KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok değerli Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilim, çok değerli Sayıştay Başkanım, çok değerli Kamu Denetçisi Kurumu Başkanımız, çok değerli bürokratlarımız, çok değerli milletvekili arkadaşlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin 100'üncü yılının bütçesini yapıyoruz. Görüşmelerimizin bu yönüyle özel bir önemi haiz olduğunu düşünüyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi, millî birliğimizin, bağımsızlığımızın ve millî iradenin tezahür ettiği merkezdir.

Değerli arkadaşlar, bugüne kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi yapmış olduğu bütün çalışmalarda daima millî gayeyi ve hedeflerimizi hep en önde tutmuştur. Askerî ve sivil vesayet odakları tarafından belli dönemlerde iradesi gasbedilmek istense de hürriyetçi, çoğulcu sivil siyaset her zaman galip gelmiştir.

27

Mayıs, 12 Eylül darbesi, 12 Mart muhtırası, 28

Şubat postmodern darbesi, 27 Nisan elektronik muhtırasına maruz kalan Türkiye Büyük Millet Meclisine doksan dokuz yıllık tarihimizin en ağır saldırısı 15 Temmuz 2016'da yapılmıştır. FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırıda Gazi Meclisimiz F-16 uçaklarıyla bombalanmış, helikopterlerden açılan ateşle taranmıştır. İstiklal Savaşı'nı yürütmesi sebebiyle gazilik payesine sahip olan Meclisimiz, 15 Temmuz ihanetine karşı duruşuyla da demokrasi gazisi olmuştur. Milletimizin ve devletimizin çıkarları her zaman Türkiye Büyük Millet Meclisinin önceliği olmuştur.

Öncelikli sorumluluğumuz, ecdadımızın bıraktığı mirasa ve milletimizin ulusal ve uluslararası alandaki hak ve menfaatlerine sahip çıkmaktır. 23 Nisan 1920'den bu tarafa tutarlı istikametini koruyan Meclisimiz, Ağustos 2016'daki Fırat Kalkanı, Ocak 2018'deki Zeytin Dalı Harekâtlarında olduğu gibi, 9 Ekim'de başlatılan Barış Pınarı Harekâtı'nda da hak ve menfaatlerimizin korunması için üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmiştir. Buradan bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin diyorum.

Türk milletinin birliğine kasteden, devletimizin güvenliğini tehdit eden Suriye'deki PKK/PYD-YPG adlı emperyalist sisteme lejyonerlik yapan terörist yapılanmayı etkisiz hâle getirmek için gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekâtı'nda alınan başarılı netice hepimizi gururlandırmıştır.

Değerli milletvekilleri; bilinmesi gerekir ki biz barıştan, huzurdan ve güvenden yanayız. Sadece ülkemizin değil, bölgemizin de güvenliğini temin etmek için gayret ediyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak ülkemizin varlığını ve birliğini, bağımsızlığını, milletimizin güvenliğini tehdit eden her türlü oluşumun karşısında duracağımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Teröre asla taviz vermeyeceğiz, hainlere asla taviz vermeyeceğiz, onların başlarını ezmek için de ne gerekiyorsa onu yapacağız.

Değerli arkadaşlarım, bu vesileyle, gölgesinde güven içinde yaşadığımız al bayrağımızın hür bir şekilde dalgalanmasını sağlayan tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum.

Değerli arkadaşlar, benden önceki konuşmacıları dinledik. Bilhassa Sayın Nilgün Ök'ün konuşmalarına aynen katılıyorum, kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Ancak birkaç cümleyle de sözde Ermeni soykırımına ben de girmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, öncelikle, Türkiye aleyhinde karar alanların en az Türkler kadar alınlarının açık olması gerektiğini düşünüyorum. Bu çok önemli. Türk milleti, köleci, sömürgeci, çıkarcı emperyalist şantajlara boyun eğmeyecek kadar asil ve şerefli bir millettir.

Değerli arkadaşlar, bakınız, Osmanlı İmparatorluğu yüz yıllarca dünyada hüküm sürdü, 22 milyon metrekareye hükmetti. Eğer ecdadımız soykırım yapmış olsaydı, değerli arkadaşlar, oralarda başka milletlerden bahsetmek mümkün müydü? Altı yüz sene hüküm süreceksiniz ve haksızlık yapmayacaksınız, adaletten şaşmayacaksınız ve kimseyi öldürmeyeceksiniz değerli arkadaşlar; bunu ancak bizim ecdadımız başardı ve ecdadımızla da bizler gurur duyuyoruz.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu ecdadımızın aziz hatırasına leke sürmek isteyen sözde müttefiklerimize en güzel cevabı vermiş, tarihimize sürülmek istenen lekeyi elinin tersiyle itmiştir ve bu anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulumuzun üyelerini, hepsini tek tek tebrik ediyor ve partim adına da teşekkür ediyorum. Diğer taraftan, ABD Temsilciler Meclisinin düşmüş olduğu bu gaflete de ve Senatosunun düşmeyeceğini düşünüyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi bütün personeliyle, Genel Sekreterinden başlayarak, milletvekillerinin hizmetlerinde gece gündüz çalışmaktadır. Hepsine tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Hem fiziki alanda hem dijital alanda, her alanda bizim hizmetimizdesiniz; sağ olun.

Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilim, yıllarca da Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı yaptınız, ben de KİT Komisyonu Başkanlığı yaptım. Şimdi, Genel Kurul aşağıda çalışırken bizler burada çalışıyoruz. Telefona bakıyoruz, mesaj geliyor, aşağıda yoklama. Sizler de bizler de -KİT Komisyonu Başkanı olduğumuzda- yoklamaya mecburen bazen gidiyoruz, gitmediğimiz zamanlar oluyor. Buna bir önlem almamız gerektiğini düşünüyorum. Yani sistemi ona göre revize etmemiz lazım veya yoklamada Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışan komisyonları ya genel yekûndan düşürüp kalan sayının üçte 1'i kadar yoklama sayısı isteyelim... Yani buna bir formül üretmek Türkiye Büyük Millet Meclisinin Divanına düştüğünü düşünüyorum ama bundan ben şikayetçiyim. Niye şikâyetçiyim? Her milletvekili de belki şikâyetçidir komisyonlarda. Burada çalışırken aşağı gidip gelmek insicamı da bozuyor.

Değerli arkadaşlar, bir de Türkiye Büyük Millet Meclisinin sağlık alanında biraz daha milletvekillerinin lehinde çalışmalar yapması lazım. Bazı şeyler ödeniyor, bazı şeyler ödenmiyor; ek fatura çıkarıyorlar falan. İşte, her vekilin başına da gelmiştir. Bunlarla alakalı çalışma yapılırsa bu durumdan da vekilleri kurtarırız.

Değerli arkadaşlar, vaktim çok az kaldı, Sayıştaya da girmek istiyorum birkaç cümleyle de olsa.

Sayıştayla çok yakinen çalışan bir kardeşinizim. KİT Komisyonu Başkanlığım döneminde bire bir çalıştık arkadaşlarımızla birkaç yıl ve onların ne kadar fedakârca çalıştığını, ne kadar güzel işler yaptığını bizzat gören bir kardeşinizim.

Baktığımızda Sayıştayın 3 tane görevi var, Sayıştay 3 ayak üzerine kuruluyor: Bir tanesi denetim, bir tanesi Parlamento adına görev yapmak biri de raporlamak. Sizlerin denetim yaptıktan sonra bizim adımıza da görev yaparken hazırlamış olduğunuz raporlardan çok istifade ettik. Ben yıllarca -sizin Sayıştay denetçilerine teşekkür ediyorum- onların hazırlamış olduğu raporlarla birçok kurumdaki yanlışların düzeldiğini -Sayın Başkanım da ifade ettiler, bilhassa eğitim- eğitim yönüne de önem verdiğinizi, Sayın Başkanım, bilhassa sizinle beraber eğitimin de başladığını çok iyi biliyorum, eğitime de önem veriyorsunuz ve burada her milletvekili konuşmasında Sayıştay raporlarını baz alarak konuşuyor, sizin denetim raporlarınızın sonuçlarına göre konuşuyor ama üzülerek söylemek istiyorum ki teşekkürü duymadık. Ben vekillerim adına da size teşekkür etmek istiyorum. Çok güzel iş yapıyorsunuz, sağ olun, var olun.

Değerli Başkanım, vaktim az kaldı. Sayıştay hakkında bayağı bir doküman vardı ama bakıyorum, dakikalarım az kaldı.

Ben burada yokken -Sayın Fikret Bey benim ismimi zikrederek, daha sonra da Durmuş Yılmaz Bey de onu tasdik ederek- bir konuşma geçmiş. Ben tutanaklardan baktım. Konuşmaların özü hakikaten benim dünkü yapmış olduğum konuşmaya dayanıyor.

Değerli arkadaşlar, Fikret Bey bir doktor, tıpçı; muhasebeyi bilmeyebilir ama Sayın Durmuş Yılmaz -o da tutanaklara baksın, yarın bana cevap versin- Merkez Bankası Başkanlığı yapmış yani muhasebeden az çok anlaması lazım. Sayın Erol Hocam bilir, buradaki vekillerimiz bilir; Sayın Şener, Bülent Bey, hepsi bilirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakınız, finansman gideri varsa, finansman giderini ödemek zorundaysanız ya kasadan para çıkması lazım ya da bankadan ödemeniz lazım; eğer bunlar yoksa borç olarak bu ödemeyi yine yapmanız lazım. Finansman gideriniz yoksa bir ödeme yapmanız gerekiyor mu arkadaşlar? Yapmanız gerekmiyor. Herkesin anlayacağı şekilde söylüyorum, herkes muhasebeci olmayabilir. Finansman gideriniz yoksa ne bankadan ne kasadan bir ödeme yapmanız gerekmez. Finansman gideri derken faizi kastediyorum. Faize para harcamıyorsanız, faiz gideriniz yoksa faize ödeyeceğiniz o para nerede kalır? Kasanızda kalır, ben bunu söylüyorum. Merkez Bankası Başkanım dün dedi ki: "Kasada para mı var?" Ya kasada para durur mu arkadaşlar? Bu kasadaki parayı ne yaparsınız? Vatandaşa, millete hizmet olarak döner. Ya nereye döner? Marmaray'lara döner, Avrasya Tüneli'ne döner, üçüncü köprüye döner.

BAŞKAN - Sayın Aydemir, bence Yılmaz Bey buradayken konuşsanız daha uygun olur, lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, o zaman ben söz hakkımı yarına bırakayım çünkü kayıtlara geçiyor, cevap vermedik duruma düşersek onlar haklı duruma düşerler.

Evet, ben tekrar, Kamu Denetçiliği Kurumumuzun bütçesinin, Sayıştayımızın bütçesinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçemizin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.