YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Tabii, burada yeni bir sektörün oluştuğu açık, özellikle değerleme uzmanlarının, 9 bin kişinin var olması yeni bir sektörün oluştuğunu bize gösteriyor ama şöyle bir şey var: Toplu değerleme üç yıl sonra olacak Türkiye genelinde ve bu tekil değerleme de altı ay sonra başlamış olacak. Burada şöyle bir şey olsaydı, bu toplu değerleme bittikten sonra bu sisteme geçilmiş olsa çünkü yeni bir sistemi oturtmak kolay bir şey değil, milyonlarca konutun olduğu bir yerde çünkü bu zaman kaybı, hızlı satışlar için bir zaman kaybı söz konusu olacak burada. Tabii, düzenlemeyi destekliyoruz, düzenleme güzel bir düzenleme, belki de geç kalınmış bir düzenleme ama bu geçiş sürecini üç yılla sabitlesek ya da öyle o şekilde olmuş olsa mağduriyetlerin önüne geçmiş oluruz diye düşünüyorum, zaman kaybının da önüne geçmiş oluruz. Çünkü birdenbire, altı ay sonra biz bu tekil değerleme sistemine geçtiğimiz zaman çok ciddi manada mağduriyetler söz konusu olabilir. Bu tekil değerlemelerde hatalı değerlemeler olabilir, bunlar dava konusu olabilir. Dolayısıyla üç yıllık ya da bir buçuk yıllık belirleyeceğimiz bir süreç bütün bu olası sıkıntıların da önüne geçebilir.

Başka bir önerim var ya da soru şeklinde de bunu ifade etmemiz mümkün. Yeni yapılacak yapılaşmalarla ilgili, özellikle tapulama ve ruhsatlama döneminde bunların yeniden değerleme oranının da özellikle tekil olarak belirlenmesi yani ayrıca, işte vatandaş dairesini satarken bir daha değerleme talebinde bulunmasına gerek kalmasın. Özellikle bundan sonra yeni yapılaşmalarda ruhsatlama ya da tapulama süreci yaşanırken o süreçte otomatik olarak değerleme sisteme kaydedilmiş olsun ve hem zaman kaybı olmaz hem de vatandaşa yük getirmemiş olur. Son önerim de bu.

Teşekkür ediyorum.