BAŞKAN - Başka sorusu olan milletvekilimiz yok.

Benim bir iki sorum ve değerlendirmem olacak.

Şimdi, bu sosyal yardımlara esas teşkil eden bir kayıt sisteminden bahsettiniz. Oradaki değerler üzerinden bir değerlendirme yapılıyor. Bu kayıt sistemimiz merkezî bir kayıt sistemi mi? Diyelim, bir ilin, a ilçesinde ikamet eden biri gezici işçi olmak amacıyla başka bir ile gittiğinde, oranın kaymakamlığına müracaat ettiği zaman direkt kimlik numarasından onun sosyal yardım alıp almadığı, durumunun ne olup olmadığıyla ilgili böyle bir merkezî sistem var mı, varsa hangi verileri içeriyor, onu öğrenmek istiyorum.

Belki şu anda elinizde veri olmayabilir ama şartlı eğitim desteğinden ve doğum yardımından faydalanan kişilerle ilgili istatistikler var mı yıllık olarak? Bunlar sonra bize yazılı olarak da gönderilebilir eğer elinizde hazır yoksa.

Gezici tarım işinde çalışan kadının çalışma ve yaşam koşullarıyla ilgili, zannediyorum, bir çalışmadan bahsettiniz.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÖMER BOZOĞLU - Bir sosyal araştırmamız var Başkanım.

BAŞKAN - Şimdi, bu proje ne zaman başladı? 2002-2015 diye geçiyor burada. Bunun aşaması nedir? Bunu şunun için soruyorum: Bu projeyi yürüten arkadaşlarımızdan bu konuda çağırıp bilgi alma açısından. Proje yeni başlayan proje midir, buna 2012-2015 deyince yol almış bir proje gibi duruyor. Çocuk işinin önlenmesi programından bahsettiniz. Bununla ilgili de Bakanlığınızın bir genelgesi olduğundan bahsettiniz. Bununla ilgili elinizde somut veriler var mı? Çünkü biz çok iyi biliyoruz ki ildeki kurumların ana görev olarak addettikleri konular var, onları yetiştirmekle meşguller, özellikle personel sıkıntısının problem olduğu yerlerde ki mevsimlik tarım işçilerinin en fazla olduğu iller aynı zamanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının personel istihdamı noktasındaki en problemli iller. Yani elimde şu anda veri yok ama hatırlayabildiğim kadarıyla, diyelim Şanlıurfa'da 1 milyon 800 bin nüfus var, artı 500 bin Suriyeli var, 2 milyon 300 bin. 2 milyon 300 bin içerisinde Türkiye'de eğitim çağındaki en fazla çocuğun olduğu 4'üncü il -Ankara, İstanbul, İzmir'den sonra- mevsimlik tarım personelinin en fazla olduğu il ama buradaki personel sayısı Anadolu'nun başka bir ilindeki üçte 1 nüfusunun üçte 1'i. Çok ciddi bir şey söylüyorum. Bu, diğer iller için de geçerli. Şimdi, böyle bir şeyle karşı karşıyayız, yani Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı personel politikasını belirlerken neye göre belirliyor, bu konuda bilmiyorum, personelci arkadaş var mı, çünkü bu kondu defalarca... Daha önce de Bakan düzeyinde bu konu iletildi. Çünkü yoksa bu genelgelerinizin, çocuk işçiliğin önlenmesi falan, bunların öyle, bu yörelerde genelgeyle falan çözülmesi mümkün değil. Yani 2,5 milyonluk bir şehirde, bir bakıyorsunuz, çalışan personel sayısı 80, 600 bin nüfusu olan ilde çalışan sayısı 240 mesela, 250. Şimdi, böyle bir politikada en dezavantajlı grupların yaşadığı illerde, sizin bu genelgede falan bir şeyiniz mümkün değil. Mesela bu çocuk işçilerle ilgili ben bu genelgenizin sonucunu öğrenmek istiyorum. Yani karşılığı olmadığını bilen bir çiftçi olarak, mevsimsel tarımsal işçilerin yoğun olarak yaşadığı bölgede oturan biri olarak söylüyorum. Yani bizim köyümüzün etrafındaki 80-90 köyün yüzde 90'ı mevsimlik işçi, birebir akrabamız, yakınımız, dostumuz. Yani bu manada bu şeyi soruyorum.

Bir de önerilerinizle ilgili bir kuruldan bahsettiniz. Aslında bir kurul var, yani bir merkezî, 2011'deki genelgeyle Çalışma Bakanlığı bünyesinde, ilgili müsteşar yardımcısının başkanlığında 11 kurum sayılmış, bunlardan 9'u kamu kurumu, 2'si de STK, işte TARIM-İŞ Sendikasıyla... Şimdi, bunların daha fonksiyonel hâle gelmesiyle ilgili biz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından, özellikle raporunda, yani genel anlamda teşekkür ediyorum, genel hatları belirlemişsiniz, "Şunlar olmalı." demişsiniz ama daha somut olarak, yani nokta atışı yapmaya yönelik olarak önerilerinizi biz bu 10 Şubata kadar o raporun içerisinde almak isteriz çünkü bu aldığımız somut öneriler bizim, özellikle raporumuzun sonuç kısmına önemli bir katkı sunacaktır. Mesela ben bu önerinizden somut olarak aldığım, şartlı eğitim desteğinin mutlaka millî eğitimdeki bir modülde bunların kayıt altına alınması ve gittikleri yerlerde de bundan faydalanılması. Bu çok somut bir öneridir. Buna benzer, muhtemelen önümüzdeki günlerde bu konuda bize bir şey yapılabilirse, bir değerlendirme veyahut önümüzdeki raporlarda yer alırsa daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Ben Sayın Müsteşar Yardımcımıza, ilgili arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Bu konularla ilgili bir açıklamanız varsa da sözü size bırakıyorum.

Buyurun.