| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2312) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 01 .11.2019 |
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, maddenin gerekli olduğu kanaatinde değilim. Toprak Mahsulleri Ofisi bugüne kadar piyasanın ihtiyaçlarını, ülkenin tarımsal ürünlerdeki üretim durumunu görerek, gözeterek hiç ithalat yapmadı mı? Kamu İhale Kanunu 2002 yılından bu yana yürürlükte yani aşağı yukarı on yedi yıldır yürürlükte olan bir kanun çerçevesinde Toprak Mahsulleri Ofisi bugüne kadar bu ihtiyaçları karşılıyordu. Neden zorunlu oldu? Asla bir ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum, Kamu İhale Kanunu çerçevesinde her türlü ihtiyacı karşılamak mümkündür. Kamu İhale Kanunu 2002 yılında reform düzenlemeleri kapsamında getirilmiş olan bir kanundur. 1983 tarihli 2886 sayılı eski İhale Kanunu'nun tüm kamu kurumlarını kapsamadığı, o nedenle yetersiz kaldığı düşüncesiyle tüm kamuyu kapsayan ve tüm kamuyu aynı kurallara tabi kılan bir kanuna ihtiyaçtan doğmuştur. Kanunun gerekçesinde bu çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. Açıklık, rekabet, güvenilirlik, kamuoyu denetimi bu kanunun, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun öngördüğü ilkelerdir. Kamuoyu denetimi, bakın, kanunun gerekçesinde çok açıkça vardır. İhale Kanunu kapsamı dışına çıkardığınız zaman kamuoyu denetimini engelliyorsunuz, açıklığı engelliyorsunuz. Ben nereden bileceğim bu ihale nasıl yapılıyor? Sistem hiçbir zaman kişilerin iyi niyetine emanet edilemez. Toprak Mahsulleri Ofisi yönetimindeki arkadaşlarımı asla itham etmiyorum ama asla kişilerin iyi niyetine emanet edilemez. Son derece yanlış bir düzenlemedir. O zaman bu reform kapsamında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu düzenlendi, yasalaştırıldı. Kamu İhale Kurulu oluşturuldu, hem idarenin, devletin etkisinden hem piyasanın etkisinden uzak bu alanı kurallarına göre yönetecek şekilde bir yapı kuruldu ama sürekli olarak bu kanuna istisnalar getirildi, getiriyorsunuz, devam ediyor. 167 mi oldu, 170 mi oldu, 180 mi oldu, 190 küsur mu oldu, bakın, bu kabul edilebilecek bir şey değil. Bir karanlık, gri alan oluşturuluyor burada, buna ben güvenmiyorum, şahsen olumlu bulmuyorum.
İkinci söyleyeceğim, Sayın Cemal Öztürk fındığa değindi, Sayın Öztürk fındığı iyi bilen bir arkadaşımız ama birkaç rakamı bir daha tekraren vermek istiyorum. İlk olarak şunu söyleyeyim: Bunu daha önce Genel Kurulda da söyledim, burada aynı cümlelerle bir daha söyleyeceğim, aslında itiraz bekliyorum, Genel Kurulda da bunu söylediğimde ben itiraz bekliyorum Hükûmetten dedim ama hiç kimse itiraz etmedi o zaman Giresunlu arkadaşlarımız, bakanlarımız dâhil. Fındık üreticisinin 2004 yılındaki don afetinden 169 milyon liralık alacağı var, AK PARTİ iktidarları bu alacağı gasbetmiştir. Bunu özellikle söylüyorum, gasbetmiştir, Genel Kurulda da söyledim, gasbetmiştir, itiraz bekliyorum, açıklama bekliyorum. Bilmiyorum muhatap siz mi olursunuz, kim olur, bilemiyorum, bunu soruyorum.
"Fındıktaki ihracat rakamını 4 milyar dolara çıkaracağız." dedi, eminim Sayın Öztürk bunda samimidir ama onun yapabileceği bir şey olduğunu sanmıyorum şu anda, keşke yapabilse, etki edebilse. Rakam vermek istiyorum: Türkiye 2014-2015'te kabuklu fındık olarak kilosu 6,5 dolardan 434 bin ton fındık ihraç edip 2,8 milyar dolar ihracat geliri elde etmiştir. Bakın, bu eşik rakam olmak zorundadır. Efendim, üretimin miktarı vesaire bunlar elbette etkilidir ama dünya üretiminin aşağı yukarı üçte 2'sini gerçekleştiren ve ürettiği fındığın dörtte 3'ünü, belki üçte 2'sini ihraç eden -üçte 2'nin asla altına inmez, dörtte 3'e yakındır- Türkiye fındık piyasasında fiyatı belirleyecek olan ülkedir. Türkiye'de fiyat neyse dünya fiyatı o olur. Bir dönem İspanyol üreticiler geldi Türkiye'ye, "Bu fındık fiyatını niye bu kadar düşük belirliyorsunuz, biz de burada, İspanya'da perişan oluyoruz." dediler, bu kadar önemlidir.
BAŞKAN - Lütfen Sayın Hamzaçebi...
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Toparlıyorum Sayın Başkan, çabuk geçti galiba, sağ olun. Çok kısaca hemen toparlıyorum.
2 rakam daha veriyorum: 2017-2018'de kilosu 3,1 dolardan 572 bin ton fındık ihraç edip 1,8 milyar dolar gelir elde etti Türkiye, fiyat yarıya indi, son rakama baktım, 2018-2019'da 540 bin ton fındığı kilosu 3 dolardan ihraç edip 1,5 milyar dolar gelir elde etmiştir. 2,8 milyar dolar ihracat gelirinden 1,5 milyara iniyorsak aradaki 1,3 milyar doları biz Avrupa'daki çikolata üreticilerine hediye ediyoruz demektir.
Teşekkür ederim.