KOMİSYON KONUŞMASI

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Ben çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir konuya değindi, ben de ileri maddede o konuya değinecektim ama şimdi konu açıldığı için söylüyorum, maalesef böyle bir talihsizlik var.

Tarım ve Orman Bakanlığı bir çalışma yapmış, bu çalışma doğrultusunda Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün kapatılarak Orman Genel Müdürlüğüne bağlanması şeklinde ve Cumhurbaşkanlığına sunulmuş; çok talihsiz bir çalışma, onu söyleyeyim. Bakanla görüştüm o konuda, bu konuda rapor hazırladım ve raporu hem Cumhurbaşkanımıza hem yardımcısına hem bakana sundum; son derece yanlış bir düşünce. Bu konuyu bilmeyen, anlamayan bir ekip tarafından hazırlandığı görülüyor. Bu kurum tam altmış iki yıllık bir kurum. 1958 yılında millî park çalışmaları başlamış Türkiye'de; ilk önce şube müdürlüğü, daire başkanlığı, 76 yılında genel müdürlük hâline gelmiş, 12 Eylül darbesiyle kapatılıyor, 90 yılında tekrar genel müdürlük oluyor ve o günden bugüne kadar da devam eden bir kurum, Türkiye'nin en önemli kurumlarının başında gelen bir yer burası. Çünkü Türkiye olağanüstü coğrafyaya sahip bir ülke, olağanüstü biyolojik çeşitliliği olan bir ülke. Böyle güzellikleri korumak, geliştirmek, tanıtmak, gelecek nesillere bırakmak hepimizin görevi. Bu görevi en iyi şekilde yapan kuruluşların başında Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü gelir. Eğer Türkiye'de korunan alanlar sayesinde birtakım yerleri korumuşsak, kurtarmışsak bu, Doğa Koruma ve Millî Parklar sayesinde olmuştur gerek millî park statüsüyle gerek tabiatı koruma alanı statüsüyle gerek tabiat parkı, tabiat anıtı gibi statülerle yaban hayatını koruma sahalarıyla beraber Türkiye'de çok önemli alanlar bu sayede korunmuştur. Eğer böyle bir teşkilat olmasaydı, Türkiye'de şu anda yağmalanmaya hazır bir sürü yer olurdu. İşte hanımefendinin de bahsettiği gibi, birçok orman alanımız şu anda elden çıkabilirdi. Yani bu, bir süreç tabii, uzun bir süreç. Dolayısıyla Türkiye'de en iyi korunan yerlerin başında millî parklar gelir.

Diğer taraftan, Çevre Bakanlığına bağlı Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü var, bir taraftan da o koruma çalışmalarını yürütür, aynı görevleri yaparlar aşağı yukarı. Aslında kapatılmasından ziyade ikisinin birleştirilmesi çok mantıklı olacak bir durumdur. Çok talihsiz bir düşünce, konuyu bakana da izah ederken "Konuyu maalesef siz bilmediğiniz için böyle bir karar vermiş olabilirsiniz ama konuyu araştırdığınız zaman göreceksiniz çok yanlış, tarihî bir hata yapılmış olur." diye söyledim kendilerine. Nitekim Cumhurbaşkanlığına yazdığım rapor üzerine iade edildiğini biliyorum tekrar gözden geçirilsin diye. Fakat yeterli değil, teklifim şu: Biz Hayvan Hakları Komisyonu olarak, ki hayvan hakları konusu da Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün konusudur, zor şartlar altında görev yapıyor. Ama burası kapatılıp da Orman Genel Müdürlüğüne bağlanırsa bu son derece yanlış olur. Ayrıca Orman Genel Müdürlüğünün mantalitesi çok farklı. Orman Genel Müdürlüğü tomruk üzerine, ağaç üzerine, üretim üzerine, metreküp üzerine kurulmuş bir kuruluş. O konuyla maalesef iç içe olmalarına rağmen alakası olmayan bir zihniyete sahip. Şimdi, dünyanın hiçbir yerinde millî parklarda üretim yapılmaz, Orman Genel Müdürlüğü oraya dahi gözünü dikmiştir, "Kaç metreküp oradan ağaç alabilirim, nasıl üretim sağlayabilirim." falan diye düşünülebilirler.

Yine, bir örnek vereyim, Kaz Dağları Millî Parkı benim dönemimde millî park yapıldı, Çanakkale Vekilimiz burada. Şöyle bir şey yaşadık o dönemde: Ben Kaz Dağlarının tamamının millî park yapılması taraftarıydım ve o konuda epey çaba sarf ettim. Fakat Orman Genel Müdürlüğünden öyle bir dirençle karşı karşıya kaldık ki... Türkiye'deki bütün korunan alanlar eğer ormansa Orman Genel Müdürlüğü önce şunu söylüyor, diyor ki: "Burası benim üretim saham, ben şuradan şu kadar metreküp mal alacağım dolayısıyla orayı koruma altına alamazsanız." diye bir zihniyet var.

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Orman Genel Müdürlüğünü kapatalım Vekilim.

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Her korunan alanda bununla karşı karşıya kalınır. Sonradan zor zahmet sadece Kaz Dağları Millî Parkı yaptığımız alan, Edremit Körfezi'ne bakan kısmını millî park yapabildik.

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Keşke arkaları da yapabilseydiniz.

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Bir de şunu örnek vereyim: Denizli Honaz Dağı da benim zamanımda millî park oldu. Orada şu anda millî park sahasında maden araması yapılamıyor en azından. Yani korunan alanlarda maden araması yapılamıyor ki Kaz Dağlarının o bölgesinde yani Edremit bölgesine bakan yerde arama yapılamıyor, en azından orada yapılamıyor. Yani Kaz Dağları denince tabii, geniş bir alan, o bölgeye Bayramiç'ten Yenice Ormanları da dâhil oraya.

Dolayısıyla korunan alanların Türkiye'de artırılması, bu kurumun daha da güçlendirilmesi gerekirken böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Talebimiz şu, teklifimiz şu: Bu konuda bu Komisyonu da ilgilendirdiği için bu kuruluşun kapatılmaması konusunda bir tavsiye kararı alınması...

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Evet, ben de onu önerecektim.

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - ...ve bu tavsiye kararı doğrultusunda ilgili makamlara bildirilmesini ben teklif ediyorum.

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Taslak metni benim elimde, şöyle: Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Bakanlıklara Bağlı İlgili Kişi, Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatları Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi; bu, uzun bir isim. Taslağın 5'nci maddesi aynen, sayın vekilimizin de ifade ettiği gibi, gerçekten bu birimin kapatılmasına dönük bir öneri. Ben kendisine de teşekkür ediyorum, gerçekten bu konular için biz parti olarak da tepki göstermiştik. Bu Komisyonda ilke kararı olarak...

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Biz de iktidar olarak tepki göstermiştik.

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Çok güzel. Bunu ilke olarak karar altına alalım.

BAŞKAN - Şimdi, 13'üncü madde zaten bununla ilgili, bunu açıkça da yazarız. Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün kapatılmaması konunun ilgisi bakımından da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün de aslında birleştirilmesi diyelim mi ona?

HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, o konuda bir Tabiat Varlıkları müdahale ediyor, bir Millî Parklar müdahale ediyor, bir de ÖÇK bölgeleri olarak müdahale var.

NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Tabiat Varlıklarına bağlandı ya ÖÇK'lar. ÖÇK da müdahale ediyor, millî parkları aslında...