KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın eski milletvekilimizin açıklamalarını dinledim, ben böyle bir açıklamanın yazılı bir metin olarak Komisyon üyelerine ve milletvekillerine dağıtılmasının konunun daha iyi anlaşılması açısından doğru olacağını düşünüyorum. 2005 tarihli Meclis araştırması komisyonu raporunun sonuçlarına bakmak lazım çünkü orada SPK'nin sorumluluğu var mı, yok mu, o da araştırıldı diye biliyorum; o konuda hangi işlemler yapıldı, ne yapıldı, onları bilmiyoruz. Elbette kimse mağdur olmamalı ama izinsiz halka arzın bir müeyyidesi de olmalı. Eğer bu izinsiz halka arz SPK'nin ihmaliyle yapılmışsa SPK hakkında neler yapılmış ona bakmak lazım.

Tabii, gruplar nasıl görüştü, mutabık kaldı mı, kalmadı mı bilmiyorum ama böylesine önemli bir konunun yarına bırakılıp yarın görüşülmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum ve şu soruyu soruyorum: Bu izinsiz halka arz nedeniyle bu şirketlerden hisse aldığını düşünen hissedarların hakları korunurken o zamanki sermayedeki payı, hisse oranı gözetilerek mi hissedar yapılıyor bunlar? Çünkü aradan geçen zaman içerisinde sermaye artırımına gidilmiş olabilir. Onları o zamandaki değerden hissedar yapıyorsanız o zaman hakları ihlal edilmiş olur, hak sahiplerine hakları teslim edilmiş olmaz, böyle bir sorun doğabilir. Aklıma gelen soruları soruyorum.

Bir de bu mahkeme kararları ile yapılan bu düzenleme örtüşüyor mu? "Altı yılda 940 dava açıldı, yaklaşık 300 milyon Türk lirası ödendi. 2018'de 1.005 dava açıldı, 2019'da 1.245 dava ama toplamı 4 bini bulacak." gibi bir şey söylediniz. Bu düzenlemede, bu maddede 940 davada ödenen 300 milyon liralık o toplam miktarın felsefesini mi esas aldınız, yoksa başka bir şeyi mi esas aldınız? Yani mahkemenin bu kişilere vermiş olduğu hakkın gerisinde bir düzenleme mi yapılıyor, yoksa o mahkemenin vatandaşlara verdiği hak korunuyor mu? Yani ilk sorum sermayedeki pay oranı korunuyor mu, ikinci sorum da bu, biraz önce sorduğum.