KOMİSYON KONUŞMASI

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Başkan, kıymetli Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimiz, kıymetli milletvekillerim, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarım, bürokratlarımız ve çok kıymetli basın; hepinizi saygıyla selamlıyorum sözlerimin başında.

Ben biraz heyecanlanıyorum ihracat, ithalat olayı olduğu zaman. 2010 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 61 -küsurları saymayayım- 2012 yılında yüzde 64; geçtiğimiz 2018 Nisan ayında yüzde 68,3; 2019 Nisan ayında da yüzde 84,4 internetten aldığım kadarıyla. Bunlarda bir iyileşme var. Bu iyileşmenin suni değil de kalıcı olmasını çok istiyorum. Biz yapabiliriz, yerli araba da yapabiliriz, yerli uçak da yapabiliriz, istedik mi yaparız.

Ben 2011 yılında Çin'e gittim. Huawei telefon fabrikasının, iletişim fabrikasının yönetiminde üst düzeyde yetkili Türk.

CAVİT ARI (Antalya) - Niye yapmıyoruz?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Söyleyeceğim şimdi niye yapmadığımızı.

Çin'in Quanzhou kısmında, güneyde 75 bin nüfuslu ilçenin belediye başkanı 44 yaşında bir Kayserili. Yine BMW'de üst düzeyde var. Yurt dışındaki fabrikalarda Türklerden çok kişi var. Biz kendimizi tanımıyoruz.

"Yerli araba" dedik, "Babayiğit çıksın." dedik. Vallaha, burada bir tek bayayiğit var, o da Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Başlayalım artık.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Maalesef, işte problem o.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Mektup nerede? Mektup nasıl oldu?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tek babayiğitle olmuyor yani.

CAVİT ARI (Antalya) - Gerisi ne oldu, gerisi?

(Oturum Başkanlığına Başkan Lütfi Elvan geçti)

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen müdahale etmeyelim.

Bakın, siz de rahatsız oluyorsunuz.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Söyleyeceğim şimdi, formülünü de söyleyeceğim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şu para aktardığınız yiğitler nerede?

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, lütfen...

Buyurun Sayın Erim.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Alman arabası kullanıyoruz -kendim de aynı- rahatsızım.

CAVİT ARI (Antalya) - Kullanmayın.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Japon kullan, Japon.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Bakın, burada kötü ev sahibi kiracıyı ev sahibi yaparmış. Biz de artık ev sahibi olalım ve başlayalım. Başlamak da bitirmenin yarısıdır. Bir şey daha söyleyeceğim, biraz argo olacak ama: Ayıya sormuşlar "Ensen niye kalın?" demişler, "Kendi işimi kendim görürüm." demiş. Artık kendi yağımızla kavrulmanın zamanı geldi.

Sayın Bakanım, sahada olmanızı çok önemsiyorum. Denizli'de olduğunuzu duydum. Bürokratlarımız için de aynı şey geçerli. Masada değil de içeride, sahada olmamızın çok büyük önemi var.

Ben 2008'de belediye su işleme fabrikası yaptım, kaynak suyu fabrikası yaptım. Paramız yoktu, ikinci el bir makine aldım, sonra arkası geldi. Başlamak gerçekten bitirmenin yarısıdır. 2011 yılında da çok kârlı bir şekilde hasılat kirasıyla on yıllığına ihale ettik özel sektöre. Yani yatırımcı yapmıyorsa biz yapalım.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - "Biz" kim?

BAŞKAN - Buyurun siz Sayın Erim.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Biz yapalım, devlet yapsın, gerekirse hükûmet yapsın.

CAVİT ARI (Antalya) - On yedi senedir neden yapmadınız? On yedi sene oldu.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yapılıyor, yapılıyor.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Altyapı yapıldı, yolları, okulları... O kadar çok açığımız vardı ki. Makas kapandı artık. Bundan sonra yapacağız.

Bu yerlileşme böyle.

BAŞKAN - Bir saniye, Sayın Erim...

Arkadaşlar, bakın, siz konuşurken karşı taraftan bir müdahale olduğu zaman çok büyük tepki gösteriyorsunuz, inanılmaz tepki gösteriyorsunuz ama siz de fazlasıyla yapıyorsunuz. Lütfen, sakince dinleyelim. Söz sırası size gelince siz de görüşlerinizi, düşüncelerinizi ifade edin. Elbette, ara sıra latife yapmak gerekir, belki birbirimizin gönlünü okşamak gerekebilir ama sükûneti tesis edelim.

Buyurun.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Yerlileşme az çok anlaşıldı.

Diğer konu, kooperatifleşme. Kooperatifle ilgili sunumunuzu dinledim Sayın Bakanım, çok memnun oldum. Girişimcilik, kooperatifleşme çok önemli. Ben istiyorum ki çiftçilerde -benim de bir ÇKS'm var- kooperatifçilik mecbur olsun. Ben de bir şey üretiyorsam, eğer entegre üretmiyorsam, şirket değilse, belli bir büyüklükte değilse bunlarda mutlaka kooperatifleşme mecbur olsun. Vatandaş başka türlü gitmiyor. Ama bu kooperatiflerin de denetlemesinde ticaret odalarımızı harekete geçirelim, Tarım Bakanlığımızı harekete geçirelim, çok önemli. Antalya'da Kumluca'da çiftçi avansını, tohumunun parasını İstanbul'daki hâlci kabzımaldan alıyor, tüccardan alıyor. O zaman ona vermek zorunda kalıyor. Gübresini, akaryakıtını, sarf malzemelerini, tohumunu kooperatiften alırsa... Bu şekilde, kooperatif der ki: "Çok ektik, siz başka bir şey ekin." Yani ürün çeşitliliği de olur. Patates geçen yıl uçtu, bu sene de sanırım düştü. Yani burada da bir dengeleme olur.

Canlı bir örnek daha vermek istiyorum. 2003 yılında İsviçre'ye gittim işimle ilgili. Türkiye'ye hastalık nedeniyle gelemeyen bir teyzeden vekâlet almak için gittim. Küçük bir kasaba, 3 bin nüfusu var yok, Fransa sınırlarında bir yerde, tarım şehri. Arabayı park ettik, fiş aldık; kooperatif. Vekâlet alacağız, fotoğraf çektireceğiz, otomatik bir makineye gittik, bastık; kooperatif. "Hadi bir yemek yiyelim." dedik; kooperatif. Kasım ayıydı, yılbaşı yakındı "Alışveriş edelim." dedik gelmeden; alışveriş merkezi de kooperatif.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Onlar sosyal demokrat politikalarda olur, sizinki gibi serbest piyasada olmaz.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Hatice'ye değil, neticeye bakmamız lazım. Neticeye bakalım, neticeye.

Her şey kooperatif ama yüz yıl olmuş. Ben böyle olsun demiyorum ama en azından disipline olsun. Kooperatif kurulalı yüz yıl olmuş. 2003 yılından bahsediyorum şimdi kaç yıl olduysa...

Demek istediğim, yapılması gereken işler masada değil, sahada olursa zaten işin içinde olunca göreceğiz gerçekleri. İnşallah, güzel işler yapacağız. Yalnız, bu işi yaparken de aslında "Sanayiye Bakanına söyleyin." diyebilirsiniz, ona da söyleyeceğim, Sanayi ve Teknoloji Bakanına da söyleyeceğim, Tarım Bakanına da söyleyeceğim aynı şeyleri. Bu işlerde bakanlıklar arasında koordinasyon şart.

Vaktinizi aldım. Teşekkür ederim.