EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarım, çok değerli milletvekilleri, çok değerli bürokratlar, çok değerli basın mensupları; Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu arada, konuşmama başlamadan önce, eski Dışişleri Bakanımız Profesör Doktor Mümtaz Soysal Bey'in vefat ettiğini duydum. Bu vesileyle kendisine Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Bakanım, özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına atandığınız günden beri gösterdiğiniz hem pozitif kişiliğiniz -bugün de bunu aynen devam ettirdiniz- hem de donanımınız, devlet adamlığınız, devlet adamlığı misyonunuz nedeniyle size teşekkür ediyorum.

Aynı şekilde, en ücra il olmasına rağmen bir yılda 2 kere Ağrı'yı teşrif edip ilimizin sıkıntılarını, sorunlarını yerinde incelediğinizden dolayı da tekrar huzurlarınızda zatıalilerinize teşekkür ediyorum.

Yine aynı şekilde, özellikle uhdenizde bulunan 100 dönümlük arsanın Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine tahsisiyle ilgili; yine bizim adliye sarayımızın yerini -ki 2018'de bunlar oldu- kız meslek lisemizin yerini, askerî alan paşa evinin yerini, halk eğitim merkezi gibi bu tür yerlerin de gerçekten... Ağrı'da inşallah, kent meydanı ve Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı olmak üzere önümüzdeki süreç içerisinde... Zatıalilerinizi vermiş olduğunuz o karardan dolayı tekrar tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.

Yine aynı şekilde, özellikle bu anlamda -daha önce 24'üncü Dönemde de yine milletvekiliydim- bizim ilimize kadar gelip ilçemizde de mahallede ev ev dolaşan Kentsel Dönüşüm Genel Müdürümüze; yine özellikle son dönemde TOKİ Başkanımıza, Mekânsal Planlama Genel Müdürümüze, Tapu ve Kadastro Genel Müdürümüze ve Millî Emlak Genel Müdürümüze de huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

Değerli hazırun, şimdi hepiniz merak ediyorsunuz, buradaki bu görseller, güzel görseller siz Anadolu'ya baktığınız zaman... Benim ilimde Selçuklu mimarisine haiz olan bir tane kümbet var. Osmanlının da gerçekten çok güzel bir eseri var, o da Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesindeki İshak Paşa Sarayı. Dolayısıyla, birçok batı ilindeki gibi, Osmanlının veya Selçuklunun mimarisiyle özdeşleşen çok fazla eski eserimiz yok ama inanın, ben demin de arz ettim, 24'üncü Dönemde, özellikle benim vekil olduğum dönemde -buradaki Kentsel Dönüşüm Genel Müdürümüz de ona şahittir- kendi ilime, ilçeme götürmüş olduğumuz, okullar da fakülteler de buna dâhil olmak üzere, bütün mimari özellikler hep Selçuklu mimarisi. Dolayısıyla şunu arz ediyorum: Diyarbakır Vekilimiz Garo Paylan burada mı değil mi bilmiyorum ama sesim özellikle ona gitsin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Buradayım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kendisi algı yaptı burada -ki en büyük özelliklerinden bir tanesi- özellikle sabah burada basın mensuplarının olduğu zamanda onların aracılığıyla bir mesaj vermek istedi.

Değerli milletvekillerimiz, ben daha önce de aynı cümleleri kullandım burada. Biz, nihayetinde hepimiz bu devletin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarıyız. Ayrı siyasi partilerde mücadele edebiliriz ama tek bir derdimiz var, bu ülkenin kalkınması, bu ülkenin gayrisafi millî hasılada gerçekten iyi bir yere gelmesi. Çünkü daha önce de söyledim, bu ülkenin gücü varsa bu ülkenin adaleti de olur. Güç adalet demek, güç eşittir sermayedir, eşittir doğadır, eşittir güzelliktir.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Tam tersi, yanılıyorsunuz siz orada.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Tam tersi.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bu benim şahsi kanaatim.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen dinleyelim.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Dolayısıyla şunu arz edeyim: Bizim her şeyden önce, bu kürsülere oturduğumuzda bir cümleyi söylediğimizde terör algısını yapmamamız lazım.

Şimdi, siz, 2015 tarihinde... Devletin hafızası var, milletlerin de hafızası var. 2015'e hepinizin hassaten gitmenizi istiyorum. Ne oldu 2015'te? Bakın, Doğu, Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde şehit sayısı 264, yaralı sayısı -güvenlik görevlisi- 2.110; sivil ölü sayısı 28, yaralı sayısı 224. Müdahale edilen çukur, barikat sayısı 2.691, etkisiz hâle getirilen bombalı düzenek sayısı 5.878. Keşke sabah konuşan Diyarbakır Milletvekilimiz şunu deseydi: Ya biz, buradaki vatandaşlarımızın vefatlarını...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Keşke siz de Sur'un yakılan fotoğraflarını getirseydiniz.

BAŞKAN - Arkadaşlar, müdahale etmeyin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - ...biz vatandaşlarımızın buradaki yaralanmalarını, biz buradaki vatandaşlarımızın giderlerini... Biz gerçekten buna üzüldük. Ama şunu yapmamaları lazımdı, dedi ki: "AK PARTİ rant yaptı." Değerli kardeşlerim, AK PARTİ'nin rantı bu mu?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Hâlâ biz Sur'a giremiyoruz Sayın Vekilim, hâlen giremiyoruz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bir şey arz edeyim, bakın, AK PARTİ'nin rantları bu mu?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Algı yaratıyorsunuz, öyle değil o.

BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ama Sayın Başkan... Biraz sonra...

