| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 12 .11.2019 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, Bakan Yardımcılarım, çok kıymetli bürokratlar, değerli Komisyonumuzun değerli üyeleri; ben de sizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Tabii, parti olarak 2002 yılında göreve geldiğimizde ülkemizi üzerinde yükselteceğimiz 4 ana sütun eğitim, sağlık, adalet ve emniyetti. Bütün vatandaşlarımızın sağlığa ulaşmasında engelleri kaldırmak ve güçlü bir sağlık sistemi için Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı başlattık ve övünerek söylüyorum ki bu projeyle gelişmiş ülkelerin otuz yılda başardıklarını biz on yıllık sürede başarmış durumdayız.
Ana ilkemiz, insanı yaşat ki devlet yaşasın. 2003 yılında uygulanmaya başlanan sağlık politikalarıyla neleri başardığımızı, nereden nereye geldiğimizi sizlerle ben de rakamlarla paylaşmak istiyorum: Bizim iktidarımızdan önce SSK'li, BAĞKUR'lu ve memurlar için ayrı ayrı hastanelerin olduğu, kuyrukların olduğu, sağlık hizmetinin, sağlık karnesinin yaprak sayısıyla sınırlı olduğu dönemleri gördük.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yirmi sene önce, milattan önce.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bütün hastaneleri tek çatı altında birleştirdik. 82 milyon vatandaşımızın tüm hastanelerden hizmet almasına imkân sağladık. Annesi babası sigortalı olmayan çocuklar hastaneye gidemiyorken sigortalı-sigortasız 18 yaş altındaki tüm çocukların ücretsiz olarak sağlıktan yararlanması hakkını sağladık.
MURAT EMİR (Ankara) - Parası varsa tabii.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - 2012 yılında yürürlüğe koyduğumuz genel sağlık sigortasıyla tüm vatandaşlarımızın son derece ekonomik bir şekilde sağlık hizmetini almasını sağladık. OECD sağlık verileri ve Avrupa Komisyonu raporlarına göre memnuniyet değerleri ile harcama verilerinin karşılaştırıldığı ülkeler içinde Türkiye yaptığı sağlık harcamasına göre sağlık hizmetlerinde en üst seviyede memnuniyet elde eden ülkedir. Sağlık hizmetlerindeki gelişmeler doğrultusunda ülkemizde sağlık hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranı 2003 yılında yüzde 39 iken bugün 2018 yılında yüzde 70,4'tür. Amacımız tüm vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde sunulmasıdır. AK PARTİ olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insanı temel alan sağlık politikası izlemeye devam edeceğiz.
Şimdi neredeyse her hastanemizde yoğun bakım ünitesi var, son model MR cihazları var yani tıbbi cihaz fakiri olmaktan çıktı ülkemiz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çekecek adam yok, çekecek adam!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bugün bunun gibi yeniliklerle sağlığa ulaşım kolaylaştı. Sağlık hizmetlerinde ulaşılabilirliğin en önemli göstergesi olarak görülen birkaç veriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum: Sağlık Bakanlığımızın yayımladığı istatistik bilgileri yıllığına göre 2002 yılında 3,2 seviyesinde olan...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - KÖİ'yle ilgili bir şey demeyecek misin?
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, lütfen...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - KÖİ'yle ilgili bir şey söylesin, merak ediyoruz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...kişi başına hekime müracaat sayısı ortalaması 2018 yılında 9,5 olarak gerçekleşmiş durumda. Bu, şu demek: Bir vatandaşımız yılda 9-10 kez hastaneye gidiyor. Toplama baktığımızda, toplam hekime müracaat sayısı 2018 yılında 782 milyon olarak gerçekleşmiş durumdadır. Bu rakamlar çok ciddidir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İyi yani müşteri var.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Küresel konjonktürdeki dalgalanmalar ve bütçe dengesi politikamıza rağmen insan odaklı yönetim anlayışımızdan ödün vermediğimizi gösteren önemli bir veriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum: 2002 yılında 378 bin olan doktor, hemşire, ebe gibi tüm sağlık personeli sayımızı 2019 yılında 1 milyon 25 bin kişiye yükseltmiş durumdayız. Âdeta kendi kendimizle yarışıyoruz. Artık her vatandaşımızın bir aile hekimi var.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Vallahi dehşet bir müşteri var ya!
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen! Sayın vekiller, lütfen...
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Dinlemeye tahammül etmiyorlar.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Dinleyin, rahatsız olmayın!
Hem de en yakın mesafede, en ufak bir sağlık sorunu için mesafe katetmesine gerek kalmıyor eskiden olduğu gibi. Bu hekimlerimiz gebelerimizle, annelerimizle ve bebekleriyle bire bir ilgileniyor, bebeğin gelişimini takip ediyor, aşılarını yapıyoruz. Aile hekimi birimi başına düşen nüfusumuzu 2019 yılı itibarıyla 3.117 kişiye dönüştürdüğümüzü de belirtmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli üyeler; kızamık, sıtma, verem gibi salgın hastalıklar tehdit olmaktan çıktı. 2002'de 7 olan aşı sayısı şu an 13 adet ve ücretsiz. Bu anlamda en geniş aşılama programı uygulayan ülkeler arasındayız. Nüfus büyüklüğüne oranla aşılama başarısında dünya lideriyiz. 2002 yılında yüzde 78 aşılama hızını 2018 yılında yüzde 98'e çıkardık. Yine güzel bir haber, inşallah en yakın zamanda da millî aşımızı vatandaşımızın hizmetine sunacağız.
