AHMET TAN (Kütahya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Evet, Atatürk Orman Çiftliği 1920'li, 1930'lu yıllarda belirli bir misyon ve faaliyet göstermek maksadıyla kurulmuş, bizlere de emanet edilmiş ancak Sayın Vekilimin de ifade ettiği bir şeyi ben de burada söylemek istiyorum. Yani Ankara'nın Çukurambar'ında zannediyorum artık herhâlde elma, armut, şeftali, süt üretimi, hayvancılık yapacak konumu da olmaması gerekiyor, başkentte, Ankara'nın göbeğinde. Dolayısıyla, bence Atatürk Orman Çiftliğinin iştigal konusuyla alakalı olan meseleyi birinci planda tutmamız gerekiyor. Tarım ve hayvancılıkla alakalı ne yapılabilir, çalışabilirler ama bizim "Bu arsaların, arazilerin mevkisi hangi bölgededir, onların metrekaresi kaçtır?" hesabı yapmadan bence "Kendi millî ruhu, kendi millî üretimiyle alakalı hadiseyi nasıl geliştirebiliriz?"i tartışmamız lazım, bunu belki kurumdan beklememiz gerekiyor. Ben hadiseye bu bakış açısıyla bakılmasından yanayım.

Artı, bir de bununla alakalı Melih Gökçek ismi zikredilerek belediyelerin birtakım borçlarıyla alakalı birtakım ifadeler de kullanıldı. Efendim, daha öncesinde belediyelerinizin borç batağında olup çalışamaz hâle geldiği dönemlerden...

MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Melih Gökçek'i savunma, zaten görevden alındı.

BAŞKAN - Hatibin sözünü kesmeyelim.

AHMET TAN (Kütahya) - Melih Gökçek'i savunmuyorum bu anlamda ama sizin batırmış olduğunuz belediyelerle alakalı sizden devralanlar hiç ağlayıp sızlamadan belediyeleri işler hâle getirdiler, hizmet yapar hâle getirdiler. Dolayısıyla devlette süreklilik vardır, bu manada göreve gelen kişiler kendi görevlerini bihakkın da yapmaya çalışırlar.

Teşekkür ediyorum Başkanım.