KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Sayın Başkanım, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcım, saygıdeğer Komisyon üyeleri ve milletvekili arkadaşlarım, Değerli Strateji ve Bütçe Başkanım, çok kıymetli bürokratlar, basınımızın seçkin temsilcileri; 2020 yılı merkezî bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Evet, on iki saattir çalışıyoruz ve son konuşmacıyım herhâlde, fazla uzatmadan, kısa ve öz olarak konuşmak istiyorum.

AK PARTİ iktidarları olarak 2002 yılından bu yana 18 Plan ve Bütçe görüşmelerinin 6'sında burada Komisyon üyesi olarak beraberdik. Her zaman burada, Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye bütçesi muhalefet tarafından daima olumsuz olarak eleştirilse de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde sağladığımız siyasi ve ekonomik istikrarla büyük aşamaların kaydedildiği ortadadır.

Bazı verilere değinmek istiyorum: AK PARTİ Hükûmeti olarak göreve geldiğimizde Hazine ortalama dokuz ay vadeyle borçlanabiliyordu. 2019 yılı itibarıyla borçlanmamızın ağırlıklı ortalama vadesi on altı aya çıkmıştır. 2002'de merkezî yönetim harcamalarının yüzde 43,4'ü, neredeyse yarısı faize gidiyordu, 2019 yılı itibarıyla da bu oran yüzde 10,4'e inmiştir. 2002 yılında vergi gelirlerinin yüzde 85,7'si faiz harcamalarına gidiyordu, bu oran 2019 yılında yüzde 15,4'e kadar geriledi. 2002'de bu borcun faiz oranı yüzde 62,7'ydi, bugün ise yüzde 15 civarındadır. Yani hem uzun vadeli borçlanıyoruz, hem de bu borcun faiz oranı düşmüş olup 2019 yılı sabit faizli iç borçlanmanın ağırlıklı ortalama faiz oranı yüzde 15,3'e gerilemiştir.

Evet, bugün bizim tarafımızdan yani arkadaşlarım bu rakamları fazla fazla verdi. Fazla uzatmak da istemiyorum. Tabii, muhalefet tarafı da bu rakamların gerçeklerine uygun olmadığını, topluma yansımadığından bahsetti. Ama güzel neticelerle özellikle uzmanlığım olan ormanlarla ilgili biraz konuşup konuşmamı da bitireceğim.

Evet, son on yedi yılda dünyada orman varlığı azalırken ülkemiz orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olmuş. Son on yedi yılda orman varlığımız 1,8 milyon hektar artmıştır. 1972 yılında 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız, 2002'de 20,8 milyondu ama şu anda 22,6 milyon hektara çıkmıştır. Orman alanımız bugün ülkemizin yüzde 29'unu kaplamaktadır. Erozyonla mücadele çalışması yapılan alan 2002 yılına kadar 470 bin hektar iken 2018 yılı itibarıyla 1,53 milyon hektara ulaşmıştır.

Yine 2003-2018 döneminde on altı yılda yaklaşık 5,2 milyon hektar alanda 4,3 milyar adet fidan dikilmiştir. 11/11/2019'da yani pazartesi günü "Bugün Fidan, Geleceğimize Nefes" diye Tarım ve Orman Bakanlığımızın güzel bir projesi var.

2002 yılında 13,7 milyon metreküp olan endüstriyel odun üretimi 2018 yılında 23 milyon metreküpe çıkarılmıştır. Orman ürünleri ihracatı ise 2001 yılında 109 milyon dolar düzeyinde iken 2018 yılında yüzde 757 artışla bu değer 826 milyon dolar düzeyine yükselmiştir. Odun dışı orman ürünleri üretimi; 2002 yılında 31 bin tondan 2018'de 701 bin tona çıkarılmıştır. Orman ürünleri satışından 2002 yılında 500 milyon TL gelir elde edilmiş iken 2018 yılında 4,3 milyar TL gelir elde edilmiştir.

26'ncı dönemde Plan ve Bütçe Komisyonunda çalışırken Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verildi ve bu dönemde kuruldu. Ülkemiz bu konuda çok zengindir. Şu anda ülkemizde 12 binin üzerinde bitki çeşitliliği var. Bunun 3.600'ü endemik tür. Ama biz dünyadaki 115 milyar dolar olan hacimden çok az bir bölümünü, 700 milyon dolar civarında... Ama bu yaptığımız çalışmalarla, bu araştırma komisyonunun öndeki darboğazları aşacak raporundan sonra, önümüzdeki yıllarda, 2023 yılında 5 milyar dolara kadar ulaşacağı öngörülmekte.

Evet, çok başarılı olduğumuz konular... Orman yangınlarıyla ilgili çalışmalarımız, gerçekten, son yıllarda ülkemizde olan orman yangınlarıyla güzel mücadele yapılıyor. Bunu daha sonraki bakanlıkların görüşmesinde devam edeceğim. Yine tarımla ilgili olan şeyleri Tarım Bakanlığının bütçesinde konuşacağım ama özellikle fazla zamanınızı almamak için turizm konusunu gündeme getireceğim.

Türkiye 2002 yılında gelen turist sayısı bakımından dünyada 17'nci sıradayken 2018 yılında 6'ncı sırada yer almıştır. Turist sayısı açısından 2002 yılında yüzde 1,9 olan uluslararası turizm pazarındaki payımız, 2018 yılında yüzde 3,3'e yükselmiştir. 2002 yılında ülkemizi 13,3 milyon yabancı ziyaret ederken 2018 yılında bu sayı 39 milyonu aşmıştır. İlimiz Antalya'ya 2002 yılında gelen turist sayısı 4 milyon 956 bin iken 2019 yılında -bugüne kadar- 13 milyonu geçti, 15 milyonla rekor kırılacaktır.

Evet, fazla uzatmadan, bu bütçemizi hazırlayanlara teşekkür ediyoruz. 2020 yılı bütçemiz hayırlı uğurlu olsun.

Saygılar sunuyorum.