| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Gençlik ve Spor Bakanlığı ç) Spor Genel Müdürlüğü d) Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu e)Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .11.2019 |
SALİH CORA (Trabzon) - Komisyonumuzun Değerli Başkanı, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve her gün bizi büyük bir özveriyle takip eden basınımızın güzide temsilcileri, Komisyonumuzun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanımıza yıl içerisindeki faaliyetleri ve yatırımları içeren sunumu nedeniyle teşekkür ediyoruz. Her bir bakanlığın ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına yönelik çok önemli faaliyetleri kuşkusuz ki vardır lakin Spor Bakanlığının bundan çok daha büyük görevi, işlevi ve sorumluluğu vardır. Çünkü spor alanında yaşanan bir gelişme bir anda ülkedeki fotoğrafı değiştirebiliyor, hüznün yerine bir anda umudun yerleştiğini görebiliyoruz. Çünkü spor insanların anlayacağı dilden konuşur. Spor farklı dünya görüşlerinden, farklı renklerden de olsak bizi birleştirmeyi, bizi bir araya getirmeyi sağlar, böyle birleştirici bir gücü vardır. Nitekim, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı sırasında askerimizin, güvenlik güçlerimizin mücadelesini sporcularımız da asker selamıyla özdeşleştirmiş ve aynı anda bütün ülke aynı duyguda birleşebilmiştir. Bu önemli bir durumdur.
Sayın Bakanım, hayatının büyük bir bölümünü sporun içinde geçirmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı her konuşmada sporun bu gücünden bahsetmekte ve hepimiz için de bir spor vizyonu çizmektedir.
Şimdi, daha önceki konuşmalarımda da birçok kez bahsetmiştim, özellikle yine bundan bahsetmek istiyorum. Benim Türk futbolunun, hatta Türk sporunun kanseri olarak nitelendirdiğim tribün terörü konusunda AK PARTİ hükûmetlerinin, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ve İçişleri ve Adalet Bakanlıklarımızın kararlı ve uyumlu çalışmaları sonucunda şu anda kanserin yayılması durdurulmuş, bugün neredeyse Türk futbolunun gündeminden çıkmıştır. Bunu ben birinci, öncelikli ve önemli bir kazanım olarak görüyorum.
Diğer bir kazanımdan daha bahsetmek istiyorum. Özellikle millî takımlarımızın ve bireysel yarışan sporcularımızdan gelen haberler önemlidir. Yani esasında bunu AK PARTİ döneminde Spor Bakanlığında yapılan gelişmelerin bir bütünü olarak da tanımlamak istiyorum.
Şimdi, İtalyan Filozof Papini'nin Einstein'la sohbeti sırasında Einstein'a "Rölativiteden, fizikten, teoriden, ben bunlardan çok fazla anlamıyorum, bu bütün teorilerini, fizik dünyasındaki gelişmeleri bana nasıl tek bir cümleyle açıklayabilirsin?" diye sorduğunda Einstein uzun uzun düşündükten sonra bütün o fizik dünyasında yaşanan gelişmeleri özetleyecek bir cümle kullanıyor ve diyor ki: "Bir şeyler kımıldıyor." Türk sporunda yaşanan gelişmelere baktığımız zaman hakikaten spor alanında bir şeylerin kımıldadığını görebilmekteyiz. Futbol Millî Takımı'mızın Avrupa Şampiyonası için 2 maç kala son Dünya Şampiyonu Fransa'nın önünde grubunda lider olması, kadın voleybolcularımızın Avrupa 2'nciliği, jimnastik alanında tarihimizde elde ettiğimiz dünya şampiyonluğu gibi, Golbol Millî Takımı'mızın Avrupa Şampiyonluğu gibi daha burada sayamadığım onlarca başarı. Bu çerçevede, sporcularımızı Sayın Bakanımızın nezdinde kutlamak istiyorum. Evet, Türk sporunda bir şeylerin kımıldıyor olduğunu görmek ümit verici, umut verici, heyecan vericidir.
Sayın Bakanım, üçüncü olarak, amatör spora kaldıraç görevi üstlendirecek olan sessiz bir devrim daha yaşanıyor. Şu an ülkemizde Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ve özellikle TRT Genel Müdürlüğünün iş birliğiyle beraber TRT Spor 2 kanalının test yayınları hizmete girdi. Daha iki aylık bir süreç içerisinde bilek güreşi, ampute futbol, Sesi Görenler Ligi, basketbol, hentbol, voleybol, tenis olmak üzere 100'ün üzerinde maçı canlı olarak yayınladı. Bir bakıma, Eurosport'un yayıncılığı yerel bir anlayışla devreye girmiş durumda. Artık Türkiye'nin neresinde olursa olsun, hangi amatör maç olursa olsun TRT Spor 2 ekranlarında yer alabilecek. Bundan dolayı Sayın Bakanımızı ve TRT Genel Müdürümüz Sayın İbrahim Eren'i kutluyorum.
