KOMİSYON KONUŞMASI

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli hazırun; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben ilk iş olarak depremden başlamak istiyorum Çevre ve Şehircilik Bakanımız buradayken. En son İstanbul depreminde gerçekten 10 milyonlarca insan büyük bir korku ve kaygı yaşadı ve deprem gündemi şu anda aslında Türkiye'nin en temel gündemlerinin başında gelmesi gereken bir konu. İstanbul depreminden sonra Kandilli tarafından 6; AFAD tarafından 5,8 olarak açıklandı ve bilim insanları uzunca bir süre on yıl içinde çok büyük bir deprem beklendiğini defaatle ifade ettiler. Bu, İstanbul için bir facia demektir ve şu anda bütün İstanbullular -İstanbul demek aynı zamanda Türkiye demek, herkesin ailesinden, yakınlarından biri mutlaka İstanbul'da ikamet ediyor- bütün Türkiye "İstanbul depreminde neler olabilir, nasıl bir facia olabilir?" diye büyük bir kaygı ve endişeyle bekliyor. Şimdi, bu İstanbul depreminde bir şey öğrendik, Gölcük depreminden sonra 470 toplanma alanının olduğunu biliyorduk fakat bunun 77'ye düştüğü iddia ediliyor, bunun aksine bir veri de ortaya çıkmadı. Sayın Bakanın bu konuda bize bir açıklama yapmasını ve ayrıntıları paylaşmasını istiyoruz. Deprem toplanma alanlarının özellikle alışveriş merkezi, rezidans olduğu, bazılarında ise yol ve köprü inşa edildiği ifade edilmektedir. Özellikle GSM operatörlerinin son depremde çalışmaması çok büyük bir paniğe sebep olmuştur. Bunu da dikkatinize sunmak istiyorum çünkü depremde çok önemli ve hayati bir meseledir. Sayın Bakan, depremle ilgili, özetle, hazırlıklarınızı, sağlamlık ruhsatlarınızı ve binalarını durumu konusunda bizimle bilgi paylaşmanızı rica ediyoruz.

Diğer bir mesele, vekili olduğum ilde Kasaplar Deresi var diğer adı "Nevala Kasaba" orada insan bedenlerinden kemikler bulundu ve son aldığımız bilgiye göre Siirt AKP Milletvekili tarafından, Ulaştırma Bakanlığının orada viyadük yapacağı ifade edildi ve Siirt'te vatandaşlar mevcut "Nevala Kasaba"da, Kasaplar Deresi'nde hâlâ insan kemiklerinin bulunduğunu ve bunun maneviyatının çok ağır olduğunu, toplu mezarların bulunduğunu biliyor. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak bir duyarlılığınız var mıdır, bu konuda bir duyarlılık geliştirme işlemi yapmayı düşünür müsünüz?

Diğer bir mesele Botan Vadisi, güvenlik gerekçesiyle yapılması planlanan 16 baraj nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya. Gördünüz mü bilmiyorum ama Botan Vadisi Türkiye'nin ender manzarasına, doğasına sahip çok büyük bir doğal park aynı zamanda; büyük, kadim bir alan ve şu anda Siirtliler için ve çevre için gerçekten önemli bir yaşam alanı. Mevcut durumda Şirvan'dan başlayarak Cizre'ye kadar yapılacak olan barajlardan Çetin, Kirazlık ve Pervari Barajları bitmiş olup geriye kalanlardan 2 proje ise yapım aşamasındadır. Barajlar sebebiyle yaşamın zorlaşması ve göç iç içe yaşanmaktadır. Çevre Bakanlığının bu, özellikle güvenlik sebebiyle yapılan barajların çevreyi yerle bir ettiğini, doğayı bitirdiğini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun efendim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - ...talan ettiğini kendileri de biliyordur. Bu konuda bir önlem almayı Bakanlık olarak düşünürler mi?

Son sözüm Hasankeyf'e, Botan Vadisi'nden sonra ayrıca Hasankeyf'e ilişkin. Gerçekten "On iki bin yıllık bir tarihin yok olmasına izin vermeyelim." çağrımızı siz de buradayken yapmak istiyoruz. Şu anda Türkiye'de de dünyada da Hasankeyf'in sular altında kalmaması için çevrecilerin çok büyük bir duyarlılığı ve talebi söz konusudur. Bu konuda da bizi aydınlatırsanız sevinirim.

Teşekkürler Sayın Başkan.