sayın Bakanım, üzülerek belirtiyorum ki çiftçilerimiz zor durumda. Üretime ilişkin girdi maliyetleri çok fazla. Gübre, mazot ve elektrik fiyatları tarım emekçilerinin belini büküyor; bu sebeple endişe yaşayan çiftçilerimiz çareyi topraklarını bırakıp kente göçmekte arıyor. Bu sene meydana gelen doğal afetler de işin tuzu biberi oldu. Zaten zor durumda olan emektar insanımız daha da zor duruma düştü.
Geçtiğimiz yıl tarımsal kredi borçlarının faizlerinin silinip anaparalarının yapılandırılmasını ve ertelenmesini talep etmiştik. Bu ricamızı geri çevirmediniz, faizlerin ciddi bir kısmı silindi ve yapılandırma imkânı sunuldu. Fakat Sayın Bakanım, mevcut girdi maliyetleriyle ve yaşanan doğal afetlerle çiftçimiz bu parayı ödeyemediği gibi üstüne tekrar borçlandı. Bizim burada talebimiz faizlerin yeniden tamamen silinerek anaparanın taksitlendirilmesi ve çiftçiye ödeme kolaylığı sağlanmasıdır.
2020 yılı bütçesinde tarıma ayrılan kaynağın 40,3 milyar liraya çıkarıldığını görüyoruz. Bu durumu olumlu karşılıyor ve bu bütçenin etkin kullanılacağını umuyoruz.
Tarımsal destek programları için ayrılan kaynağın 2019 yılı ödeneklerine göre yüzde 37 oranında artırılarak 22 milyar TL'ye çıkarılması bizi ümitlendirmektedir. Tarımsal destekleri olumlu buluyor, hatta daha da kapsamlı hâle gelmesini arzu ediyoruz. Özellikle IPARD desteklerinin 41 ille sınırlı kalmaması, 81 ilin tamamında uygulanmasını önemsiyoruz.
Seçim bölgem olan Kayseri ilinin tarımsal desteklerden hak ettiği ölçüde nasiplenmesini beklemekteyiz. Kayseri Ovası İç Anadolu Bölgesi'nin en geniş tarım arazilerine sahip illerinden bir tanesidir fakat çiftçilerimiz yeterince destek alamadıkları için, maddi sıkıntılarından dolayı topraklarını terk edip büyük şehirlere göç etmektedirler.
Ülkemiz nüfusunun yüzde 50'si IPARD illerinde yaşamaktadır. Ülkemiz yüz ölçümünün ve tarım alanlarının yüzde 70'ini IPARD illeri oluşturmaktadır. Büyükbaş hayvan ve koyun varlığının yüzde 70'i IPARD illerinde bulunmaktadır. Süt üretiminin de yüzde 70'i IPARD illerinde yapılmaktadır. Buna karşın Kayseri'miz tarım ve hayvancılık alanındaki destekler konusunda ne yazık ki yıllardır geri kalmış durumdadır. Verilecek hibe desteğiyle yatırımcılarımız yeni projelerini hayata geçirecek, hayata geçirilen yeni projelerle birlikte hem ilçelerimizdeki göç önlenecek hem ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağlanacaktır. Sizlerden öncelikli talebimiz, Kayseri'mizin bu teşviklerden ve bu hibelerden yararlanmasıdır. Gayemiz, millî ve yerli üreticilerimize destek vermek, Türkiye'yi yeniden kendi kendine yeten ülke hâline getirmek, ülkemizi ithal ürün kıskacından kurtarmaktır. Bu nedenle bu proje kapsamına Kayseri'mizin de alınmasını istiyoruz.
Ülkemiz genelinde millî tarımın desteklenmesi adına çalışmalar yapılması gerekmektedir. Her bölgenin kendine has ürünlerine destek verilmelidir. Stratejik ve ekonomik ürünler önerilmeli, teşvik edilmeli ve endüstriyel ürünlerin ekimi ve üretimi de desteklenmelidir.
