KOMİSYON KONUŞMASI

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bütün hazırunu saygıyla selamlıyorum.

2020 bütçesini konuşuyoruz. Ben toplumsal cinsiyete dayalı bütçe meselesinde düşüncelerimizi paylaşacağım. Gerçekten bu bütçede kadın var mı, neresinde, niye yok, varsa nasıl var; bunları çok kısaca, zamanım el verdiğince anlatacağım.

Aslında bu salon bunu gösteriyor; salonda herhâlde kadınlar olarak yüzde 10'uz, basını, bürokratları, milletvekillerini katarak söylüyorum, hepimizi katarak söylüyorum. Evet, erkek bir salon, erkek bir bütçe, erkek bir iktidar, erkek bir yönetim, eril bir bütçeyle karşı karşıyayız. Evet, gerçekten bu mesele Türkiye'nin en önemli meselelerinden biri ve biz Halkların Demokratik Partisi olarak bunu her zaman, her zeminde, gerek Mecliste gerek alanda gerek toplumsal hayatta, ekonomik hayatta hep ifade ediyoruz ama maalesef bugün, bir gıdım ileri adım atmışsak da bu kazanımlara göz diken, bunları ortadan kaldıran bir iktidar var. Şu anda hâlihazırda Cumhurbaşkanlığına bağlı 8 bakanlık içinde Millî Saraylar Başkanlığı dahi var ama kadına dair bir başkanlık yok. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya, kadın-erkek eşitsizliğini, kadına yönelik şiddeti, kadına yönelik istismarı, tecavüzü önüne koyan, bu konuda çalışan bir başkanlık yok. Ekonomi Politikaları Kurulunun 9 üyesinden 3'ü, Sosyal Politikalar Kurulunun 7 üyesinden 1'i kadın; ekonomi kararları tabii ki eril bir dille, yöntemle alınıyor ve bu şekilde yönetiliyor.

Bu eril dile ilişkin çok şey söyleyebilirim. Özellikle iktidardaki partinin kadınları yok sayan, kadınları ikinci sınıf vatandaş gösteren çokça sözü var, onlara girmeyeceğim ama şunu söyleyeyim: Biraz önce iktidar grubundan bir milletvekili arkadaş kadın oranlarını söyledi ve övünerek söyledi. Evet, bizim de büyük bir gururla, HDP olarak bu oranları yükselttiğimizi söylemek istiyorum. İktidarın bütün baskılarına, bütün engellemelerine rağmen milletvekili sayısında da belediye başkanlığında da meclis üyeliklerinde de il genelde de bu oranı artıran HDP'dir. Peki, bunun karşısında iktidar ne yapıyor? Bunları yok etmek için var gücüyle çalışıyor. Bugün Ankara merkezli bir operasyon adı altında 8 kadın arkadaşımız gözaltına alındı. HDP yöneticileri, daha önceki adaylarımız, KESK üyeleri, DAD üyeleri bir operasyonla gözaltına alındılar. Şu anda kayyum darbesiyle 7 kadın belediye başkanımız tutuklu, tutuklandı. Birisi Nusaybin Belediye Başkanımız, birisi Kayapınar, birisi Kocaeli ve devam ediyor. Zaman olmadığı için hepsine girmeyeceğim. Ve eş başkanlık sistemi kayyum darbesinin gerekçelerinden biri yapıldı. Korkunç bir şey. Eş başkanlığın temel amacı, kadınların siyasetteki temsiliyetini artırmaktır, belediyelerde kadının sözünü, yönetim gücünü göstermektir. Yani sokakların ışıklandırılmasından kreşlere, bakımevlerine, kadın merkezlerine dair yaptığımız bütün çalışmalar kayyum darbesiyle yok ediliyor, yok edilmeye çalışılıyor. İşte toplumsal cinsiyete dayalı bütçe derken bütün bunları kastediyoruz.

Evet, önümüzde toplumsal cinsiyete dayalı bir bütçe yok çünkü kadınlara ayrılan bütçe kalemleri ayrıca yazılmamış ve onu tartışamıyoruz bile. Şu anda bu bütçede toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirecek mesela mahalle kreşlerine harcama yapmak yok. Kadınların hasta bakımına harcadığı süreyi ve emeği azaltmak için sağlık hizmetlerine ne kadar bütçe ayrıldığı yok. Engelli ve yaşlı bakımı için, yine bu hizmetlere bütçe ayırmak yerine ne var? Sermayeye para kazandıran dev projeler, savaş, illerin boşaltılması, yok efendim mültecilerin taşınması, büyük büyük rakamlarla böyle bütçe yapılmış. Ve burada kadının adı yok. Bu bütçede gerçekten genel hatlarıyla kadının adı yok. Eğitime, sığınaklara, iş ve barınma sorunlarına bütçe yok ama askerî harcamalara bütçe oldukça fazla, savaşa ayrılan harcamalar oldukça fazla. Şimdi gerçekten...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - İlave süre vereceğim.

Buyurun efendim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Evet, cinsiyet eşitsizliği ve gelir, servet eşitsizliği aslında dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de böyledir. Kadınlar istihdam alanında gerçekten erkeklerle eşit şartlarda istihdam edilemiyorlar. İşsizlik kadınlarda çok daha yüksek. Eşit işe eşit ücretten faydalanamayan yine kadınlar.

Demin izledim bir kez daha, Sevgili Garo Vekilimle beraber izledik, Diyanet Vakfı bir reklam yapmış yine "teaser" şeklinde, lütfen hepiniz izleyin. Eşi orada, telefonda bir şey okuyor, kadın çay getiriyor, götürüyor, karşısında oturuyor, kek getiriyor götürüyor, adam kadının yüzüne bile bakmıyor. İşte, iktidarın aslında kadına bakış açısı bu; evde olacak, hizmet edecek, itaat edecek ve başkaca da bir şey istemeyecek. Aslında, sorunu çözmekle yükümlü olan iktidar sorunun tam da kaynağını oluşturuyor. Bunları açıkça topluma her yerde biz de söylüyoruz ama engelleniyoruz. Bu reklamları siz de izleyin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Burada aslanlar gibi oturuyorlar işte.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Kadınlara "aslan" denmez bir kere, o erkek dili ve eril bir dil yani bir kere orada ne kadar eril olduğunu ortaya koydunuz.

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Aslanın erkeği dişisi olmaz Sayın Beştaş, aslan aslandır.

BAŞKAN - Siz devam edin.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Yani, kadın olarak sizinle tartışmayacağım ama ben bu dili reddediyorum.

BAŞKAN- Sayın Beştaş, lütfen tamamlar mısınız.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Son olarak şunu söyleyeceğim: Gerçekten kadın kazanımlarına yönelik bu saldırıların karşısında yine biz kadınları bulacaksınız. Şu anda gündemde nafaka hakkına göz diken düzenlemeler ve çocuğun erken yaşta evlenmesini teşvik edecek bir düzenleme tartışılıyor. Efendim, 15 yaşından küçük kız çocukları evlendirilmişse ve erkekle aralarında 10 yaş varsa bu affedilecekmiş. Bu, tecavüzcüsüyle evlendirmenin başka bir şeklidir. Şu anda, Türkiye'de kadın hareketi... Bütün kadınlar ayaktadır. Biz, bu kazanımları da hiç kimseye yedirmeyeceğiz ve kadınların gerçekten toplumun her alanında olduğu gibi bütçede de yer alması için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Teşekkür ediyorum Başkanım.