KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

31 ve 32'nci maddelerle yapılmak istenen düzenlemenin hiçbir tarafına katılmıyorum, yanlış buluyorum; ülkenin, vatandaşın gerçeklerine aykırı buluyorum. Öyle tahmin ediyorum, öyle sanıyorum ki bu teklifi yani bu maddeleri özellikle, bu 31 ve 32'nci maddeleri AK PARTİ'nin iktidardan gitmesini isteyen AK PARTİ içindeki gizli CHP'liler hazırladı! Ancak bu kadar olabilir! Evet, yani gerçekten AK PARTİ'nin iktidardan gitmesi büyük bir reform olacaktır, herhâlde bu reformu böyle yapacaksınız.

Şimdi, arkadaşlar yani oturulmuş, vergi gelirlerini nasıl artırırız hesabı yapılmış. Stokta, elde kolay ne var? Emlak var. En kolayı emlaktır, iktidarların aklına bu hep gelir. Vakit olsa size anılarımı anlatırım ben ama vakit yok. Ne zamanki bir iktidar emlake yönelmiş, oradan vatandaşı mağdur edecek şekilde bir vergi almaya çalışmışsa o hükûmet iktidardan gitmiştir arkadaşlar. Anlatırım ileride.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çıksın o zaman Akif Bey.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Hayır, benim görevim milletvekili olarak doğruyu savunmak, doğruyu anlatmak; bir tasarı, teklif var ise susup "Aman, bu yanlışı yapsınlar." demek değildir, düzeltmeye çalışırım, karar elbette çoğunluğundur.

Şimdi arkadaşlar, zamanında 4369 sayılı Kanun çıkmıştı, 1999 yılında, tapu harcı oranlarını binde 1'e indirmişti; binde 1 alan, binde 1 satan. O zaman vergi oranı, harç oranı yanlış hatırlamıyorsam binde 4,8'di; maliyeci arkadaşlar burada, bakarlar, yanlış hatırladığımı sanmıyorum ama yanlış da hatırlıyor olabilirim. Binde 4,8'den binde 1'e indirdi ki insanlar tapuda gerçek alım-satım bedelini beyan etmeye yönelsinler. Teşvik edici bir düzenleme. Amaç, ev satan, inşaatından daire satan müteahhidin kazancını yakalamak, vatandaşın o korkusunu üzerinden atmasını sağlamak, amaç buydu. Sonra zaman içerisinde değişiklikler oldu. 2009 yılında yine bu maddede değişiklik yapıldı, Harçlar Kanunu'nun 61 ve 63'üncü maddesi ve Harçlar Kanunu'na ek 4 sayılı Tarife'nin ilgili bendinde. Emlak vergisinden az olmamak üzere tapuda beyan edilen değer esas alındı. Benim Gelirler Genel Müdürlüğü dönemimdir. Bunu Bakanlar Kuruluna ben önerdim, kimse benden talep etmedi, Bakanlar Kurulu da uygun gördü, Meclise geldi, yasalaştı. Vatandaşın beyanına bağlıyız. Emlak vergisi beyanından az olmamak üzere, tapuda beyan edilen değer. Amaç yine satıcının inşaattaki kazancını yakalamak. Alıcı ile satıcının menfaatini zıtlaştıracaksınız ki satıcı düşük gösterse bile satışı bir vergi incelemesi sırasında alıcı "Evet, 100 bin liradan fatura kesildi ama ben bunu 500 bin liraya aldım." diyebilsin, bunu dediği için de bir ceza görmesin. Onu sağlamıştık. 2007 veya 2008'de bu değişti. "Tapuda muazzam kaçak var, herkes düşük gösteriyor." Olayı nasıl tarif ettiğinize bağlı. Bu anlayıştan hareketle 2008'de değişti, şimdi bir adım daha ileri gidiyor. "Tapuda muazzam kaçak var." Arkadaşlar, kaçak yok tapuda, kaçak gelir ve kurumlar vergisinde var. Vatandaşın satın aldığı bir dairenin değerinin ne olduğu önemli değil tapu harcı açısından. Harç, devletin sunduğu bir hizmetten doğrudan yararlanan vatandaşın o hizmet karşılığında devlete ödediği bedeldir. Bu bedelin gayrimenkulün değeriyle bir ilgisi yoktur. Devlet tapu kaydı hizmeti tutuyor, tapu bir güven kurumudur, bu güven kurumunun bir bedeli olacak, sen de bunu ödeyeceksin. Bu gayrimenkul 100 bin lira olabilir, 1 milyon lira olabilir, 5 milyon lira olabilir, 200 bin lira olabilir, hiç önemli değil bu arkadaşlar.