Hayvancılık özelinde baktığımız zaman, Türkiye'nin pastırma, sucuk ve kavurma merkezi olan ilimiz et üretiminin en fazla olduğu şehirlerden birisidir. Kayseri gerek büyükbaş hayvan sayısı gerek et üretimi noktasında önde gelen illerden biri olmakla birlikte, ilimizde maalesef Et ve Süt Kurumunun bir kombinası bulunmamaktadır. Bu durum özellikle ilimizde faaliyet gösteren besicilerimiz için büyük sıkıntılar oluşturmaktadır. Ayrıca, ilimiz daha önceki yıllarda verilen buzağı desteğinden son yıllarda maalesef mahrum bırakılmıştır. Talebimiz, şehrimizin yeniden bu desteklerden faydalanmasıdır.
Çiftçimizin bir diğer kanayan yarası ise yem fiyatlarıdır. Hayvancılık sektöründe yem, toplam üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 75'ini oluşturmaktadır. Meralar bol miktarda ve düşük maliyetle kaba yem sağlanabilecek en önemli doğal kaynaktır. Ancak mera alanlarımız disiplinsiz ve dikkatsiz kullanım neticesinde bozulmuştur. Meraların korunarak kullanılması sağlanmalıdır. Mera ıslah projeleri bir an önce hayata geçirilmeli, Toprak Mahsulleri Ofisi ve diğer devlet kurumlarımız besicilere ucuz yem tedariki sağlamalıdır.
Sayın Bakanım, seçim bölgem olan Kayseri'mizin diğer bir sorunu ise sulamadır. İlimiz genelinde sulama imkânları oldukça yetersizdir. Kayseri'de 2014 yılında tamamlanması öngörülen Develi 2'nci Merhale Sulama Projesi ile Bahçelik ve Yamula Barajı Sulama Projeleri ödenek yetersizliği gerekçesiyle hâlâ tamamlanamamıştır. Yöre çiftçisi dört gözle bu barajların sulama ayağı projelerinin bitirilmesini beklemektedir. Kayseri'de sulu tarım oranını ciddi mahiyette artıracak bu projelerin bir an önce tamamlaması oldukça önemlidir.
Develi ilçesi Gümüşören köyü mevkisinde, Zamantı Irmağı üzerinde bulunan, temelleri 1974 yılında atılan Gümüşören Barajı Projesi'nin sulama kısmının tamamlanması da bölgemiz için son derece önemlidir. Eğer projenin ikinci aşamasında yer alan tesisler tamamlanırsa sulu tarıma açılacak alan 58.681 hektara çıkacaktır.
Bahçelik Barajı ise 2005 yılında tamamlandı. 49 bin hektarı sulayacak Bahçelik Projesi de enerji ve taşkın koruma amaçlı çok büyük bir projedir. Pınarbaşı, Bünyan, Sarıoğlan, Tomarza, Develi ve Ağırnas'taki çiftçilerimiz bu projenin bir an önce tamamlanmasını ümit etmektedir.
Bu projelerin bir an önce bitirilmesi zor durumdaki çiftçimizi rahatlatacaktır. Aynı sorun Yamula Barajı için de söz konusudur. Yamula Barajı'nın da hâlen sulama projesi tam olarak bitmemiştir. Barajda toplanan 3,5 milyar metreküp suyu toprakla buluşturacak tesisler ise henüz bitmediği için havzadaki 187.600 hektar alan sulu tarıma açılamıyor. Bu proje sadece Kayseri için değil; Kırşehir, Nevşehir ve Yozgat illeri için de önemlidir.
Sayın Bakanım, ben çalışmalarınızda başarılar diliyor, 2020 yılı bütçemizin hem Bakanlığımıza hem devletimize hem milletimize hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan bir kez daha niyaz ediyor, saygılar sunuyorum.
Sağ olun.