KOMİSYON KONUŞMASI

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu tasarının olumlu ve olumsuz yönlerini arkadaşlarımızla birlikte açıklamaya çalıştık ancak eksik bulduğum, en azından kendi açımdan açıklanmasını uygun gördüğüm birkaç konu hakkında kısaca Bakanlık yetkililerine ve siz Değerli Başkanıma soru sormak istiyorum.

Bunlardan bir tanesi: 31'inci maddede henüz düzenleme yapılarak, biliyorsunuz, 6360 sayılı Kanun'la büyükşehir yapılan şehirlerde belediyelere bağlanan köylerde köy muhtarlarına yetki verilmesiydi. Biz o yasanın görüşmeleri sırasında defalarca dile getirdik: "Köy tüzel kişiliklerini kaldırıyorsunuz. Bunların çeşitli sorunları var, çeşitli sorunlar doğacak, işte, bunlardan bir tanesi evlenme, ölüm olaylarında belge verilmesi gibi." Şimdi görüyorum ki bu yasayla bunu düzeltmeye çalışıyorsunuz. Orada köylerimizin çok büyük mağduriyet yaşayacağını dile getirmiştik, dikkate almadınız. Burada bizim haklılığımızı bu maddeyle gösteriyorsunuz, kendiniz gösteriyorsunuz. Sekizinci fıkrayla düzenleme getirerek bu muhtarlıklara evlendirme yetkisi veriyorsunuz, ölüm belgesi verme yetkisi veriyorsunuz. Daha önce tüzel kişiliği kaldırılmış köy muhtarlıklarımıza da bu yetkinin verilmesinin, daha önce mahalleye dönüştürülmüş olanlara da verilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Özellikle büyükşehirlerimizde "varoş" şeklinde tabir edebileceğimiz mahalle muhtarlıkları var, bunların tümü bundan istifade edebilecekler mi? Niye etmesinler? Yani, arada gidiyorsunuz.... Mesela ben Kartal Kaymakamlığı yaptım, orada Paşaköy diye bir köy var. Paşaköy ile Kartal-Samandıra beldesi arasında 5 kilometre yol var, yani, vatandaş en az dağdan taştan, kötü yollardan gidip şehir merkezine ulaşacak. O da yeni olmadı, çok eskiden oldu. O köyün muhtarına niçin biz evlendirme yetkisi vermiyoruz? Hemen onun yanı başındaki Beykoz'a bağlı bir köye vermiş olacağız. Yani, bu düzenleme çok adil bir düzenleme olmayacak, gene sıkıntılar yaşanabilecek. Gerçekten, arasında 500 metre mesafede iki mahalle var, bir tanesine vereceksiniz, öbür şeye vermeyeceksiniz, bu doğru bir uygulama değil. Sadece bu yasayla büyükşehir yapılanlar değil, eskilerden de köy yöneticiliği kaldırılmış olanların tespit edilerek özellikle fiziksel olarak birbirinden uzak mahalle muhtarlıklarına da bu yetkinin verilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Nüfus Teşkilatı veya İller İdaresi Genel Müdürlüğü bu konuda bir çalışma yaparsa çok doğru olacağını düşünüyorum.

İkinci bir konu, arkadaşlarımız dile getirdi, ben ilk konuşmamda dile getiremedim: Kimlik paylaşımı sisteminin bazı kuruluşlara açılması... Devlet kuruluşlarını anlarım yani bir Emniyeti anlarım, bir MİT'i anlarım, Jandarmayı anlarım, bir belediyeyi, belki noteri anlayabilirsiniz fakat finans kuruluşlarını hâlâ daha anlamış değilim, finans kuruluşlarına biz bu kimlik paylaşım sistemini niçin açıyoruz, hâlâ anlamış değilim. Bugün sadece paravan şirket kurup "finans kuruluşu" adı altında tefecilik yapan onlarca şirket var. Bu şirketler niçin bu paylaşım sistemine açılıyor, ben hâlâ daha anlamış değilim. Hangi gerekçeyle bu finans kuruluşu açılıyor, gerçekten bunu Bakanlık yetkilileri veya yetkili kimse burada cevap verecek bize bir izah etsin, tatmin edici bir bilgi versin, ben de ona göre kanaatimi değiştireyim.

Değerli arkadaşlar, çok sayıda firma faaliyet gösterdiği için bu firmaların denetimi ve kontrolü sağlanamamaktadır, sağlayamazsınız. Mafya türü çalışan finans kuruluşları var, işte, adı "finans kuruluşu", "oto kiralama", "bilmem ne" diye koymuşlar, mafya sistemiyle çalışıyorlar. Bu adama da siz bu yetkiyi vereceksiniz. Böyle bir şeyi kabullenmek mümkün değil. Bu "finans kuruluşları" kelimesinin mutlaka bu tasarı metninden çıkarılmasının doğru olduğunu düşünüyorum.

Gene önemli bir konu: Askerlikten dolayı vatandaşlıktan çıkarılanlar bu yasadan istifade ederek alınabilecek mi? Çünkü vatandaşlık hakkına yeniden kavuşturulmayla ilgili bir madde var -şu anda tasarı metninde kaçıncı fıkrayla düzenleniyor bilmiyorum- bu konuda bir bilgi edinmek istiyorum. Bu bir nevi af mıdır? Türk vatandaşlığında 12 Eylül sırasında çıkarılmış olanların veya değişik dönemlerde çıkarılmış olanların tekrar vatandaşlığa alınması konusundaki bu düzenlemeyle herhangi bir güvenlik sakıncası olmadan herkesin alınabilmesi söz konusu. Askerliğini yapmayan bir kişi için de bu söz konusu olacak mı? "Türk vatandaşlığına alındığı zaman askerlik dışına çıkmışsa bunların durumları ne olacak?" gibisinden bir açıklama bekliyorum ben Sayın Bakanımdan.

Son olarak da, alt komisyondaki çalışmalar sırasında da görmüştüm, şimdi gerek Ali Bey gerek Sayın Erdoğan dile getirdiler: Suriye'den gelen -vatandaş demeyeyim de- göçmenlerin kayıtları AFAD tarafından tutuluyor. AFAD tarafından tutulan bu kayıtlar için bir yazılım yapılmıştı; bu yazılımın da 5-6 milyon liralık bir parayla yapıldığı, çok büyük bir para verildiği ama bu yazılımın doğru dürüst çalışmadığı ve çöpe gittiği konusunda gerek basında gerekse yerel konuşmalarda dile getiriliyor bunlar. Bu konu doğru mudur Sayın Bakanım? Eğer böyle 5-6 milyonluk bir para çöpe gittiyse bunu yapanlar hakkında veya yazılımı satın alanlar hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Bunların da açıklanmasını diliyorum.

Tekrar hepinize teşekkür ediyorum.