Şimdi, diyorsunuz ki: "Gerçek değer ne, bunu bulalım, muazzam kaçak var." Kaçak yok arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi, buyurun.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ne zaman oranı yükseltirseniz, oran ne kadar yükselirse kaçak olarak tarif edilen rakam o kadar çoğalır, oran düşük olursa kaçak olarak tarif edilen rakam azalır. Bu, yanlış.

İkincisi. Matrahı kime belirletiyorsunuz? Değerleme şirketine. Vatandaş evini satacak, "Git rapor al gel." Böyle bir vergi sistemi olmaz arkadaşlar, böyle kepazelik olmaz.

Bir de Türkiye'nin her yerinde aynı zamanda başlamayacak. Benim bildiğim, bir vergi kanunu çıkar, 1/1/2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girer. Burada "Hayır, bir dakika, ben önce Beşiktaş'ı belirledim, Çankaya'ya sıra gelmedi." Beşiktaş'ta bu uygulanmaya başlamış, Çankaya daha henüz yok, böyle bir şey olur mu? Efendim, olmaz, değerleme yapacak da vesaire.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Aynı anda yapacak, otomatik olacak.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Asla olmaz, yapmayın ya.

Üç: Vergi bir kamu hukuku kavramıdır, bunu özel sektöre emanet edemezsiniz. 140 değerleme şirketini ilan edeceksiniz "Bunlar değerleme yapabilir." diyeceksiniz herhâlde veya belki ayrı kriterler getirir misiniz bilemiyorum. Ya, kim düşük belirliyor bunu? Bu çıkacak piyasada, olacak bu.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Otomatik olacak.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ya, bırakın Allah aşkına.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Hayır, Tapu Kadastro kendisi...

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ne kendisi? "Değerleme şirketine yaptıracağım." diyor. Kendisi yapamaz bunu.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Tamam da atamayı o yapacak.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ya, bırak Allah aşkına, bırakın.

Matrahı özel sektöre belirleteceksiniz; Anayasa'ya aykırı. Vergi, kamu hukukunun kavramıdır, karşılıksız olarak vatandaştan alınan bedeldir; bunun matrahını daima idare belirler. Matrah, özel sektöre, bir başka şirkete belirletilmez; mükellef beyan eder -beyan sistemiyse- bu beyanı idare kendi ölçülerini kullanarak kontrol eder. Değerleme şirketinden hizmet alabilirsiniz, buna aykırı bir şey yok ama bir takdir komisyonu olacak, bir şey olacak, idare bunu belirleyecek. Nasıl takdir komisyonları Vergi Usul Kanunu'na göre bilirkişiden rapor alıp sonuçta kendisi bir karar veriyor ise siz de değerleme şirketlerinden rapor alabilirsiniz ama kararı siz vereceksiniz. Genel Müdürlük olarak bunu tüm Türkiye'de koordine edeceksin; bir dakika, şu değerleme şirketi şöyle diyor, şu şöyle diyor, siz onu dengeleme görevine sahip olacaksınız.

Bir diğer husus, bu gayrimenkul piyasasında değerler hep artacak mı? Kriz olunca düşmüyor mu bunlar aşağıya? Bugün yüksek değerden değerlendi, ee, bir daha bunun altına inemez arkadaşlar. İki sene sonra git bir daha, üç sene sonra... Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Baştan sona yanlış. Bakın, baştan sona yanlış ama "Biz iktidardan gitmek istiyoruz, CHP buna niye itiraz ediyor?" diye şaşırabilirsiniz. Ben sizi uyarıyorum.

Hayırlı olsun.