CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Şimdi, değerli arkadaşlar, ben de tabii uzun yıllar bürokratlık yaptım, burada izni verecek ana kurum Tarım ve Orman Bakanlığı. Zaten Tarım ve Orman Bakanlığı uygun olmayan bir yere zaten izin vermez, kendi Bakanlığı tarafından uygun görülen bir yere izin vereceği için bu konuyla alakalı diğer bakanlıkların da görüşünü alıyor. Bir kere zaten sanki böyle Tarım Bakanlığı, efendime söyleyeyim, devletin malını birilerine peşkeş çekiyormuş gibi... Arkadaş, bu anlayış yanlış. Bir kere buna bir bakalım. Önce Bakanlık kendisi izin vermeyi uygun görüyor, daha sonra da ilgili bakanlıkların görüşünü alıyor. Dolayısıyla, iki aylık bir süre uygun bir süre. Üstadımız özellikle bunu söylüyor.

Bakın, arkadaşlar, bazen sahaya gitmek, orada inceleme yapmak, keşif yapmak, bu konuyla ilgili rapor hazırlamak, uzman mühendislerin rapor hazırlaması için on beş günlük süre çoğu zaman yetmez. O yüzden iki aylık süre uygundur. Dolayısıyla, bu meseleyi kalkıp da böyle farklı alanlara çekmek doğru değildir. Bu, yıllardan beri bürokraside uygulanan bir şeydir arkadaşlar. Bu, yeni olmuş bir şey de değildir. Dolayısıyla burada sıkıntılı bir durum yoktur. Önemli olan burada esas izni verecek olan bakanlıktır, diğerleri zaten tali görüştür. Mesela ben de Çevre Komisyonu Başkanlığı yaptım, mesela Dışişleri Komisyonundan ana komisyon olarak bize bazen evraklar geliyordu, işte, ülkeler arası anlaşmalar, biz bazen komisyonları toplamadan görüş belirtip gönderebiliyoruz veyahut da hiç görüş bile belirtmiyoruz. Yani bu meseleyi böyle kalkıp da hani böyle çok afaki durumlara çekmek de doğru değil. Bu, yıllardan beri Türkiye'de uygulanan bir şey, ilk defa da böyle bir kanun metniyle buraya gelmiyor. Bakın, birçok kanunda bu böyledir. Birçok bakanlık bazen 10-15 tane kuruma yazı yazar arkadaşlar ve bakın, bunların toplanması bazen aylar sürebiliyor. Bu, karşıdaki bürokrasiyi sıkıştırmaktır çünkü eğer bir bakanlık bir yazıya cevap vermez, ikinci yazıya cevap vermez, üçüncü yazıya cevap vermezse oradaki bürokrat sorgulanır arkadaşlar. Bu, biraz da bürokratların -affedersiniz- adam gibi çalışmaya zorlanmasıdır. Bunu böyle anlamak lazım.