Sayın Başkan, değerli üyeler; malumunuz, ulaşım sorunu olan mahalle ve köylerimiz var. Burada yaşayan anne adayı kadınlarımızı sağlıklı bir doğum gerçekleştirmeleri için doğum öncesi hastanelerimizde yataklı olarak misafir ediyoruz. Doğumda beklenen yaşam süresi 2002'de 72,5 yıl iken günümüzde bu beklenti 78 yıla çıkmıştır. Türkiye ekonomik olarak üst gelir grubu bir ülke olmasına rağmen doğumdan beklenen yaşam süresi bu grup ülkelerinin ortalamasının üstüne çıkmıştır. 1990 yılından bu yana yürütülen ısrarlı çalışmalarla dünyada ölüm hızını en hızlı düşüren 3'üncü ülkeyiz. 2002'den sonra bu düşüş daha da belirgin bir hâl almış durumdadır. Tek bebeğimizin bile önlenebilir bir sebepten kaybedilmesini istemiyoruz. Yine, doğum yapan anne ve bebeği uluslararası düzeyde sağlık taramasından geçiriyoruz. Anne ve bebek ölümleri bu önlemler ve yapılan takipler sayesinde önemli ölçüde azalmış durumda. Bu anlamda, Sayın Bakanımızın nezdinde tüm çalışanlara çok teşekkür ediyorum. Bu ve bunun gibi önlemlerle anne ölüm oranları 2002 yılında 100 binde 64 iken 2018 yılında 100 binde 13,6'ya düşerek son beş yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. Bebek ölüm hızı 2002'de binde 31,5'ten 2018 yılında binde 6,8'e düşmüş durumda. Anne ve çocuk sağlığına verdiğimiz öneme biraz önce değinmiştim. Bu yönde yürütülen çalışmalarda doğum öncesi anne adaylarımızın en az 1 kere kontrol oranı yüzde 99'a ulaşmıştır. Artık, hastane doğumlarının tamamı bebek dostu hastanelerde yapılmaktadır. Bebek başına izlem sayısı yılda 8,5'la gelişmiş ülkeler seviyesindedir. Bu sayıda Sayın Bakanımıza ve tüm sağlık camiasına bir kez daha teşekkür ediyorum.
Doktorlarımız ülkemizin ulaşımı zor olan en ücra noktalarına bile giderek sağlık taraması yapıyor. Yatağa bağımlı hastalarımıza evde bakıyoruz. Evde sağlık hizmetleriyle ilgili olarak 1 milyon 427 bin kişiye ulaşılmış durumda, bunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Yeni doğan bebeklerimize fototerapi hizmetini bile evde veriyoruz.
Değerli arkadaşlar, şehir hastaneleri neden yapıldı?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Para yağacak para.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tüm dijital ve teknolojik donanımlara sahip olan bir üniversite hastanesi gibi araştırma, geliştirme faaliyeti yürütecek olan, en fazla 2'şerli odaların olduğu bir hizmetten bahsediyoruz. Biz bir hizmet partisiyiz. Bu millete sevdalıyız. Vatandaşı odağa alan, onların yaşamlarına bir nebze olsa da katkı sağlayacak ne hizmet varsa biz onun arkasındayız.
Bu vesileyle, 2019 yılı itibarıyla 13.423 yatak kapasiteli 10 adet şehir hastanesini vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş durumdayız. Şehirlerimiz büyüdü, mesafeler uzadı, coğrafi bozuklukları olan illerimiz, ilçelerimiz var. Yine tüm önlemlere rağmen, trafikle karşılaşabiliyoruz. Hepimizin başına gelebilir böyle durumlar. AK PARTİ iktidarlarında uçak ve helikopter ambulanslarını milletimizin hizmetine sunduk. Hava ambulansında gece hizmetiyle dünya gece uçuşu yapabilen 14'üncü ülke, Avrupa'nın da 11'inci ülkesiyiz.
Tabii, kansere de değinmek istiyorum. Kanser tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun. Ancak şunu unutmamalıyız ki kanser önlenebilir bir hastalık ve bu hastalıkla mücadelede görev sadece devletimize düşmüyor. Bu anlamda kanser konusunda farkındalık yaratmak amacıyla biz Denizli'de il sağlık müdürlüğüyle, Denizli'de benim de önceki dönem başkanlığını yaptığım Denizli İş Kadınları Birliği Derneğiyle Pembe Şehir Projesi'ni başlattık.
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Vekilim.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bitiriyorum.
Hedefimiz Denizli'de 89 bin kadına ulaşmaktı. Bu anlamda da başarılı olduk. Bir hayırsever de bulduk Sayın Bakanım. Denizli'ye bir pembe tır almak istiyoruz. Tırı alacağız ama içinin donanımı konusunda sizden yardımlarınızı bekliyoruz Sayın Bakanım.
Ben sözlerimi burada tamamlarken Sağlık Bakanlığı bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Tabii, sağlık sektöründe çalışan doktorlarımıza, hemşirelerimize de çok teşekkür ediyoruz. Allah yardımcıları olsun.
Teşekkürler.