KOMİSYON KONUŞMASI

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Evet, birçok konu var Sağlık Bakanına ileteceğimiz, doğrusu hangisinden başlayayım? Birinci olarak yine kadınlarla başlayayım. Gerçekten kadın bütün bütçelerde olmadığı gibi Sağlık Bakanlığında da yok. Kadınlar hayatın her alanında dezavantajlı konumdalar ve sağlığa erişimde de maalesef erkeklere oranla eşitsiz koşullara sahipler. Şunu çok duydum: Kadınlar yol paraları olmadığı için hastaneye gidemiyorlar. Yani sadece ücretsiz sağlık hizmeti değil, aynı zamanda, kadınların o sağlık hizmetine erişimi için de Sağlık Bakanlığının gündemine bu tip meseleleri alması gerekiyor.

Ve ayrımcılık, maalesef hayatın her alanında olduğu gibi kadınların sağlık hakkından yararlanması konusunda da bir dezavantajlı durumu söz konusu. Ataerkil normlar, eril zihniyet maalesef kadınların beden sağlığıyla birlikte ruh sağlığını da çok derinden etkiliyor. Sosyoekonomik durum ve özellikle kırsal kesimdeki kadınların sağlık hizmetlerine erişimde büyük problemler var. Vekili olduğum ilde ve diğer illerde doğrudan gözlemlerimiz var. Yani yoksulluk kadınların temel karakteri durumuna geldi, kadın ve yoksulluk bir arada âdeta anılır oldu. Bu da sağlık hakkından yararlanmada eşitsiz...

Sayın Bakan, ben İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim ve cezaevi ziyaretleri yapıyoruz zaman zaman. Bu konuda çok ciddi problemlere tanıklık ettik. Silivri ve Bakırköy'e gittik İnsan Hakları Komisyonu olarak ve görüştüğümüz bütün koğuşlarda, bütün mahpuslarda istisnasız ilk ifade edilen sorun sağlık hakkıydı yani doktor yokluğu, diş hekimi yokluğu, sevklerin çok uzun sürelerle yapılmaması. Mesela Silivri Cezaevinde altı ay gibi bir süre hastaneye sevk edilmeyi bekleyen mahpusları biz dinledik İnsan Hakları Komisyonu olarak. Özellikle diş hekimlerinin ve teknisyenlerinin bu konuda yetersiz olduğu ya da olmadığı yine ayrıca ifade edilen bir problem. Diş ağrılarının ne kadar kötü olduğunu herkes bilir ve diş ağrılarıyla haftalarca yaşamak zorunda olan tutuklu ve hükümlülerle görüştük. Bu mesele çok hayati.

Cezaevinde tutulanlarla ilgili diğer başka bir problem de kelepçe Sayın Bakan. Mesela ikili kelepçe uygulamasını bize oradaki avukat tutuklular aktardılar bizzat yani bir kelepçe takıyor, bir kelepçe de öndeki görevliye takılıyor. Bunu oradaki Adalet Bakanlığı yetkililerine söylediğimizde, bunun temel bir inşan hakkı ihlali olduğunu söylediğimizde bunun doktorların ve sağlık görevlilerinin inisiyatifinde olduğunu, onların istemesi hâlinde kelepçenin çıkarılacağını söylediler. Bu nedenle size de aktarıyorum. Gerçekten kelepçeyle muayene edilmesi kabul edilemez. Zaten ağırlıklı bir oranda kelepçe uygulaması olduğu için hastaneye gitmeyi reddediyorlar.

Sayın Bakan, yine başka bir problem, güvenlik soruşturmaları. Yani, bu cezaevleriyle ilgili bölümü çok ayrıntılı da size aktarabilirim İnsan Hakları Komisyonunun raporlarından ama genel hatlarıyla kelepçe uygulaması, yetersizlik ve erişimde sıkıntı çok ciddi bir problem. Güvenlik soruşturmaları sebebiyle her gün onlarca telefon alıyoruz, sağlık görevlilerinin güvenlik soruşturmalarının aylarca sürdüğünü biliyoruz. Gerçekten zaten güvenlik soruşturmaları baştan sona objektif yapılmıyor, bunu tespit ediyoruz ve bu, Anayasa ihlalidir, AİHS ihlalidir. Bu konuda da bu kadar doktor açığının bulunduğu bir ülkede, Türkiye'de güvenlik soruşturmalarının bu şekilde engel olarak karşımıza çıkmasını gündeminize almanızı özellikle söylüyorum.

Cezaevleriyle ilgili aldığım bir notu kesinlikle söylemeliyim. Siirt'te bir hasta kadın, mahpus, ameliyat olduğu gün cezaevine geri gönderilmiş Sayın Bakan. Ben 3 yaşındaki kızıyla görüştüm, eşiyle görüştüm yani bu kadar vahim bir tabloyu gerçekten dikkatinize sunmak istiyorum, ismini de sizinle sonra paylaşabilirim.

Adli Tıp Kurumu çok taraflı ve gerçekten resmî, sanki iktidarın -nasıl anlatayım- bir yan kuruluşu gibi çalışıyor gerek işkence vakalarında gerek kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz vakalarında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Dört dakika verdiniz Sayın Başkan başında.

BAŞKAN - Buyurun, bir dakika veriyorum.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Adli Tıp Kurumu çok önemli. Özellikle hasta mahpuslar ve diğer meseleler de, kadına yönelik şiddet davalarında maalesef taraflı, mağdurdan yana olmayan, iktidarı -tırnak içinde- devleti koruyan, aslında iktidardan yana bir tutum sergiliyor. Bunun çok önemli bir mesele olduğunu yine söylemek istiyorum.

Son olarak, vekili olduğum ildeki -ben öğlen arası ifade ettim- Siirt Devlet Hastanesi. Sayın Bakan, defalarca gittim. Bir kere her şeyden önce dört yıldır kurulmuş olan bu hastaneye gittiğimizde gerçekten kiri, hijyensizliği ve sağlığa zararlılığı bizzat gözlerimle defalarca gözlemledim. Pet şişeler, çöpler hastane içinde dolanıyor, çocuklar hastaneye anneleri tarafından götürülmüyor "Mikrop kapar." diye. Yine, doktor yetersizliği var. Mesela...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Mesela anjiyo servisi kalp cerrahı olmadan çalışıyor şu anda -başlıkları söylüyorum- ve bu servis sonra kapatılmış. Asansörlerin yüzde 90'ı kırmızı bandrollü, güvenli değil ve hastalar onlara binmek zorunda kalıyor. Müşahede odaları gerçekten pislik içinde, bizzat gittim. Acilde doktor ve cihaz yetersizliği iddiası var. 1 kulak burun boğaz uzmanı var ve kesinlikle yetişemiyor, hastalar Batman'a ve Diyarbakır'a sevk ediliyor. Siirt Devlet Hastanesini de özel olarak gündeminize almanızı talep ediyorum.

Çok teşekkür ediyorum.