KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, "bütçe hakkı" kavramını hepiniz biliyorsunuz ama tekrar etmekte yarar var. Demokrasilerde, halktan toplanacak vergilere, bu vergilerle yapılacak harcamalara, vergilerle, gelirler ile giderler arasında bir fark olması hâlinde yapılacak borçlanmaya halkın temsilcileri olan milletvekilleri, seçilmiş temsilciler yani parlamentolar karar verir. Bütçe hakkı milletindir, milletvekilleri milletin temsilcisi olarak bu hakkı kullanırlar. Bütçe kanunları ile yürütme organına yani Cumhurbaşkanına vergilerin toplanması konusunda izin, harcamaların yapılması konusunda yetki verirler. Şimdi, Bütçe Kanunu çıkmazsa ne olacağı Anayasa'da yazılı ama hiç Bütçe Kanunu diye bir düzenlemenin Meclisten çıkmadığını kabul edelim, tek bir kuruş vergi toplanamaz, tek bir kuruş harcama yapılamaz ve görüşülme usulü Anayasa'da düzenlenmiş olan tek kanun görüşülme usulü Anayasa'da düzenlenmiş olan tek kanun bütçe kanunudur. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevleri sayılırken kanun yapmak, vesaire, vesaire sayılır, bir de "Bütçe kanunu yapmak" diye sayılır. Bakın, bütçe kanunu diğer kanunlardan farklı bir statüye sahiptir. Anayasa'nın ilgili hükümleri bütçenin ne zaman yürütme organından Parlamentoya sevk edileceğini, komisyonlarda ne zaman görüşüleceğini, Genel Kurulda ne zaman görüşüleceğini, Genel Kurulda hangi önergelerin verilemeyeceğini düzenler. Şimdi böyle bir kanunda değişiklik öngören bir düzenlemeyle karşı karşıyayız.

Borçlanma Genel Müdürümüzü dinledim. Öyle anlaşılıyor ki Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğünden Borçlanma Genel Müdürlüğüne olan dönüşümde o genel müdürlüğün kurumsal kültürü kaybolmuş. Genel Müdürün açıklamalarından bunu hissedemedim.

Şimdi Sayın Genel Müdür, bir açıklama yaptınız, teşekkür ederim ama bilin ki bu açıklamalarınızı burada tartacak çok değerli Komisyon üyeleri vardır. Efendim, kamu finansmanı, 4749 sayılı Kanun'un 5'inci maddesindeki "Borçlanma limiti değiştirilemez." hükmünü yine "Bu değişiklikler bu kanunda yapılır." hükmüne dayanılarak buraya bir geçici madde ilave ederek değiştiriyoruz. Hayır, öyle değil. Değiştirdiğiniz, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun 3'üncü maddesidir. Ne yetki verilmiş orada Hükûmete, yürütme organına? 81 milyar liralık borçlanma yetkisi verilmiş. 4749 sayılı Kanun'un 5'inci maddesiyle bu limiti yüzde 5'e kadar Hazine ve Maliye Bakanı artırabilir, eder 85 milyar TL. Bir yüzde 5 de Cumhurbaşkanı artırır, eder 89,9; 90 diyelim. Limit budur, bu limiti değiştirmek için bütçe kanunda değişiklik yapmak lazım. 4749 sayılı Kanun'a geçici madde ekleyerek bunu değiştiremezsiniz. Lütfen, aşağıdaki diğer uzman arkadaşlarınıza sorun, size bu cevabı vereceklerdir. Bu o genel müdürlüğün oturmuş kurumsal kültürüdür, zamanında o genel müdürlükte yıllarca çok yakın beraber çalıştık. Siyaseten burada yapamayacağınız açıklamalar olabilir, ona bir şey demem ama bu açıklamanız doğru bir açıklama değil.

Yapılması gereken nedir? Evet, Hükûmetin, yönetimin Cumhurbaşkanının, ülkeyi yöneten iktidarın borçlanma ihtiyacı değişmiş olabilir. Mümkündür, elbette hesaplar tutmayabilir, gelirler hedeflerin gerisinde kalır; gelir hedefleri tutabilir, harcama hedefleri tutmayabilir, öngörülemeyen harcamalar olabilir. Her iki hedef de tutmayabilir, gelir hedefi beklenenin altında, harcama hedefi de tahmin edilenin üstünde gerçekleşebilir, borçlanma ihtiyacı artabilir. Yapılması gereken, ek bütçe kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmektir. Bütçe kanununun 3'üncü maddesini burada istediğiniz gibi değiştiremezsiniz, herhangi bir yasayı görüşür gibi değiştiremezsiniz. 3'üncü maddeyle 70 milyar TL ilave borçlanma yetkisi aldığınız anda bütçenin bütün geliri ve harcama kalemleri, A Cetveli ve B Cetveli değişecek demektir. Yeniden bir A ve B cetveli yapmak lazım. Bu ancak ek bütçe kanunuyla mümkün olur. Buraya Sayın Cumhurbaşkanının ek bir bütçe kanun teklifini getirmesi gerekir. Doğru olan budur. Bunun dışındaki bütün yollar yanlıştır, demokrasiye aykırıdır, bütçe hakkına aykırıdır.

Geçen yıl, 2018'de iç borç çevirme oranı yüzde 98'lerde. Bu sene, şu anda yüzde 124'te. Böyle...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Hamzaçebi.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - 89-90 milyar TL borçlanılmış durumda, 70 milyar daha borçlanma demek 160 milyar TL borçlanma demektir. Borç çevirme oranı olağanüstü yüksek seviyelerde. İşler de iyi gitmiyor arkadaşlar, işler de iyi gitmiyor. Başka bir şey lazım memlekete, başka bir şey lazım. Bakın, Sayın Hazine ve Maliye Bakanı sürekli paketler açıklıyor. Olumlu sonuçlar yaratmasını dilerim, üretimin ayağa kalkmasını, ülkenin yeniden üreten bir ekonomiye sahip olmasını gönülden dilerim. Hepimiz bunu arzu ederiz. Ama, bakın, geleceğinden kimse emin değilse, geleceğe yönelik beklentiler olumlu değilse, burada sürekli İhale Kanunu'nu değiştirip birtakım özel ihaleler yapıyorsanız, öngörülebilirliği ortadan kaldırıyorsanız bu paketler de işe yaramıyor, yaramayacaktır. Bu da mali disipline vurulan bir darbedir.

Teşekkür ederim.