| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2215) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .10.2019 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Adalet Komisyonuna gelen bir yasamız vardı, bu yasa 7165 sayılı CMK ve yine torba yasaydı, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasaydı. O yasada; 2802 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesinde ve 9/A maddesinde buradaki düzenleme yapılanda olduğu gibi bizim itirazlarımız olmuştu, Adalet Komisyonu üyelerimiz ve bizlerle beraber katılan diğer muhalefet partilerine -evet, 7165 sayılı- burada biz demiştik ki hâkim ve savcı mülakatlarında, bu konuda toplum vicdanında bir yara oluştu. Hepinizi, sizi de arayanlar, soranlar oluyor. Ya milletvekiliyseniz ya da Yargıtayda üyeyseniz ya da hukukta ya da iktidar partisinde etkin bir rolünüz varsa "Oğlumuz, kızımız hâkimlik, savcılık mülakatına girecek -sınavına girecek diyen yoktu- bir katkınız olabilir mi?" diye sorardı. Biz de derdik ki bizim katkımız olursa giremezsin, başka katkılara gir derdik, son zamanlarda, son mülakatlarda ülkücü camiadan katkılardan da yararlanmamaya başladılar.
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Yararlanmaya mı başladılar?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yararlanmamaya başladılar.
Bu konuda bir gerçeği söylemek zorundayım. Son mülakatlara giren...
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Halil Bey, senin mevzuna giriyor bu.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Arkadaşlar, burada gerçekleri söylüyoruz, bir saniye...
Son mülakata giren adayların içinde babası ülkücü olan bazı kardeşlerim bizzat beni aradı ve başarılı bir sınavdan sonra mülakatı geçemediklerini söyledi. Bu neye dayanıyor?
MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Niye sizi arıyorlar?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Arkadaşlar dinleyin lütfen.
"Yargıda birlik" adı altında FETÖ'cü hâkimleri, savcıları temizlerken sosyal demokrat düşüncede, ülkücü düşüncede olanlarla birlikte hareket ettiniz, bu hareketten sonra... (Gürültüler)
Lütfen dinleyin.
Yargıda birlik çalışması içerisinde sosyal demokrat düşünce ve ülkücü düşüncede olanlarla birlikte hareket ettiniz. Daha sonra, FETÖ'cü hâkimlerin ve savcıların yargıdan temizlenme çalışmasında katkıda bulunan bu unsurlar konusunda destek veren bu unsurları, daha sonra başka cemaatlerin etkisinde kalarak son zamanlarda başka, Hakyol ve Menzil tarikatlarının ya da cemaatlerin yargıda etkin olduğu ve...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kim söylüyor bunu?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Halk söylüyor, vatandaş söylüyor, duyumlar söylüyor.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Nerede söylüyor bunları? Nereden çıkıyor bunlar?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yani söyleniyor bunlar, bunlar söyleniyor arkadaşlar.
ABDULKADİR ÖZEL (Hatay) - Bu nasıl bir ciddiyetsizlik.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Dinleyin, dinleyin, gerçekleri söylüyoruz size, gerçekleri söylüyoruz.
ABDULKADİR ÖZEL (Hatay) - Veri var mı; belge var mı, bilgi var mı?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Arkadaşlar, bir dinleyin.
Sayın Başkanım, ben konuşayım, arkadaşlar cevabını versin.
BAŞKAN - Tamam, arkadaşlar, tamam.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bakın, arkadaşlar, hâkim ve savcı mülakatları toplum vicdanına en önemli etkisi olan ve vatandaşın vicdanında bir yaradır, bu bir gerçektir. Bu yarada ister dedikodu olsun ister gerçekler olsun dinlemek zorundasınız. Şu anda hâkim, savcı mülakatlarında daha önce FETÖ'cü terör örgütünün etkili olduğu şekilde bazı cemaatlerin etkin olduğu halk tarafından -siz "dedikodu" deyin ama- söyleniyor, hukuk çevrelerinde söyleniyor, her yerde söyleniyor.
Geleceğim nokta şu: Biz dedik ki 7165 sayılı... İşte hâkimlerin, savcıların bağımsızlığını bunun için istiyoruz. Hâkim, savcı bağımsızlığı, tarafsızlığı olsun, getirelim savcılığa. Yani onun için tarafsızlığı istiyoruz. (Gürültüler)
Sayın Başkan...
BAŞKAN - Tamam arkadaşlar, bir saniye, lütfen...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Arkadaşlar, kamera kaydından niye kaçıyorsunuz? Bakın arkadaşlar, kamera kaydının mülakatta bulunmasından niye kaçıyorsunuz?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Dünyanın neresinde var?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - "Dünyanın neresinde var?" diyeceğinize Türkiye'deki demokrasi ihlalleri, insan hakları ihlalleri nerede var? Demokratik toplumların, özgür toplumların içerisinde yargı tarafsız olur, yargı bağımsız olur. Yargıya güven bu toplumda aşağıya düşmüşse Yargıtay Başkanı "Bu toplumda yargıya güven konusunda bir sıkıntımız var." diyorsa ve Adalet Bakanımız Sayın Gül de "Yargıya güven yılı olmasını 2019'da hedefliyoruz." diyorsa demek ki bir sorun vardır, demek ki bu sorunu burada, Adalet Komisyonunda masaya yatırmamız lazım. Niye engelliyorsunuz? Niye konuşmamızı engelliyorsunuz? İzin verin, konuşalım. Siyaset yapmıyorum. Adalet Bakan Gül Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklamasında açıkça "Yargıya güven yılı olmasını hedefliyoruz." demişti. Yok olan şeyi hedeflersin var olan şeyi hedeflemene gerek yok ki, yok olan şeyi hedefliyorsun. Yargıya güven yok, Bakan "Hedefliyoruz." diyor. Kendisini tebrik ediyorum. Bu hedefi de sağlamamız için ne yapmamız lazım? Burada konuşmamız lazım arkadaşlar, bizi dinlemeniz gerekiyor.
Arkadaşlar, bakınız, devam ediyorum.
BAŞKAN - Devam edin.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Başarılı adayların yazılı sınavda yüksek not alıp daha sonra mülakatta kaybetmesi yargıya olan, hâkim, savcı sınavlarına olan güveni ortadan kaldırmıştır. Referansla hâkim, savcı alınmayacağını hukuk fakültesini bitiren en genç hukukçu dahi bilir. Yargı bağımsızlığını sağlamak istiyorsak öncelikle hâkimlerin, hâkim adaylarının, savcı adaylarının birilerine minnet etmesini ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu yapılaşma, bu mülakat yöntemi terör örgütünün, FETÖ'cülerin yargıyı ele geçirmesini nasıl sağlamışsa bundan sonra da başka cemaatlerin, başka tarikatların ele geçirmesine neden olabilir, olacaktır, buna engel olmak zorundayız.
Bunun çözümü şu: Biz 7165'te de söyledik, bu anda da söylüyoruz; mülakatı kamera kaydı altında, üniversiteden gelen temsilciyle birlikte yapmaktan niye korkuyorsunuz, niye çekiniyorsunuz? Mülakata giren gençlerimizin haksızlığa uğradığı, siyasi referansı olmadığı için aidiyeti ve inancı sebebiyle seçilmediği hissini niye kaldırmak istemiyorsunuz? Bunu sağlayamazsak, Adalet Bakanının söylediği gibi, yargıya güveni 2019'da hedeflediğimiz bir yıl olarak söylemezsek bu reform paketi kitaplarda kalacak bir paket hâline gelir.
Bakın arkadaşlar, Anayasa Mahkemesi ne karar vermiş? Anayasa Mahkemesinin verdiği karar şu: Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 19/12/1995 95/19, 95/64 sayılı Karar var, çok önemli bir karar. Şunu söylüyor: "Vurgulandığı üzere, hâkimlik ve savcılık mesleğine giriş aşamasındaki sınavların yürütme organının etkisinde olması Anayasa'nın 138, 139, 140, 159'uncu maddelerine aykırıdır." Bunu niye getiriyor? Şundan getiriyor: 9/A'ya göre hâkim ve savcıların mesleğe girişlerinde Cumhurbaşkanının, yürütme erkinin bir parçası olan Adalet Bakanlığının bürokratlarının etkili olduğunu kimse yadsıyabiliyor mu? Yadsıyamıyor. Bu nedenle, mülakat sistemini yargı denetimine sokmamız gerekiyor. Onun denetimine sokmanın yolu da kamera kaydıdır. Bunu yapmadığımız takdirde yürütmenin yargı üzerindeki vesayetini ortadan kaldıramayız.
Yargıtay Başkanımız geçenlerde yapmış olduğu bir açıklamada "Yargıya güven için ön koşul ortak bir yargı etiği bilinci oluşturmak." diyor. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu çocuklarımız, gençlerimiz gitmiş, Yargıtayda yapılan törende sertifikalarını almışlar. O nedir? Yargı etiği bilinci ama ortak bir yargı etiği bilinci. Bunun çözümünü de şöyle koyuyor Yargıtay Başkanımız: İyi işleyen yargı sisteminin hukuk devleti olmanın en büyük koşulu olduğunu söylüyor ve en önemlisi "Demokrasi ve özgürlük, insan hakları, iyi işleyen yargı sisteminde olabilir." diyor. Bunu hedeflemek için ne yapmak lazım? Hâkimlik ve savcılık sınavına giren o tapteze beyinli gençlerimize "Bu işi ben beynimle kaybettim, ben çalışmadım diye kaybettim. Bu işin arkasında cemaat yok, o yok, bu yok, referans yok." inancını bırakmak lazım, topluma bırakmak lazım. Bunun yolu da mülakattan korkmamanız olacak, bunun yolu da nasıl sınav sistemi getiriyoruz, o çocukların haklarını bir kenara atmamakla olacak.
Teşekkür ediyorum Başkanım.