KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, şahsınızda bütün heyeti saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Kısa, bildiğim kadarıyla değil mi Sayın Aydemir, çok uzun olmayacak.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yok, çok kısa olacak, bir-iki not düşeceğim, bir-iki tespit yapacağım, hepsi o kadar.

Sağlık Bakanlığına dönük, bundan önce 5 bütçede tespitlerim oldu, aktarımlarım oldu, fazlasını zayi addediyorum Değerli Bakanım. Burada arkadaşlarımız zaten rakamları söylediler, Değerli Bakanımız sabahleyin söylenmesi gerekenleri hep kayda geçti.

Şunu özellikle söyleyeyim: Garo Paylan Bey yoktur burada. Bu Bakanlığın hizmetlerinin zirveyi ifade ettiğini Garo Bey'in konuşmasından sonra çok daha lezzetle fark ettim. Niye? Garo Bey öyle bir noktaya geldi ki Sağlık Bakanlığına dönük tenkit getiremedi de İçişleri Bakanımıza, Maliye Bakanımıza "Bize acı veriyorlar." diye birtakım şeyler söyledi. Oysa arkadaşlar, ona acı veren bize müthiş lezzet veriyor

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Halk sağlığından söz etti, halk sağlığından.

HABİP EKSİK (Iğdır) - "Toplumun sağlığını bozuyor." dedi, "Acı veriyor." demedi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak ben şana şunu söyleyeyim kardeşim: Süleyman Soylu ismi geçtiğinde ilaç tesiri yapıyor bizde, samimi söylüyorum. Birisi dağdaki imansızları yok ediyor, öbürü de iktisadi olarak bize yönelenlere gereken dersi verdi yok etti. Onun için rahatsız olmayın.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Toplumun sağlığını bozduğu için.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, çok güzel işler yapıyorsunuz. Hakikaten kadronuz yaptıklarıyla muhalefette de böyle bir kıskanma, bir gıpta hâli oluşturmuş, onu biliyorum ben. Arkadaşlar, yerel kavramlarla ara ara konuşmak lazım.

BAŞKAN - İbrahim Bey, sen o "kıskanma" ifadesini normalde kullanmaman lazım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani evet ben şimdi bir yerel kavram kullanacağım ama yanlış anlaşılmasın. "Hain" ayrı bir şey "hayın" ayrı bir şey arkadaşlar.

BAŞKAN - O doğru bir şey yani çünkü edebiyatçı yani biraz daha...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, bizim Erzurum'da dadaşlar şöyle bir şey söyler: "Allah hayına mal vermez." Ne yapmak lazım? Gıptayla yaklaşıp öğrenmek lazım. Neler yapmışız? On yedi yılda şu sağlıkta ne tür reformlar yapmışız ki bu noktalar gelmişiz dünya bize özeniyor.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bizi kıskanıyor!

HABİP EKSİK (Iğdır) - Biz görüyoruz, kimin dost olup olmadığını görüyoruz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - On beş yıl özel hastane işletmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum arkadaşlar. Rakam rakam konuşmanın hiçbir anlamı yok. Hakikaten siz de söylerken inanmıyorsunuz onlara.

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Bakın evrak var, "Ameliyat yapmayın." diyor başhekim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Boş ver sen onları.

Sadece burada değil, Sağlık Bakanlığı bütçesi değil hangi bakanlığın bütçesi olursa olsun hakikaten yüreğimde bir özel genişleme, ferahlama oluyor? Niye? Çünkü her seferinde yeni şeyler söylüyoruz. O yüzdendir ki "Her dem yeniden doğarız. Bizden kim usanası." demiştir Değerli Bakanım.

BAŞKAN - Ben de soracaktım "Bugün şiir yok mu?" diye.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, efendim, ben bir kuruma özellikle çok teşekkür etmek istiyorum. Değerli bakanım bu Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığınız var ya oraya hakikaten, münhasıran, özellikle -altını çizerek- şükranlarımı ifade ediyorum.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Erzurum'dan dolayı mı?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır, Erzurum'dan dolayı değil. 6'ncı Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nı o kurum vasıtasıyla yaptınız ve hakikaten küresel ölçekte çok özel bir not düştünüz. Bundan dolayı buranın Başkanı Adil Mardinoğlu'na, o kardeşime, hocamıza teşekkür ediyorum. Dadaş meşrepli -ben şu zeminde, Plan ve Bütçe Komisyonu zemininde başka bakanlıkların bütçesi görüşülürken önceki yıllarda, o ismi özellikle altını çizerek terennüm etmiştim, not düşmüştüm- Profesör Hasan Türkez, bor üzerine çok özel çalışmaları olmuştu, Türkiye'nin ondan istifade etmesi gerekiyordu. Siz tabii insan yönetmeyi, para yönetmeyi çok iyi bildiğiniz için nerede velut bir sima var oraya yöneliyorsunuz. O arkadaşımızı değerlendirdiniz, ona da teşekkür ediyorum. Bakan Yardımcımız Sayın Emine Alp Meşe Hanımefendi'ye ve tabii sizin şahsınızda bütün heyete teşekkür ediyorum.

Bir de Değerli Bakanım...

BAŞKAN - Canım, bir Bakan Yardımcısına teşekkür edilir de diğer Bakan Yardımcılarına teşekkür edilmez mi yani? Şimdi sen de eksik yapıyorsun.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - O kadar Bakan Yardımcısı gelmiş.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, bu Enstitüyle ilintili olduğu için söyledim ben yoksa diğer Bakan Yardımcılarından Halil Bey bizim arkadaşımız, kardeşimiz, Şuayip bey öyle, Muhammet bey öyle.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Hepsi arkadaşınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hepsi bizim kardeşlerimiz ve hepsi de hakikaten hizmette doruk isimler, kendilerini ispat etmiş isimler.

Efendim, tabii, ben Erzurum özeli için de birkaç tane not düşeceğim. Sadece Erzurum değil, ben bunları söylerken arkadaşlar, Iğdır'ı da söylüyorum, Batman'ı da söylüyorum.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Ben Erzurum'da okudum, Erzurum'u iyi bilirim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Vatanın her zerresi bizim için mübarektir. Oralar için de söylüyoruz.

Değerli Bakanım, bizim Köprüköy çok özel bir ilçemiz, Pasinler hakeza öyle, Ilıca Aziziye'ye bağlı bir mahal, Tekma-Hölenk diye bir kaplıcamız var, buralarda kaplıcalar var. Kaplıca turizmine dönük Sağlık Bakanlığımız...

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Hasankale...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hasankale eşittir Pasinler efendim. Sağlık turizmine özellikle bu şeylerin kazandırılması talebimiz var Değerli Bakanım.

BAŞKAN - Bak, Trabzonlular da hayran Erzurum'a.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii, gayet tabii. Ben de tabii, bir Trabzonsporlu olarak Trabzonluları cezbediyorum ayrıca.

Efendim, bizim Erzurum'un havası da meşhur. Özellikle bu sanatoryuma dönük bir beklentimiz var.

Konferansların, uluslararası konferansların Erzurum zemininde yapılmasını istiyoruz, Palandöken'de yapılmasını istiyoruz ve oradan hususi bir lezzet alınacaktır.

Fikret Hocam, siz de inşallah geldiğinizde...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, bakın şöyle bir şey yapın: Madem siz bu kadar Erzurum'u anlatıyorsunuz, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimizi, bir bütün olarak herkesi Erzurum'a davet edin, Erzurum'da bir ağırlayın.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Götüreyim, vallahi şerefle.

BAŞKAN - Doğru değil mi Bülent Ağabey?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, ben tabii, bu Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının Erzurum'da da konuşlandırılması talebimi özellikle burada kayda geçireyim. Çünkü bölge illerindeki tıp ve sağlık bilimleri fakültelerinde bilimsel araştırmalara, burada yerli millî sağlık açılımlarına bir destek talebiyle bunu da söylüyorum.

Bütçe görüşmeleri çok letafet ifade etti. Sayın Bakanımız özelinde söylenen bir iki tane böyle kulak tırmalayan şey vardı, oraya da özellikle not düşeceğim. Kişi kendin gibi bilir işi. Biz şöyle görüyoruz: Bakanımız hakikaten hizmette doruk birisi, insanlıkta hakeza öyle bir yaklaşımı var. Onun içindir ki oradan da bütün bir Türkiye sathına hizmet olarak yansıtıyor bulunduğu zemini. Kendisine minnettarız, arkadaşlarına teşekkür ediyorum.

Sevgilim Bakanım, bütçemiz hayır uğur getirsin inşallah.