BAŞKAN - Lütfen dinleyelim, dinleyelim. Lütfen dinleyelim.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bunu kim yaptı biliyor musunuz? Bunu oralarda, o bölgelerde, o tarihlerde terörle birlikte olup hendekleri kazan... O tarihte ben Genel Merkezde görevliydim, biz oraya gittik. İnanın, kaymakam telefon açıyor, diyor ki: "Şu hendekleri kapatın." Belediye hiçbir şey göndermiyor.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çünkü kendisi açmış.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Siz açtınız.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şunu arz edeyim: Sur içerisinde bizim gittiğimizde çatışma vardı. Dolayısıyla şunu arz edeyim: Bu devlet şimdiye kadar ne kadar para harcadı biliyor musunuz? Suriçi ve diğer bölgelere 1 milyar 400 TL para harcamış.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Hangi müteahhide verdiniz?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Senin müteahhidine verdik.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Kime, hangi müteahhide?

BAŞKAN - Arkadaşlar, soru-cevap yapmayalım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şunu sormak istiyorum sana, ben üzüldüm buna...

BAŞKAN - Sayın Çelebi, konuşmanıza devam edin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bu devlet şunları yıkıp da yeniden yapıyorsa Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle, sizin burada oturup da bu devlete teşekkür etmeniz lazım. Şurada oturan bakanlara var ya, Bakanımıza, oturup da teşekkür etmeniz lazım.

Dolayısıyla şunu arz edeyim: Burada kim ne olursa olsun, oturduğu zaman, gerçekten, burada devletin bir hafızası, milletinin de bir hafızasının olduğu gayesiyle oturup ama bu devletin al bayrağına da saygılı, ölçülü, bu tür algıları yaparken de yüzleri kızarmadan bunları söylemesi lazım.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Hasankeyf'i niye yıktınız? O da Selçuklu, Osmanlı...

AYDIN ÖZER (Antalya) - Keyiften yıktılar.

BAŞKAN - Arkadaşlar, dinleyelim lütfen. Lütfen, hatibe müdahale etmeyin.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Değerli milletvekilleri, bizim miras olarak devraldığımız medeniyetimiz şehrin insanı değil, insanın şehri şekillendirdiği bir medeniyettir. Bizim inşa ettiğimiz tarihteki şehirlerimize baktığınızda, hep önce insanı görüyoruz. Konya'da, Bursa'da, Edirne'de, Sivas'ta, Düzce'de, İstanbul'da, hatta Saraybosna'da, Üsküp'te, Selanik'te, Kudüs'te, Mekke ve Medine'de insanı yücelten, öne çıkaran bir mimari tarzla karşılaşıyoruz. Minareler, kubbeler rastgele değil, şehre bir estetik, bir muhabbet kazandırmak kaygısıyla âdeta göğe yükselmiştir. Çeşmeler, sebiller su ihtiyacını karşıladığı kadar şehre güzellik katmak amacıyla tasarlanmıştır. Mahalleler, sokaklar, evler, evlerin camları insanın huzur ve konforunu gözeten bir anlayışla inşa edilmiştir. Şehircilik konusunda asırlara sair bir müktesebata ve geleneğe sahibiz. Şairlere ilham olmuş, masallara mekân olmuş şehirlerimiz, her biri âdeta bir açık hava müzesini andıran kadim şehirlerimiz, son bir asırdır yaşadığı aşırı göçe rağmen ayakta kalmayı sürdürüyor bu mekânlar.

AK PARTİ olarak son on yedi yılda ülkemizdeki 81 vilayetin birikmiş sorunlarının çözümü noktasında gerçekten tarihî nitelikte adımlar attık. İstanbul Belediyesini devraldığımızda şehrin gündeminde, patlayan çöplükler, akmayan sular, kokudan yanına yaklaşılmayan Haliç ve getirilemeyen daha nice hizmetler vardı.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - İnsanlar aç, aç! Beton mu yiyecek bu insanlar?

BAŞKAN - Arkadaşlar, biraz daha seslik lütfen...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ankara da üzerine usul usul karbonmonoksit yağan, kışın nefes dahi alınamayan bir şehir durumundaydı.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - İnsanlar aç aç!

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kim ihanet etti İstanbul'a?

BAŞKAN - Arkadaşlar, biraz daha sessiz, lütfen...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şehirlerimizin afetlere dayanıklı, çevreye duyarlı, kültürel değerlerimizi esas alan, sosyal dayanışmayı ve kaynaşmayı teşvik edecek şekilde tasarlanması ve inşa edilmesi için çalışmalarımızı azimle sürdürüyoruz ve bunu devam ettiriyoruz.

Biz, Fatih'in ifadesiyle "Hüner bir şehri bünyâd etmektir. Reâyâ kalbin âbâd etmektir." inancıyla milletimizin gönlünü kazanmak için çalışıyoruz. Ana hedefimiz her zaman insan odaklı şehirler olmalı çünkü biz "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." medeniyetinin temsilcileriyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çelebi, tamamlar mısınız lütfen.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, daha yeni başladım yani onu söyleyeyim.

BAŞKAN - Süreniz bitti, lütfen tamamlayın.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yani gerçekten yeni başladım. Eğer böyle gidecekse ben teşekkür edeyim.

(Oturum Başkanlığına Başkan Lütfi Elvan geçti)

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesiyle birlikte kamu idarelerinin etkin ve verimliliğinin daha da artırılması ülkemizin ana hedeflerinden biri olmuştur.

Şimdi siz yeni geldiğiniz için gerçekten yeni başladık Başkanım. Eğer vermeyecekseniz teşekkür edeyim.

BAŞKAN - Hiç kimseye ayrıcalık yok.

Buyurunuz, tamamlayınız zamanında.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Peki, ben teşekkür ediyorum ama bu konuşmalarımın yani hakkımın daha sonra baki kalmasını da arzu ediyorum.

Ben, huzurlarınızda, 2020 yılı bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum.