| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2312) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 30 .10.2019 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Başkan, çok değerli Plan ve Bütçe üyeleri, çok değerli Bakan yardımcılarımız, çok değerli bürokratlar; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Tabii, görüşmekte olduğumuz kanun teklifine baktığımız zaman vergi mevzuatının daha adil, etkin ve anlaşılır bir yapıya sahip olmasının, vergi tabanının genişletilmesinin, vergiye gönüllü uyumunun artırılmasının, uyum maliyetinin azaltılmasının ve kayıt dışılıkla mücadelenin amaçlandığını net bir şekilde görebiliyoruz.
Söz konusu kanunla "dijital hizmet vergisi" adı altında yeni düzenleme mevcut. Biraz önce herkes bahsetti, ben de bahsetmek istiyorum. Günümüzde kurumlar elde ettikleri kazançlar nedeniyle, esas itibarıyla mukimi oldukları iş merkezlerinin bulunduğu ülkelerde vergilendirilmemektedir. Ancak küresel anlamda hizmet sunan, neredeyse dünya üzerinde her haneye girmiş olan büyük firmalar, bilinen şirketler gibi adını sayamadığımız daha birçok şirketin sadece kendi ülkelerinde vergilendirilmesi, bu şirketlerin hizmet sunarak gelir elde ettikleri diğer ülkeler için ciddi bir vergi kaybı anlamına gelmektedir. Tabii farklı ülkelerde yaşanan örneklere bakacak olursak Avrupa Birliği ülkelerinin, Amerika Birleşik Devletleri merkezli şirketlerin... Biraz önce Fransa'dan bahsettik. Fransa, biliyorsunuz "GAFA" adı altında bir düzenleme getirdi temmuz ayı içerisinde ve "dijital hizmet vergisi" olarak uygulamasını gerçekleştirmekte. Tabii, bizim buna "Böyle bir şeye niye gerek vardı?" dememizi ben açıkçası uygun bulmuyorum. Niye biz bunun altyapısını hazırlamayalım? Bugün bütün dünya ülkeleri bununla ilgili çalışma yapıyor. Düşünsenize, faal olduğu ülkelerde hemen hemen hiçbir şey ödemeden muazzam bir şekilde servet kazanan, internet üzerinden iş yapan firmalar var, biz de bu firmalara "Hadi bakalım." deyip sesimizi çıkarmamayı uygun bulmuyorum, bence gayet de olumlu bir düzenleme.
Tabii, ülkemizde sunduğu hizmetlerden elde ettikleri hasılat üzerinden yüzde 7,5'luk bir oranla vergilendirilmesini amaçlamaktayız. Bu vergi ülkemizden elde edilen hasılatın 20 milyon Türk lirasından veya dünya genelinde elde edilen tahsilatı 750 milyon avrodan veya muadil yabancı para karşılığı Türk lirasından fazla olan şirketlere uygulanacaktır. Kanun taslağından da anlaşıldığı gibi, vergi kapsamına sadece büyük ölçekli işletmelerin alınması amaçlanmıştır.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; Kanun Teklifi'nde farklı bir düzenleme olarak da aslında çok daha önce uygulamaya konulması gereken konaklama vergisi de var. Bu, dünya üzerindeki pek çok ülkede uzun yıllardır uygulanmakta olan, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya'da şehir vergisi, turizm vergisi ve otel vergisi gibi farklı isimlerle karşımıza çıkan vergilendirme şekillerinden biridir. Bunu da, ülkemize uygun bir model olarak düzenlemeyi bu teklifle getirmiş bulunmaktayız.
Teklifin yasalaşması hâlinde diğer bir konu da değerli konut vergisi kavramının artık hayatımıza girmiş alacağı. Konutunun değeri 5 milyon ile 7,5 milyon lira arası olanlar yıllık binde 3; 7,5 milyon ile 10 milyon lira arası olanlar yıllık binde 6; 10 milyon lira üzerinde olanlarsa binde 10 yani yüzde 1 oranında değerli konut vergisi ödeyecekler.
Şimdi, burada biraz önce Garo Bey -kendisi de burada yok ama- dedi ki: "Diğer gayrimenkulleri de, birden fazla konutunun olmasını da buna dâhil olsun." Zaten birden fazla gayrimenkulü olanlar gayrimenkul sermaye iradı veriyor. Yani birden fazla konuta sahip olanlar iratlarını aynı zamanda banka üzerinden de yapması gerekiyor. Bununla ilgili Hükûmetimizin ve Maliyenin ciddi anlamda kamu anlamında kontrolleri de vardır.
