KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Değerli Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı ve üyeleri, bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Şimdi, burada, faaliyet raporunuzu ve aynı zamanda sunumunuzun 23'üncü sayfasında kurumsal etkinliklerinizi anlattınız. Çarşamba seminerleri 2018 ve 2019, sayfa 23. Baktığımız zaman raporda, 2018 yılında 24 tane çarşamba toplantılarınız var. Bu 24 tanesinin 7 tanesini zaten kurumun içerisinde kendisi vermiş yani kendi arasında toplanmış. Buna nasıl seminer diyebiliriz -kendi içinizde- bilemem. 2019'a geliyorum, 21 tane var. 2019'daki seminerlerinizi ben faaliyet raporunda bulamadım, listesini bulamadım.

Burada "kamu spotu" demişsiniz, 1 tane. Kamu spotunun içeriği nedir, onu bize anlatma veya gösterme imkânı var mı? En azından biz de görelim. Yani kamu spotu derken nasıl bir kamu spotuydu? Bunun içeriği hakikaten halkın ilgisini, alakasını çekebilecek veya uyandıracak, bilgilendirecek mahiyette miydi, değil miydi? Bu kamu spotu da nerede yayınlandı, hangi televizyonlarda vesairelerde? Hangi saatlerde ve hangi günlerde? Onu da görmekte yarar var bunun amacına hizmet edip etmemesi açısından.

Şimdi, biraz önce Meral Hanım değindi ama. Mesela yurt dışında bulunan seçmenlerle ilgili gayet rahat basında bangır bangır çıktı, tüm seçmenlere. Vatandaşa, Sayın Cumhurbaşkanının "AK PARTİ Genel Başkanı" sıfatıyla mektuplar gönderdiği, mesajlar gittiği, hâlen de gidiyor. Biz bunlara ulaşamıyoruz. Bu ihbarlar da sizin resen, yasal anlamda, harekete geçmeniz gerekirken bununla ilgili -basından öğrendiğiniz kadarıyla- ne tür işlem oldu, ne tür cezalar kesildi?

Mesela YSK Başkanı diyor ki: "Efendim, 50 milyon kişinin kimlik bilgileri çalındı." Ne oldu peki, kim çaldı bunu? Yok siyasi partiler üzerine gidildi... Bununla ilgili ne oldu? Yani burada "sızma oldu" diyor. Peki, bu sızma oldu da biz ne yaptık kurum olarak?

BAŞKAN - Araya girebilir miyim?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Buyurunuz.

BAŞKAN - Bu kurumdan önceki bir konuydu sanırım, kurumun teşekkülünden önce...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yok, yok, yeni oldu. Gazete tarihlerini de vereyim ben.

"Kişisel veriler gazete ilanıyla satılıyor." şeklinde ilanlar var. Bu ilanı verenler vesaireler yani bu ne oldu? Siz gayet rahat avukatlar ve emlakçıları söylediniz. Nedir o? Satılan neydi? Açık, net söyleyin.

Satılan neydi Sayın Hocam? Ben de bir avukatım. Siz de anayasa hukuku hocasısınız bildiğim kadarıyla. Satılan neydi? Satılan, YSK'nin piyasaya sunduğu adresleri borçluları tespit etmek açısından o bilgilerdi. Başkan da avukat. Yani netice itibarıyla YSK veriyor, işin başındakiler veriyor, cezalandırmıyorsunuz. İşte 2 bin liraya, bin liraya gayet rahat -girin internete- satılıyor mu, satılmıyor mu? Bu ilanlar var. Yani mevcut olan ilanları kurum araştırmıyor mu, bunları duymuyor mu, görmüyor mu?

Şimdi öyle bir şey anlattınız ki yani bu kurumunuzun hiçbir ihtiyacı yok mu, yaşadığınız sorunlar nelerdir, sizin bu yaşadığınız sorunlar giderilmezse siz nasıl bu kişisel verilerin korunmasıyla ilgili bir çalışma yapabileceksiniz? Her şey güllük gülistanlık mı? Biraz önce Sayın Meral Hanım da değindi. Yani yasal hiç mi bir eksikliğiniz yok?

Parlamento olarak biraz hata bizde de var. Biz burada temel hak ve özgürlükler açısından söylüyoruz. 9 üyemiz mi var?

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANI FARUK BİLİR - Evet.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Neden 5'i geldi, 4'ü gelmedi? Bu sizin takdiriniz ama.

Siyasi partilerin temsilcilerini tanıttınız bize, yürütme organının atadıklarının hiçbirisi gelmedi.

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANI FARUK BİLİR - 2 kişi var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Demek ki umurunda değil, yarın öbür gün hiç gelmeyecek. Öyle ya!

Biz hata yaptık siyasi partiler ama yürütme organı komple hata yapmış. Allah rızası için 1 kadın olmaz mı? Bu erkekler kadınlardan çok mu daha zeki? İsyan ediyorum ben buna. Bu eşitsizliği kırmak lazım. Atamayla, nakille vesaireyle...

Kaç personeliniz var?

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANI FARUK BİLİR - 165.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kaçı erkek, kaçı kadın?

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURUMU BAŞKANI FARUK BİLİR - İstatistik var ama genel olarak söyleyeyim: Oran yüzde 48'e yüzde 52. Yüzde 52 erkek, yüzde 48 bayan. 3 daire başkanımız da bayan.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kutluyorum. İyidir. Bunu kutluyorum.

Gönül ister ki...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - "Kadın" diyecekti...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Arkadaşlar, siz niye itiraz ediyorsunuz? Ben teşekkür ediyorum, kutluyorum.

HAKAN KAHTALI (Malatya) - "Gönül ister ki..." Gönül daha ne isteyecek yani?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sen babanın kesesinden mi veriyorsun arkadaşım? Bir kadın senden daha akıllı olamaz mı ya? Sen babanın kesesinden mi veriyorsun? Yani kadının senden ne farkı var? Niye geri kalıyor yani? Hakkıdır ya insanların.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ya bir de kadın kimseye verilmez.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - E, anladım da... Yani sanki babasının kesesinden veriyor, cebinden veriyor.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Kadın verilmez yani. Kadının iradesi var. Öyle şey mi olur? Neyi kim veriyor? Kaş yaparken...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bu anlamda, benim, tabii, sizden istirhamım, burada eğer biraz daha şeffaf ve net bu faaliyet raporlarını yazabilirseniz daha iyi olur. Bu faaliyet raporu neticesinde, Meclis de tabii bunu denetleyecek. Denetleme açısından denetlenebilirlikten uzak görüyorum.

Teşekkür ederim. Saygılar sunarım.