KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, TİGEM'i izlediğimiz zaman, TİGEM'deki sıkıntıların en büyüğünün personelden kaynaklandığını görüyoruz. TİGEM'de yerinde de gördük, Ceylânpınar işletmesini gördük, ayrıca TİGEM'in çalışmalarını da takip ediyoruz. Orada çözülemeyen bir personel durumu var, birkaç tane durum var, sadece sözleşmeli alınan personelin alanda çalıştırılması değil, orada çok sayıda insanın da müşavirliğe ve yedeğe çekilerek -nasıl diyeyim, nasıl ifade edeyim bilmiyorum ama- çalıştırılmadan bir ücret ödenmesi söz konusu. Niçin bunlar kullanılmaz, gerekçeleri nelerdir, bunu hızlı çözmemiz lazım. 2013'te 65 kişiydi. Bu aşağıya düştü mü düşmedi mi, onu da öğrenelim. Çünkü bu insanlar konularında herhâlde anladığım kadarıyla uzman konumdalar ama bir şekilde 166 kadro içerisinde bu çok büyük bir yekûn tutuyor. Yüzde 37'si 62, işte, yüzde 40'a yakını çalıştırılmadan atıl vaziyette duruyor. Bunların kısa bir görüşmede bir kısmının değerlendirilmesi konusunda bizim bir görüş alışverişimiz oldu ama bu noktada nereye geldiğini de merak ediyorum.

İkincisi, sözleşmede, ya devletin bir zaafı var. Bakın, her yerde örnek vermeye başladım. Benim kentimde 3 tane uluslararası firma taşeron işçilerini kaldırdı yani hizmet alımını. Benim çalıştığım firmada yaklaşık 28 tane müteahhit vardı ve bunlarda 640 tane taşeron işçisi vardı yani "sürekli hizmet eden -sizinki gibi- sözleşmeli" diyorsunuz çünkü sürekli işi var orada ve o iş yapılıyor. Yapılmazsa olmaz. "Yardımcı işler" dediğiniz işler, siz biraz da ana işleri de yaptırıyorsunuz. 640 tane personeli bir günde kapı dışarı koydu, ertesi gün 540 tanesini geri aldı ve hepsini kadrolu sendikalı yaptı. Uluslararası firma yapıyor Türkiye'de, bunu 3 tane firma yaptı: Bridgestone, Pirelli, Good Year. Bunu yaptılar ve taşeronluğu bitirdiler orada. Yaklaşık 64 tane müteahhidin de işine son vermiş oldu böylece.

Şimdi, bunu özel sektör yapıyor. Bu kadar maliyet hesabı yapabilen, bu kadar enerji hesap eden, maliyet hesap eden, işçiliği hesap eden, her türlü en ufak şeyi hesap eden özel sektör. Ve uluslararası özel sektör büyük bir rekabet olmasına rağmen bunu yapabiliyor. Devlette şu hizmet alımı yöntemiyle sürekli bir işçi çalıştırılmasını, aynı üretim işinde çalıştırılmasını kabul etmek mümkün değil.

Bu konan madde, biliyorsunuz, daha çok teknolojik konularda uzmanlık gerektiren kısa süreli işçiler için kullanılan hizmet alım yöntemi buydu ama bu sürekli işler için dönüştü, biri de TİGEM'de.

Şimdi, geliyor vatandaş, TİGEM'e giriyor. "İş buldum." diye seviniyor önce. Alanda -Biz bir buçuk saatte gittik bir köye, o göçerlerin olduğu köye- çalışıyor, inin cinin top oynadığı bir alanda gece yarılarına kadar çalışıyor vatandaş ama ofiste oturanla aynı statüde değerlendiriliyor ve daha altında ücret alıyor, sosyal haklardan mahrum. Bunu düzeltebilmek için Genel Müdür güzel bir çalışma yaptı, bize de anlatmıştı. Ama Hazine Müsteşarlığı: "Diğer KİT'lere örnek olur." diyor. Ya, bu üretim yapan bir KİT ve alanda bir KİT, kırsalda bir KİT. Yani, KİT dersin, Atatürk Orman Çiftliği de KİT, Ankara'nın göbeğinde üretim yapıyorlar, orada oturan memurla eş tutabilirsin, oturan kadroluyla eş tutabilirsin, o da doğru değil ama bu tamamen kırsal alanda, şehir merkezlerine uzak, sosyal yaşamdan uzaklaşan bir yapıda işe giriyor vatandaş ki üniversite mezunlarının yüzde 30'lara çıktığı bir işsizlikte böyle bir işi bulması büyük avantaj olmasına rağmen, bir süre sonra dayanamıyor, ekonomik şartlara dayanamıyor, doğa şartlarına dayanamıyor ve işten ayrılıyor.

Onun yanında, bir de KPSS'yle girenler var, normal yollarla aldıkları var. Onlar da kırsalda. Bir geçiş şeyi konmamış, orada yıl bazında bir zorunluluk falan konmamış. Giriyor, altı ay sonra başka bir torpil buluyor, siyasi torpil buluyor ya da başka bir şey buluyor, başka bir kuruma daha rahat bir işe giriyor ve TİGEM'in her zaman bir veteriner, her zaman bir tekniker, her zaman bir ziraat mühendisi ihtiyacı sürekli açık kalıyor. Bir defa bunun düzeltilmesi lazım.

Bütün KİT'lerde konuşuyoruz ama devlette sürekli hizmet alımı yöntemiyle bir işçi çalıştırılmasını ya da sözleşmeli personel çalışmasını doğru bulmuyorum. Bundan bir an önce vazgeçilmeli ve TİGEM'in de bu sıkıntısı gerçekten diğer KİT'ler de baz alınarak değil, diğer KİT'lerden ayrıştırılarak özel bir statüyle giderilmeli.

TİGEM'i önemsiyorum. Niye önemsediğimi geneli üzerinde yapacağım konuşmada söylüyorum. Gittim, gördüm, başarılı da buldum çalışmalarını ama dört yıldır da personel problemini çözemiyoruz Genel Müdürün. Geliyor, burada bize anlatıyor, biz de gidiyoruz, yerinde görüyoruz ama personel problemini çözemiyoruz Sayın Başkan. Eğer bir şeyimiz varsa, siz de iktidar partisinin milletvekillerisiniz, biz de destek olalım, TİGEM'in personel ihtiyacını çözelim ki TİGEM bize lazım. Lazımlığını da geneli üzerinde söylerim.

Teşekkür ediyorum.