Değerli arkadaşlar, şunu kesin bir şekilde ve altını çizerek ifade etmeliyim ki bugüne kadar yaptıklarımız -tesisleşme, altyapı ve diğer yatırımlara baktığımızda- Türkiye'nin olimpiyat düzenlemeye hazır olduğunu göstermektedir. Yönetimdeki istikrar ve organizasyon yeteneklerimizle ülkemiz bu zamana kadarki girdiği tüm sınavlardan başarıyla geçmiştir. Bunda emeği olan geçmişteki Spor Bakanlarımızı da şükranla anıyoruz. 2020 Olimpiyatları'nı Tokyo kazandı, ne yazık ki İstanbul çok hak etmiş olmasına rağmen kaybetti, olimpiyatları alamadı ama biz sanki olimpiyatları almışız gibi altyapıya ilişkin olarak yaptığımız çalışmaları, adaylık süresindeki taahhütlerimizi gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. İnşallah, ilerideki olimpiyatlarda ilk 10'a girecek bir ülkenin mutluluğunu hep birlikte yaşayacağız.
Sayın Bakanım, tabii ki sporda elde edilecek başarılar kısa bir dönemin çalışmasının ürünü olmaz, meşakkatli bir iştir. Olimpiyatlarda başarılı olmak özellikle kesinlikle planlanmış, uzun ve belirli sürecin aşılmasını gerektiren bir yoldur. Buralarda, olimpiyatlarda başarılı olmuş şu an yanınızda bulunan Bakan Yardımcımız var, daire başkanlarınız var, yakından tanıyoruz. Bu kapsamda özellikle şunu ifade etmeliyim ki bu başarılarda bir planlama yapılması lazım, planlama yapılırken de bu işin alfabesi yani "A" harfi yetenek keşfidir ve "Z" harfi de yeteneği keşfedecek yapıları ortaya koymak, onları doğru şekilde yönlendirebilmek, doğru branşlara yönlendirebilmek ve bunları belirli eğitimlerden geçirebilmektir.
Değerli Bakanım, sunumunuzda spor turizminden bahsettiniz. Ben ilk milletvekili olduğum dönemde ilk Komisyondaki sunumumda özellikle Türkiye'deki yüksek tepelerden, kayak merkezlerinden bahsetmiştim ve bunun spor turizmi açısından çok mühim olduğunu ifade etmiştim. Şimdi bununla ilgili olarak bir çalışmanın içerisinde olmanızdan dolayı hakikaten çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.
Sayın Bakanım, bununla beraber, sporun kademelere ayrılarak planlanması noktasında, yine daha önceki konuşmalarımızda da bahsetmiştik, öncelikle, kitle sporunu, okullarda sporu ve performans sporunu kademelere ayırarak planlamamız gerekiyor. Kitle sporu 7'den 70'e herkese her yerde spor yapma faaliyeti, fırsatı ve ortamı yaratma anlamını taşımaktadır. Okullarda sporun Türkiye gibi nüfusu genç ülkelerde 17 milyon öğrencinin hem spor hem sağlık açısından hem de sporun altyapısı açısından çok önemli bir veri kaynağı olduğunu düşünmekteyiz. Elit sporcuların yarıştığı ve dünyanın her ülkesinde birçok sporcuya karşı giriştiği yarış daha ziyade performans sporunu oluşturmaktadır. Bu üç yapıya baktığımızda, bunlar birbiriyle bağlantılı gibi gözükse de esasında ayrı ayrı uzmanlık isteyen, milyonları ilgilendiren organizmalardır. Bu işin bir ayağı da okul sporlarıdır. Daha önce Okul Sporları Federasyonu Başkan Vekilliği görevinde bulunmuştum, okul sporlarıyla alakalı olarak da şundan özellikle bahsetmek istiyorum: Eğitim ile sporu eğer birbiriyle dengeli bir şekilde gerçekleştirebilirsek sporun altyapısına oradan kavuşabiliriz. Bu dönemde tarihî bir fırsatı yakaladığımızı düşünüyorum. Hem Millî Eğitim Bakanımız hem Gençlik ve Spor Bakanımız çok sık bir şekilde bir araya gelmektedirler, belirli protokolleri devreye sokarak sporcularımızı bu ikilemden kurtarmak için çaba göstermektedirler. Yani okullarda keşfedilen bir sporcu belirli bir aşamaya geldikten sonra, üniversiteyi kazandığında eğitim mi, spor mu tercihini yapmak durumunda kalabiliyor. Hayır, hem eğitimini alabileceği hem sporunu yapabileceği bir döneme başlamamız gerekiyor.
