LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Başkanım, aslında itirazlar üzerine bir tartışma vardı. Konu illere gelince de kusura bakmayın ama tutamayız.

BAŞKAN - Yani şimdi ben söyledim aslında, benim de ille ilgili söyleyeceğim çok şey var.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Başkanım, ben, Hatay değil de...

Şimdi, bu Bir Kuşak, Bir Yol Projesi gerçekten önemli bir proje fakat bu projeyi ileriki dönemlerde ben alt komisyonda tartışırız diye düşünüyordum ama bugün söz açıldı diye sadece bir endişemi paylaşmak istiyorum.

Şimdi, ulaşım alanında gerçekten çok güzel hizmetler yapıldı, sadece demir yollarında değil hava yollarında da. Atıyorum, İstanbul'a bir üçüncü havalimanı yaptık. Bu havalimanından bizim muradımız şuydu: Bir aktarma merkezi olsun, dolayısıyla devletimiz buradan aynı zamanda da bir katma değer kazansın. Orta Doğu'daki yolcuyu İstanbul'a getirip İstanbul'dan aynı zamanda dünyanın diğer başkentlerine taşıyacaktık ve bu yönüyle çok güzel bir proje. Ancak bu Bir Kuşak, Bir Yol Projesi'ni -yani alt komisyonda tartışırız diye bırakmıştım ama konu açıldı diye söylüyorum- tam anlamıyla kamuoyuna satabilmek babında soracağım. Üçüncü havalimanının nasıl tanıtımını yapıyoruz "Bir aktarma merkezi olacağız." diyoruz, böyle bir iddiamız var. Bu Bir Kuşak, Bir Yol Projesi'nde Devlet Demiryollarının buradaki asıl stratejisi nedir? Biz, Çin'de üretilen yüksek teknolojik ürünleri Avrupa'ya götürmek için bir yol mu bu? Yani sadece Çin'in kaynaklarını Avrupa'ya ulaştırmaya mı çalışacağız bu projeyle? Bu yönüyle bazı soru işaretleri ve açıklığa kavuşturulması gereken yönleri var. Bence bunu da en iyi kurumunuz aracılığıyla ifade edebileceğimizi düşünüyorum.

Onun dışında, mesela boru hatları konusunda, Türkiye boru hatları taşımacılığı noktasında da çok önemli bir yere geldi. Biz, bu, boru hatları taşımacılığından da Türkiye olarak bir kazanım elde ediyoruz. Atıyorum, Azerbaycan petrolleri Türkiye üzerinden dünyanın çeşitli yerlerine taşınırken aynı zamanda Türkiye burada bir kazanım da elde ediyor.

İşte tam bu noktada soru şu: Çin'in yüksek teknolojik ürünlerini Avrupa'ya götürürken bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak kazanımımız ne olacak? Bir. İkincisi: Avrupa bizim de özellikle KOBİ'lerimiz için bir pazar. Bizim KOBİ'lerimiz yarın Çin'den gelen bu ürünlere karşı nasıl bir rekabet içerisine girecek? İşte tüm bunlar aslında cevap bekleyen sorulardı.

Onun dışında, ben şöyle bir bakıyorum, yüksek hızlı tren noktasında geçen dönem Komisyonda bize bir kitapçık vermişlerdi. O kitapçıkta bir Türkiye haritası vardı; o haritada 81 vilayetimiz yüksek hızlı trenle ilgili "ihalesi yapılan yol" "tamamlanan proje" "hizmete açılan proje" diye renklendirilmişti. O projeye bakınca üzüldüm çünkü Türkiye'nin güney kısmında 2 il yoktu; birisi Hakkâri, birisi de Hatay'dı. Oysaki 1,5 milyonluk bir nüfusa sahip.

Onun dışında, biraz önce Sayın Osmaniye Milletvekilimiz söyledi "OSB'miz var, OSB'miz aracılığıyla da yük taşımacılığı noktasında da Osmaniye'ye tren hattı lazım." dedi ama bir İskenderun Demir Çelik var. Burada Baha ağabey var, bana destek verecektir diye inanıyorum; yine, Osmaniye Milletvekilimiz de destekleyecektir diye inanıyorum...

BAŞKAN - Evet, hepimiz destek veririz.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Tamer ağabey burada.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - İskenderun var.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - İskenderun'la ilgili proje ne aşamada? Onu da bir Sayın Başkanımıza sormuş olalım.

Ben tekrardan teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.