BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Benim şehrimde de bu hayat boyu öğrenmeye bağlı olarak halk eğitim kurslarıyla alakalı örgün öğretim dışına çıkmış, yaşı 18'i geçmiş öğrencilere yönelik talepler oldu. Çok şükür, ön ayak olduk; hem Halk Eğitimin desteğiyle hem Büyükşehir Belediye Başkanımızın desteğiyle bir okulu kendilerine tahsis ettik öğretmenleriyle birlikte. Yalnız, burada çok ağır otizmli öğrenciler var yani çevresine zarar verebilecek, anne babasına zarar verebilecek öğrenciler. Farklı zihinsel gruplarda öğrenciler de buraya dâhil edilmekte. Elbette ki bu sadece Millî Eğitim Bakanlığının tek başına çözebileceği bir sorun değil, çoklu bileşenli bir alternatif sunulması gerekiyor. Çünkü buradaki anneler babalar belki buraya çocuklarını veriyorlar ama oradaki eğitim öğretim biraz da çocukların kapasitesiyle de alakalı olarak sadece vakit geçirilmek, orada birazcık da olsun farklı alternatifler sunmak adına güzel ama yeterli değil. Bu konuda neler yapılabilir? Çünkü hocamla da konuştum, gerçekten çok ağır öğrenciler var. Ciddi anlamda evin içerisinde bırakın yabancı bir insanı, annesine ciddi boyutta zarar veren öğrenciler var. Bunların sağlık açısından da değerlendirilmesi ama öğrendiğim kadarıyla da bir çözüm olmuyor. Biraz önce hocam dedi "Bunun bir ilacı yok. Bunun gerilemesi anlamında yapılabilecek bir şey yok ne yazık ki." Ve yine en önemlisi, diğer Bakanlığımıza geçiyorum, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile yine sizinle birlikte belki Sağlık Bakanlığıyla birlikte ortak... Bu çocukların annelerine babalarına bir şey olduğunda bakacak hiç kimseleri yok, baktıracak hiç kimseleri yok. Çok şükür, biz paslı ranzalı çocuk yuvalarından sevgi evlerine dönüştürdük birçok şeyi. Bu çocuklarımızla da alakalı bir girişimde bulunsak, hem şu anki pozisyonları itibarıyla hem sonradan annelerinin babalarının belki hayatta olmayacağı dönemlerle alakalı bir girişimde bulunsak ve bir temenni olarak söylüyorum: Hep dünyayı örnek alıyoruz ama ben bu Komisyona çok inanıyorum, bu Komisyondan çıkacak raporlarla birlikte çok güzel işler yapabileceğimize inanıyorum. Cumhurbaşkanımız da bu konuda gerçekten hem emri verdi hem çok istekli. İnşallah bir gün dünya bizi örnek alsın, dünya Türkiye'yi örnek alsın, hep biz dünyayı örnek göstermeyelim. Yapacağımız güzel çalışmalarla birlikte dünyaya örnek olabilecek, farklılık oluşturabilecek alanlarda bizim kurumlarımızın da imzası olsun, biz de bunun içerisinde bir kırıntı olabilelim inşallah. Bu konuda neler yapılabilir, bir çözüm önerimiz var mıdır, öğrenebilirsem çok memnun olurum.

Tekrar teşekkür ediyorum hepinize.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRÜ MEHMET NEZİR GÜL - Teşekkür ederiz Sayın Başkanım.

Yani bu, bütün bu Komisyonun oluşturulmasının da hikmetine binaen oluşan bir şey aslında. Cevabı Bakanlığımızı ilgilendiren boyutuyla olanı var, Genel Müdürlüğümüzü, artı, diğer Bakanlığımızı çünkü çok geniş bir alanı kapsar. Bizim kendi payımıza düşen, Genel Müdürlüğümüz anlamında yapacağımız şeyler: Programlarımızı çeşitlendirmek, zenginleştirmek, artı, eksik olan programlarımızı oluşturmak, bu anlamda anne babalara yönelik eğitimlerle ilgili bunu gündemimize almak ki notlarımız arasında var. Hem anne babaya hem çocuğa birlikte sahip çıkma anlamında yapacağımız çalışmalar ve bu mevzuyu muhakkak ki birim amirleri toplantısında da yine bir rapor hâlinde, en azından kendi adımıza ilgili Bakan Yardımcımıza da biz yine sunacağız bazı önerilerimizle birlikte. En azından o cepheden de biz bu sürece bir katkıda bulunma anlamında üzerimize düşeni yapmış oluruz.

Cuma günü de Trabzon'da olacağım. Bahsettiğiniz kurum da benim ziyaret edeceğim yerler arasında var efendim, onu da arz etmiş olayım.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Kampta olacağız ama hoş geldiniz diyelim şimdiden.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRÜ MEHMET NEZİR GÜL - Teşekkür ederiz.