Hepinizin bildiği gibi, şirketlerin kullandığı ve vergiden düşülen lüks araçlar, yatlar, katlar var. Getirdiğimiz bir maddesinde de bu düzenlemeyle araçlara vergi indirimi sınırı getiriyoruz. 250 bin liranın üzerindeki araçların değerinin şahıslar tarafından karşılanmasıyla ilgili bir madde getiriyoruz. Aslında bu vergi düzenlemesiyle sermayeyi lükse değil; işletmeye, istihdama, yeniliklere ve büyümeye kullanın diyoruz.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; görüşmekte olduğumuz Kanun Teklifi'yle, Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılacak düzenlemelerden, spor karşılaşmalarını yöneten hakemlerin ücretlerine, işletmelere kayıtlı olan araçlara yönelik düzenlemelerden, avukatların vekâlet ücretlerine kadar birçok konuda da birçok düzenlememiz mevcut. Kanun teklifinde yer alan düzenlemelerle, doğrudan alınan vergilerin dolaylı yoldan alınan vergilere göre payının arttırılarak gelişmiş ülkelerde uygulanan konsepte doğru bir yönelme söz konusu olduğunu görüyoruz. Kanun paketiyle çok önemli miktarda bir vergi tabanı yani şirketler, kurumlar, bireyler daha geniş bir şekilde takip edilebiliyor olacak. Aslında uygulamada etkinlik sağlanmasıyla ülkemizde toplanan vergilerin daha kaliteli, daha adaletli, daha yaygın toplanacağını düşünüyorum. Gerçek anlamda olumlu bir değişikliğin olacağından hiçbir şüphemiz yoktur.
Biliyorsunuz, günümüzde dünya üzerindeki bütün ülkeler oluşabilecek bir ekonomik durgunluk korkusuyla yüz yüze bulunmaktadır. Pek çok ülke kendi ihtiyaçlarına yönelik yeni bir finansal ve ekonomik düzenlemeler üzerine çalışıyor. Ülkemiz nasıl siyasi alanda bölgesel ve küresel olarak söz sahibi olmakla ilgili çok ciddi adımlar attıysa finansal ve ekonomik alanda da aynı duruma gelecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediği gibi, hedeflerimize uygun yeni strateji ve reformları tüm tehdit ve baskılara rağmen kesintisiz olarak sürdürmek için yolumuza devam ediyoruz. Tabii, en büyük hedefimiz de ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarmak.
Tabii ki şunu da söylemek istiyorum: Konuşmalar içerisinde "On yedi senedir uyuyan bir Hükûmet." gibi söylemler oldu, böyle bir söylemi açıkçası doğru bulmuyorum. Geçtiğimiz on yedi yıla baktığımızda Hükûmetimiz, ülkemizin sosyal güvenlik sisteminden sağlığa, savunma sanayisinden eğitime kadar birçok alanda çok büyük yenilikler yapmıştır. Düşünsenize, 2002 yılından önce, 1998'de, 2000'li yıllarda bu ülke bürokratlarının, memurlarının maaşını ödeyemiyorduk, maaşları ödeyebilmek için IMF'ten kredi kullanmak zorundaydık ve bugünkü gelinen noktaya baktığımızda -ki bizim IMF'yle olan görüşmelerimizi tekrar yenilememiz için böyle dört gözle bekleyenler olmasına rağmen- ülkemiz IMF'yle ilgili bu diyaloglarını kapatmıştır ve gerçekten çok büyük yenilikler, atılımlar yapmıştır.
Tabii, Sevgili Garo Paylan da burada olsaydı Credit Suisse'yle de ilgili olarak bir söylemde bulunmak istiyorum, onu duymuş olurdu. Orada, rapora baktığımızda raporun 176'ncı sayfasında diyor ki: "Bu belgede yer alan bilgi ve analizler güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş veya bunlardan gelmiş ancak Credit Suisse bunların doğruluğu veya eksiksizliğiyle ilgili herhangi bir beyanda bulunmamakta ve kullanımından kaynaklanan herhangi bir kayıp için sorumluluk kabul etmemektedir." Aslında kendisi de raporda bu kaynakların sağlıklı olmadığını göstermektedir.
Ben bu düşüncelerle bu yeni düzenlemenizin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Teşekkür ederim.