KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.

Benim de bir iki sorum ve değerlendirmem olacak sunum yapan arkadaşlara.

Şimdi, tabii, genel anlamda mevsimlik tarım işçileriyle ilgili bir kayıt olmadığı gibi eğitimle ilgili anladığım kadarıyla da bir kayıt yok. Özellikle bu değerlendirmelerimizde çözüm önerilerinin çok somut olarak... Çünkü, çalışma hayatıyla ilgili, her alanla ilgili problemler var; kamu çalışanlarıyla ilgili konuşursanız burada konuşuruz, işçilerle ilgili, kendilerine göre farklı alanları var. Ama, bunlardan farklı olarak çalışanların çocuklarına da sirayet eden sorun mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitimiyle alakalı problem. Şimdi, mesela somut olarak mutlaka e-okul üzerinden, bir modül üzerinden bunların sayısal anlamda belirlenmeleri... Şimdi, projelerden bahsediyor, mesela bu 2011'deki genelge doğrultusunda bunun sahadaki karşılığı ne, kaç öğrenciye ulaşılabilmiş? Tabii, kayıt olmayınca doğal olarak bunlarla ilgili de belki çok şey olmayacak. Bunları bizim bilmemiz gerekiyor.

Bir de zannediyorum, okullaşma oranının en düşük olduğu... Ki Millî Eğitim Bakanlığı genel politikası çerçevesinde okullaşma oranını artırmaya çalışıyoruz. Okullaşma oranının içerisinde en sıkıntılı alan mevsimlik tarım işçilerinin çocukları, nüfus olarak da en yoğun. Türkiye'de işte diyelim aile başına 2,1 nüfus düşüyorsa, mevsimlik tarım işçilerinde bu 5'tir, 6'tır, 7'dir yani işte Adıyaman'da 5,1; Şanlıurfa'da 6,7 herhâlde geçenki sunumda... Yani, bizim okullaşma oranını artırmamızın da aslında temel yolu bu mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitimiyle alakalı. Biz özellikle rapor kısmında bunu çok önemsiyoruz, belki bu cümle biraz kaba olacak ama büyükleri kurtaramazsak bile çocukları mutlaka kurtarmamız lazım bu şeyin içerisinden. Bunlarla ilgili ne yapılması lazım? Mesela, bazı projelerden bahsetti, 10 milyon euro, Levent Bey bahsetti bunun büyüklüğünden. Şimdi, ben Millî Eğitim Bakanlığının yatırımları ve bütçesini az çok eğitim sorununun en fazla olduğu il olan Şanlıurfa'dan takip ettiğim için, Şanlıurfa'da bir yıl içerisinde yapılan okul sayısı 351, 420 trilyon, yalnız aralığın son haftası ek ödeneklerinden gönderilen para 34 trilyon. Yani, bu 10 milyon euro, 50 milyon euro, 120 milyon euro bir para değil. Onun için, bize somut olarak... Mesela bunların tabii kayıt altına alınması, sizden önce Tarım Bakanlığında çiftçiler, belki ocak ayında başlayacak olan bir tarım ürünüyle ilgili önceden kaç aile gidecek, bunların kaç çocuğu var, bunların mutlaka Millî Eğitim bünyesinde bir bilgi sisteminde toplanması ve onlara yönelik olarak belki gezici öğretmen olabilir, belki bunların oradaki yatılı bölge okullarında -sayılarına göre- orada bir sınıf açılması yani somut olarak bu öneriler üzerinden bizim millî eğitimle ilgili net bir yol haritası ortaya koymamız gerekiyor.

Arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum, çözüm önerilerini genel hatlarıyla bize sunmuşlar, belki bir zaman probleminden dolayı da olabilir. Önümüzde, zannediyorum, iki üç haftamız var, şubatın ortalarına doğru... Bu konuda özellikle bize çok somut olarak, işin maddi boyutuna hiç bakmadan çünkü bunların tümü bir yılda yapılan yatırımların bir yıldaki rakamını geçmez. Bunlarla ilgili, bizim yasal altyapıyla ilgili ne yapmamız lazım Komisyon olarak, bunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine biz arz edeceğiz, oradan da inşallah bu temel sorunu çözüp, aynı zamanda Millî Eğitim Bakanlığı da, hepimiz de hem o okullaşma oranının artması hem de çocuklarımızın nitelikli eğitim almasıyla ilgili önemli bir katkı vermiş olacağız. Ben özellikle bunu bir değerlendirme olarak ve göndereceğiniz raporlarda talep olarak ifade edeyim.

Sayısal verileri sormuyorum çünkü rakam olmadığı için, işte kaç tane çadır okul yapılmış falan, daha ziyade -zannediyorum- proje bazında yürüyen işlerle ilgili bilgiler var, genel anlamda bir bilgi yok, bu ancak bu işin altyapısıyla ilgili.

Bir de yine bu meslek edindirmeyle ilgili -gerçi İŞKUR ama- mesleki teknik eğitimde buradaki yetişkinlerle ilgili neler olabilir?

Bir de bildiğim kadarıyla -yanlışsa düzeltin- 4+4+4'deki son 4'ünde açık öğretim lisesinde okuma imkânı var, öyle mi? Şu anda bizim açımızdan, zaten mevsimlik tarım işçileri ailelerinin çocuğunu eğitim noktasında devam ettirmemeyi düşünen ailelerin zorunlu olarak ilgi alanlarına giren kısım 4+4, ondan sonrası açık öğretim üzerinden devam ediyor. Özellikle bu 4+4 kısmıyla ilgili biz -ana okulu da tabii bunun içerisine dâhil olmak üzere- gerekirse Millî Eğitimle tekrardan bir toplantı yapabiliriz çünkü bunu çok önemsiyoruz yani çocukların eğitimi konusu çocuk işçiliğini de engelleyecektir aslında, çocukları okullulaşmaya sevk ettiğiniz zaman çocuk işçiliği diye bir problemle karşı karşıya kalmayacağız. Bununla ilgili bir değerlendirmenizi yazacağınız raporda arzu ettiğimi ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum.