KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Sayın Bakan yardımcılarım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar ve basınımızın güzide mensupları; 2020 yılı Sağlık Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, Sağlık Bakanlığı olarak, tabii, siz, başkanlık sistemiyle birlikte 2'nci bütçenizi Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde yapıyorsunuz. Özellikle, geçen sene ve bu sene devletimize... Biraz sonra da kendi ilimle ilgili olarak, zatıalinizin şahsında ve bütün Sağlık Bakanlığı çalışanları adına sizlere saygılarımızı ileteceğiz. Ama bir şeyi daha arz etmek istiyorum burada: Sayın Başkanımızdan da -Komisyon Başkanımız gitti, yerine vekâlet eden Şirin Paşa'dan da- ricam şu: Değerli milletvekilleri, tabii ki burası bir ihtisas komisyonu. Bu Komisyona, özellikle, gelen insanların gerçekten... Buraya Sağlık Bakanımız geliyor, Bakan yardımcılarımız ve özellikle, şu anda, Sağlık Bakanlığının hazırunları burada. Herkes bizden şunu bekler: "Ya, ben Türkiye Büyük Millet Meclisine gideyim; acaba, gerçekten milletvekilleri sağlıkla ilgili bize ne söylemek ister?" Yine "Sağlık Bakanı gelmiş." Yani, Bakana baktığınız zaman heyecanlı, iki yıldır bu işi yapıyor, 2'nci bütçesi; geçmişte bir sürü deneyimi var, hem devlet hem özel deneyimi var. "Gerçekten biz ne söyleyebiliriz? Sağlık Bakanlığının önünü biz nasıl açabiliriz?" Ama şimdi, sabahtan beri buradayız. Şunu çok... Mesela sabah İYİ PARTİ'deki bazı milletvekili arkadaşlarımız konuştu; güzel söylemlerinden dolayı ben teşekkür ediyorum, hiç şey yapmayız ama şunu da yapmamamız lazım... Demin mesela bir Aydın Milletvekilimiz bağıra bağıra sadece şunu söyledi: "Bize hiçbir şey gelmedi." Bakın, değerli arkadaşlarım, şunu, bizim aldığımız... AK PARTİ hükûmetleri döneminde 25,42 milyar lira para yatırmışız, on yedi yılda; ulaştırmada 2 milyar lira para, eğitimde 695, sağlıkta 576 milyon; geri kalanını ben okumayayım. Dolayısıyla, milletvekili olarak benim sizlerden ricam ve istirhamım şu: Elbette ki kendi illerimizin lokasyonunda eksik olan bir şey varsa Sayın Bakanla görüşeceğiz ama burası devletin ihtisas komisyonu, buraya gelirken "Ya, biz şu şu yasayı değil, şunları şunları size öneriyoruz; daha ne yapabiliriz..." Yoksa, lokasyonu küçülttüğümüz zaman biz buradaki hazıruna hiçbir şey vermeyiz ve buradaki bürokratlar gittiği zaman şunu söyler: "Ya, keşke Türkiye Büyük Millet Meclisine gitmeseydim; ne orayı görseydim ne de bunca zaman kapalı alanda..:" Demin sayın vekilimiz dedi ya hani: "Burası kapalı alan, ya ben burada bıktım." Keşke bunu da demeselerdi. Dolayısıyla, sözün sonu şu: Bizim...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya, bırakın, milletvekilleri iradelerine göre ne istiyorlarsa söylesinler size.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Eyvallah ağabey, bak, şunu arz edeyim, sayın vekillerim, şunu arz edeyim: Benim buradaki eleştirim sizin tek tek şahıslarınıza değil, kendim de dâhil olmak üzere bunu söylüyorum. Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen milletvekilleri, parlamenterler bizim buradaki Sayın Bakanın, Sayın Bakanın getirmiş olduğu kendi ekibinin önünü açmamız lazım. Kamu hastaneleriyle ilgili ne düşünüyoruz, sağlıkla ilgili ne düşünüyoruz, bizim bunları vermemiz lazım yani...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - "Şehir hastaneleri devletleştirilsin, kamulaştırılsın." diyoruz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Fikret Bey, lütfen, bak, lütfen...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - "Şehir hastaneleri kamulaştırılsın." diyoruz. Bakın, kanun teklifi de var; gelsin, Bakanlık destek versin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben özellikle şunu arz edeyim: AK PARTİ hükûmetlerimizin getirdiği, özellikle on yedi yıllık iktidarlarımız döneminde, şunu hassaten... Biraz geri gitmenizi istirham ediyorum: Hastanelerde doktor, eczane, kuyruklarda... Yani, dünyada biz 5'inci ülke değil, neredeyse 50'nci ülkeydik; inanın, biz birçok Afrika ülkesinden bile çok daha gerideydik. Ya, ben Ağrı Milletvekiliyim. Bakın, burada huzurlarınızda Sayın Bakana teşekkür ediyorum; geçen sene geldi, Bakan yardımcılarıyla birlikte Ağrı'ya götürdük. Şudur: AK PARTİ hükûmetlerinden önce yemin ediyorum bizim köyde kızak vardı ya.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yine var.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, ben hâlâ köyde yaşıyorum. Yani, şu anda siz telefon açtığınızda ambulanslar geliyor. Ambulansı bırakın, yetersiz kalsa devletin helikopteri yani askerî helikopter geliyor bir kere sizi oradan alıyor yardımcı kuvvet olarak. Dolayısıyla, şunu arz edeyim...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Canım, yirmi yılda hiçbir şey değişmedi.

CAVİT ARI (Antalya) - Yirmi yılda dünya değişti Sayın Çelebi ya!

(Oturum Başkanlığına Kâtip Şirin Ünal geçti)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen dinleyelim.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Emine Hanım, şöyle arz edeyim: Elbette ki biz eksiklikleri olanları söyleyeceğiz ama şunu da arz edeyim: Bizim, devlet olarak bir şeyin de hakkını teslim etmemiz lazım. Eleştir, eleştir, bunun bir sonu yok ama şunu sonradan söylememiz lazım: "Ya, Sayın Bakanım, sizin şu şu şu yapmış olduğunuz özellikle 2020 yılı yatırım bütçelerinde veya sizin yapmış olduğunuz bu programlarda gerçekten biz sizin şu şu eksikliklerinizi görüyoruz."

CAVİT ARI (Antalya) - Önerilerimizi de söyledik Sayın Çelebi.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ama geldik, geldik, takıldık sadece lokasyon, il bazında... Ben demin de arz ettim: Yani, Türkiye'nin en iyi ili Aydın ili; gelen, 25,4 katrilyon lira para, bunu takdirlerinize sunuyorum. 2002 yılından günümüze kadar geçen on yedi yıllık sürede özel hastanelerin acil servislerinin vatandaşlara açılmasından aile hekimliği uygulamasına, kanser tarama merkezlerinden mega projelere kadar AK PARTİ hükûmetleri yaptı.

Özellikle, sağlık politikaları, hastanelerin eczaneleri önünde uzayan ilaç kuyruklarını, parası olmadığı için hastanelerde rehin tutulan hastaları ve senet... Adam senet imzalıyordu, lütfen bunu unutmayalım.

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Hâlâ var, merak etme.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ülke genelindeki tüm eczanelerin barkot sistemiyle hizmet vermesini sağlayan düzenlemeyi getirdik, eczanelerden ilaç temin edilmesinin yolunu açtık.

2002 yılı öncesi hastanelerde SSK hastanesi, devlet hastanesi, üniversite hastanesi gibi bir sürü ayrım vardı ve vatandaşlar mağdur oluyordu; bunların bütününü bizim iktidarlarımız kaldırdı.

Kamu hastanelerinin tek elde toplanması sonucu, vatandaşlar, sosyal güvencesine bakılmaksızın, istediği hastaneden şu anda sağlık hizmetini alabiliyor.

Sağlık ocaklarındaki sistemdeki bazı aksaklıkları gidermek için aile hekimliği uygulaması yapıldı ve hayata geçirildi; özellikle vatandaşın kolay ulaşabildiği noktalarda aile hekimlikleri daha da fazlalaştırıldı. Birinci basamak sağlık hizmetlerini yürüten aile hekimleri diğer yandan da kronik hastalıkları ve gebelikleri takibe almaya başladılar.

Benim anladığım kadarıyla...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Çelebi, siz de aydın sorumluluğuyla, milletvekili olarak gördüğünüzü eleştirin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, Türkiye'de -Allah korusun- kim kanser olsa ya malını mülkünü ya dairesini veya ineğini, koyununu, kuzusunu satardı; şu anda bu devlet hiç kimseden para almıyor.

Kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezi sayısının artmasıyla, söz konusu hastalıklarda erken teşhis oranları artırılarak ölüm vakaları azaldı.

Ülkemizde 2003 yılından itibaren uygulanmaya başlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulmasını biz yaptık.

Özellikle nitelikli yatak sayısı... Bakın, 2002 yılında 19 bin olan toplam nitelikli yatak sayısı 2019 yılında 146 bine yükselmiş.

Gerçekleştirilen reformlarla, başta hastaneler olmak üzere, tüm sağlık alanlarındaki kalite yükseltildi.

Değerli milletvekilleri, geliştirilen sağlık sistemiyle muayene kuyrukları tarihe karıştı, bulunamayan ilaç devri kapandı. Şu anda kanser ve diğerlerinde de -Sayın Bakanımız açıkladı, Sayın Cumhurbaşkanımız da- yüzde 80'ine, yüzde 90'ına yakını bedava veriliyor.

Şehir hastaneleri ve düzenli sağlık sistemiyle vatandaş gerçekten rahatladı. Sağlık alanında biz dünya standartlarına ulaştık.

On yedi yıl öncesine baktığımızda, özellikle bizim bölgelerde geri kalmışlık bir talih sayılıyordu, geri kalmışlık bir kader ve bir mecburiyet gibiydi ama şu anda, hamdolsun, bunların bütünü gitti.

BAŞKAN - Sayın Çelebi, tamamlayalım lütfen.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, özellikle, özellikle Bakan Yardımcım Halil ağabeyim; şunu arz etmek istiyorum: Ben özellikle Ağrı'ya verdiğiniz destekten dolayı... Gerçekten, 10 Haziran 2018'de 5 yıldızlı, 400 yataklı Ağrı Devlet Hastanesini hizmete açtık; bu hastanemizin maliyeti yaklaşık 81 milyon TL olarak gerçekleşti. 2018 yılında yine Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine bağlı tıp fakültesini kurduk; şu anda tıp fakültesinde öğrenci sayımız 41'e ulaştı. Yine, mevcut Ağrı Devlet Hastanesinin hemen arkasında, 400 yataklı Devlet Hastanesinin arkasındaki 100 dönümü -burada özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanımıza teşekkür ediyorum- Sağlık Bakanlığımıza tahsis ettiler ve inşallah önümüzdeki 2020 yılında da buraya kadın doğum ve çocuk hastanesinin temelini atacağız.

Yine, ilimize -ben özellikle burada tekrar tekrar teşekkür ediyorum- 21 Ekimde anjiyo ünitemizi açtık ve burada özellikle hassaten Siyami Ersek Devlet Hastanesi Başhekimimiz Profesör Doktor Cevdet Uğur Koçoğulları'na, ayrıca anjiyo işlemlerini başarıyla sürdüren Ağrı Devlet Hastanemiz Başhekimine ve ekiplerine gerçekten ben burada şükranlarımı sunuyorum.

Ben 2020 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum.