SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri; Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nde bir imza sahibi olarak biz de bu yasayla alakalı olarak görüşlerimizi, düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz. Şunu özellikle ifade etmeliyiz: Kanun teklifinin 1 ve 7'nci maddeleri dijital hizmet vergisi kanununa ilişkin hükümleri içermektedir. Burada murat edilen amaç, kanunu ihdas etmekteki amacımız özellikle Türkiye'de dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri, içerik satışları, oyun, müzik, video, uygulama içi satışlar gibi sosyal medya sitelerinde verilen ücretli hizmetler ve mal ve hizmet satışına aracılık yapan "web" sitelerinde sunulan aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılatla Türkiye'deki kullanıcılarından toplanan verinin işlenmesi, satışı dolayısıyla elde edilen hasılat üzerinde yüzde 7,5 oranında dijital hizmet vergisi alınması öngörülmektedir. Burada yüzde 7,5'luk bir oranın belirlenmesindeki esas amaç, Avrupa'da ve dünyadaki örnekler, uygulamalar dikkate alınarak belirli bir ortalaması, oranı ve Türkiye'deki kullanım durumuna göre bir oran belirlenmiştir.

Teklifte dijital ortamda hizmet sunan tüm dijital hizmet sağlayıcılarının mükellef yapılması öngörülmemiş, yerli firmaların bu vergiye maruz kalmaması ve özellikle hizmet sunduğu ülkelerde sabit iş yeri açmaksızın "web" siteleri aracılığıyla global düzeyde gelir elde eden çok uluslu dijital firmaların vergilendirilmesi amacıyla toplam global hasılatın 750 milyon euro ve Türkiye'de elde edilen hasılatın 20 milyon TL'yi aşması durumunda bir mükellefiyet öngörülmüştür. Buradaki amaç da böyle bir dijital platformda, her geçen gün yaygınlaşan dijital hizmetlerde şimdiden ülkemizin bir tedbir alması, bir öngörü ortaya koyması ve bu kanunda bir düzenleyici işlem yapılmasını sağlamaktır. Bu limitlerden herhangi birinin altında kalan dijital hizmet sağlayıcılarından bu vergi alınmayacak. Bu limitlerin her ikisinin de ancak aşılması hâlinde ise dijital hizmet sağlayıcısının Türkiye'de kazanç yani gelir ve kurumlar vergileri bakımından mükellef olup olmadığına bakılmaksızın dijital hizmet vergisi ödemesi aranacaktır.

Ayrıca, yine, bu kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber olası ihtilafları önlemek ve hâlihazırda başka bir işlem vergisine tabi olan işlemlerden ilave olarak bu vergiyi almamak amacıyla dijital ortamda sunulan bankacılık ve ödemeye aracılık hizmetleri üzerinden özel iletişim vergisi alınan elektronik haberleşme hizmetleri ve üzerinde hazine payı ödenen içerik sağlama hizmetlerinin dijital hizmet vergisinden istisna tutulması da öngörülmüştür. Teklifte mükelleflerden aylık dönemler itibarıyla beyan alınması ve aylık tahsilat yapılması da öngörülmektedir.

Ben, 7'nci maddeye kadar diğer maddelerde söz almayacağım için toplam olarak diğerleri hakkında da görüşlerimi kısaca ifade etmek istiyorum.

Yine, teklifte Cumhurbaşkanlığına dijital hizmet vergisi oranında hizmet türlerine göre ayrı ayrı indirime gidebilme yetkisi verilmektedir. Ayrıca, vergi alacağını güvenceye almak maksadıyla da bu kanun hükümlerine uyulmaması durumunda da gerekli ihtar koşulları ve Hazine ve Maliye Bakanlığına da bu uygulamayla ilgili olarak gerektiğinde faaliyetlerinin engellenmesi yönünde düzenleme yapma yetkisi de verilmektedir.

Bunun dünyada birçok uygulaması söz konusudur. Avrupa'da ve Asya ülkelerinde, şu anda 7 ülkede Fransa, Macaristan, Hindistan, Pakistan, Peru, Romanya ve Uganda'da uygulamalar yürürlüğe girmiştir. 2 ülkede İtalya ve Birleşik Krallık'ta da bu uygulamalar yeni yasallaşmıştır. 4 ülkede de çalışmaları devam etmektedir. Dolayısıyla Türkiye olarak böyle bir konuda yeni bir alanda yeni bir kanuna ihtiyacımız vardı ve bunda öncü olduğumuz için, diğer ülkelere nazaran daha atak davrandığımız için önemli bir işi hep birlikte gerçekleştirmiş bulunmaktayız.

Bu vesileyle ben yine kanun çalışmalarının, Komisyon faaliyetlerinin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.