KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ekonomide üretimi artırmak için Hazine ve Maliye Bakanımız sürekli paketler açıklıyor. Elbette öncelik üretimdir, üretim olursa vergi olur; vergi bir türevdir ama elbette yine kamunun vazgeçilmez bir şekilde ihtiyacıdır. Otomobil piyasası çökmüş durumda diğer birçok sektör gibi. Böyle bir durumda otomobile olan talebi azaltacak bir düzenleme yapılıyor hem otomobil kiralama şirketleri için hem de otomobil üreten şirketler için. Bu düzenleme her iki grubu da son derece olumsuz etkileyecektir. Canlanan bir ekonomi yok, geleceğini kimse göremiyor. Geleceğin görülmediği, beklentilerin iyi olmadığı bir süreçte vergiler daima ters teper.

Ben size bir örnek vereceğim, kendi yaşadığım bir örneği söyleyeceğim. Gelirler Genel Müdürüydüm; o zaman böyle Gelir İdaresi vesaire bu ayrımlar yok, her şey Gelirler Genel Müdürlüğündeydi. 99 krizi... Otomotiv sektörü geldi, taşıt alım vergisi vardı o zaman, onda indirim talep ettiler ve yılın kalan iki buçuk üç ayı için bir indirim yapıldı 1999 yılında. İndirim anlamlı bir sonuç yaratmadı yani bir miktar belki bir hareket kazandırdı ama olağanüstü bir şey olmadı. 1 Ocak 2000'de vergiler tekrar eski seviyesine geldi ve otomobil satışları patladı. Neden patladı? Bir istikrar programı uygulamaya konuldu, bir döviz kuru programı uygulamaya konuldu, gelecekte herkes dövizin ne olacağını biliyordu; herkes geleceği gördüğü için otomobildeki vergi önemsiz kaldı, otomobil satın almaya başladı.

Şimdi kimse geleceğini göremiyor ve otomotiv sektörünü cezalandıracak bir düzenleme yapıyorsunuz; bunu bir daha düşünün derim. Bakın, bir daha düşünün. Evet, gelir ihtiyacı var ama en zor iş budur; ekonominin kriz döneminde bir yandan ekonomiyi ayağa kaldıracaksınız, bir yandan bütçenin gelir ihtiyacını toparlayacaksınız. Toplumun güvenini sağlamış, dört başı mamur bir istikrar programı uygulamaya koymadan bu düzenlemeler arzu edilen gelir etkisini yaratmayacağı gibi ilgili sektörleri de cezalandırmaktan başka bir sonuç yaratmaz.

Yazımla ilgili bir iki şey söyleyeceğim. Teklifin 14'üncü maddesinde 40'ıncı maddenin birinci fıkrasına eklediğiniz hükmün son 2 kelimesi: "Dikkate alınabilir." Vergi hukukunda böyle kavramlar kullanılmaz. "Dikkate alınabilir." ne demek? Yani alabilirsin, almayabilirsin. Bunun doğru yazımı: "Gider olacak yazılacak tutar aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasını geçemez." Bakın, böyle yazılır arkadaşlar. Böyle yapmayın, yanlış bir benzetme yapmayın, vergi kanunlarını böyle delik deşik etmeyin. Bu kanunların bir ruhu vardır. "Dikkate alınabilir." Böyle bir şey olur mu?

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Ama ihtiyari o.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Efendim "ihtiyari" ne demek yani?

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Amortismana da tabi tutabilirsiniz, gider de yazabilirsiniz.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Hayır, bakın, amortismana tabi tutmak, o ayrı, ikisini ayrı ayrı düzenlemişsiniz zaten. Binek otomobillerinin kiralama kısmına "5.500 TL'yi geçemez." diyeceksiniz. "5.500 TL'ye kadarlık kısmı dikkate alınabilir." Böyle bir yazım olur mu? Sonra "115 bin TL'ye kadar olan kısmı gider olarak dikkate alınabilir." Zaten birinci fıkrada ihtiyariliğin gider yazılma kısmını düzenlemişsiniz iktisapta.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - "'Kısmi' ile olunca alınabilir onun da arkasına geliyor." diyorsunuz.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Arkadaşlar "Dikkate alınabilir." olmaz, yapmayın.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - "115"te olabilir de "5.500"de olmaz, kabul.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Birinci fıkrada olmaz.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Tamam.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Öbürü de "Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla yüzde 70'i indirilebilir." diye yazılmaz. "Binek otomobillere ilişkin giderlerin yüzde 70'ten fazlası indirilemez." "Yüzde 70'i aşan kısmı indirilemez." Kanun emredicidir. Dikkate alınabilir, alınamaz...

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Sayın Üstadım, kanunen gider yazılacak, ticari kazançta dikkate alınacak.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bakın, bu zaten...

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Matrah tespitidir.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Efendim, matrah tespiti; Türk Ticaret Kanunu'na göre ticari bilançonun tespitini konuşmuyoruz. Yüzde 60'ı, 70'i aşan kısmı gider olarak yazılamaz. Nerede yazılamaz? Matrah tespitinde. Emredici yazılır, böyle ihtiyarilik "yazabilirsin/yazmayabilirsin" böyle bir şey olmaz. Yani ben olsaydım bunu böyle yazardım, yazanı da hoş görmezdim yani.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Ben biraz kibar olduğum için...

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yok, bir çelişki yakalarsan hemen söylüyorsun, hiç merak etme.

Evet, söyleyeceklerim bu kadar.

Teşekkür ederim.