Okul sporları konusunda bir başka önerim de Sayın Bakanım, okul sporu dediğimizde 17 milyon öğrenciyle birlikte milyonlarca ebeveynden söz edebiliriz yani okullarda yapılacak her konu aslında aileleri de yakından ilgilendiren bir konudur. Okul sporlarını ayağa kaldırmanın ve "Amatör sporun temeli okullarda atılır." sözünün gereği olarak kaliteli ve rekabetçi organizasyonlar yapmalıyız. Burada iki bakanlığımızın, federasyonlarımızın da katkı yaparak yapacakları organizasyonlar sonucunda oluşacak elemeler ve grup maçlarının ardından, örneğin liselerde şampiyon olmuş bir takım, örneğin futbolda dört büyüklerin oynadığı statlarda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Cora, tamamlayınız lütfen.
SALİH CORA (Trabzon) - ... basketbolda diyelim Sinan Erdem'de, Ankara Spor Salonu'nda, voleybolda daha büyük yerlerde ve TRT Spor'un naklen yayınlayacağı bir organizasyonda sporun gelişimine çok daha katkı sağlayacak bir rekabet ortamını oluşturabiliriz.
Değerli arkadaşlar, bu süreçte, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, artık belediyelerin de devreye girmesi gerekiyor. Bunun için bir model ortaya koymalıyız. Özellikle il ve ilçelerdeki spor müdürlüklerinde belediyelere bağlı kuruluşlar ve onlarla entegre kuruluşlar olması gerekmektedir.
Sayın Bakanım sunumunda basketboldan da bahsetmişti. 10 Bin Pota Projesinden dolayı kendisini kutluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da her daim bahsettiği ve çok ses getiren branşlar arasında futbolla birlikte saydığı basketbolun ülkemizde gelişmesi çok önemli. Şu anda, Türkiye'de esasında baktığımızda, Fenerbahçe ve Anadolu Efes'in Avrupa'daki başarıları ortaya çıkmıştır ancak baktığımızda, içerisinde yerli sporcu yok. Yani bir Real Madrid, bir Barselona'nın takımı veya Litvanya'daki Zalgiris, Olympiakos, Panathinaikos gibi takımlara baktığımızda genelde kendi ülkelerinin oyuncuları var. Bizim de bunu sağlamak için basketbolda yeni bir planlama yapmamız gerekiyor. Bakanlığımız önderliğinde, özellikle akraba topluluğu olan ülkelerde, Bosna-Hersek'te, Arnavutluk'ta, Makedonya'da, Türki cumhuriyetlerde basketbol okullarının açılmasının, bu kulüpler aracılığıyla açılmasının faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Sayın Bakanım, son olarak, tabii ki sporcu yetiştirmenin uzun süreli ve meşakkatli bir yol olduğunu ifade etmiştim. Sporcuyu elbette kulüpler yetiştirir, geliştirir, federasyonlar da sporcular için ortam geliştirir ancak Spor Bakanlığı da, spor teşkilatı da bu sistemin oyun kurucusu pozisyonundadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.
SALİH CORA (Trabzon) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Son zamanlarda özellikle başarı hikâyesini gördüğümüz birçok sporcunun da ürün verdiği yer, Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi yani TOHM da bu amaçla kuruldu ve Hükûmetimizin spor alanındaki en önemli ve en iddialı projelerinden birisi olmuştur, hatta diyebilirim ki en vizyoner çalışmalarından birisidir.
TOHM, ülkemizin her yerinden yetenekli çocukları belirli yaşlarda tespit ederek sisteme entegre etmekte, üst düzey antrenörler ve mentorlar, beslenme uzmanları eşliğinde çalıştırmaktadır. Birçok ülke bunu yapmaktadır. TOHM'da bu manadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz, tebrik ediyoruz.
BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.
SALİH CORA (Trabzon) - Son olarak Sayın Bakanım, Türk sporunda önemli gelişmeler vardır. Bu manada, katkılarınızı yakından takip ediyoruz.
Kredi ve Yurtlar Kurumu ve gençlik merkezleriyle alakalı bazı konulara, gelişmelere de değinecektik ancak süremiz sınırlı olduğu için ben, sözümü burada tamamlıyorum ve bütçenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, tebrik ediyorum.