İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tabii, bu Komisyonun temel amacı, nadir görülen hastalıklarda vatandaşlarımıza yardımcı olabilmek hem hukuki anlamda hem sosyal anlamda hem de sağlık anlamında yardımcı olabilmek. Tabii, Türkiye'deki sağlık sisteminin birtakım problemleri vardır ama bizim 2002'de iktidara geldiğimizden bu tarafa, hele hele 2005'te hastanelerin birleştirilmesinde, daha sonra tüm vatandaşların SGK sistemine alınmasında ve kayıt sistemine geçilmesinde çok büyük aşamalar kat edilmiştir. Eskiden bir vatandaşımız yılda 3 sefer hastaneye giderken bugün bu sistemde aşağı yukarı 7-8 sefer hastaneye başvurmaktadır, hekime başvurmaktadır.

ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - İnsanları çok hasta ediyor olmayalım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hayır, ondan değil.

BAŞKAN - Erişebilirlik arttı.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şöyle bir şey: Eskiden hava yollarını kullanma oranı diyelim ki 1'se şimdi 20. Yani biz insanlara ne yaptık da hava yollarına sevk ettik? Yani bu, hizmetin kolaylaşmasından, hizmetin ucuzlamasından kaynaklanan bir şey. Sizin eğer hastanelerinizin şartları iyi olduysa, hastalar burada tedavi oluyorsa ve diğer taraftan da sosyal güvenlik sistemi bunu karşılıyorsa insanlar bu hizmetten daha fazla yararlanıyor. Bunu bu anlamda düşünmek lazım. Eski hastanelerimize bakın, sigorta hastanesinde ben çalıştım, odalarımız kaç kişilikti? 6 kişilik, 8 kişilik. Bir odada 8 kişi hep beraber yatıyorduk. Mahremiyet diye bir şey var mıydı? Yoktu. Yoğun bakım diye bir şey var mıydı? Yoktu. Uşak SSK Hastanesinin ameliyathanesinde pencereler vardı ya. Sterilizasyon diye bir şey var mıydı? Yoktu. Post-op diye bir şey var mıydı? Yoktu. Hiçbir şey yoktu. Anestezi uzmanı var mıydı? Yoktu. Biz bu şartlardan bu şartlara geldik.

BAŞKAN - Daha da ileri gideceğiz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bugün Uşak Araştırma Hastanesinde 50 tane yoğun bakım yatağımız var ve yoğun bakımda gerçekten de sağlık çalışanları çok bilinçli olarak... Allah onlardan razı olsun. Hasta oraya girdiği zaman hiç yakını olmadan, hiç kimse olmadan ve diyelim ki solunum cihazına bağlı, şuuru kapalı hastalar bir ay, iki ay, üç ay, beş ay yatıyor ve buna devlet bakıyor, sağlık çalışanları bakıyor. Eskiden böyle bir imkân yoktu, bu tip hastaların hepsi yolda vefat ediyordu. Biz şunu yapıyorduk eskiden: Mesela, SSK'lı hasta kötüleşti, ambulansa bindir, başında sağlık görevlisi yok, doktor yok, hiçbir şey yok...

BAŞKAN - Bütün Türkiye'de 500 küsur ambulansımız vardı.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - ...ve yolda bunların çoğu vefat ediyordu. Yani dün ile bugünü karşılaştırıp bugünü kötülemek olmaz. Şunu diyebilirsiniz: "Bugün iyi yerlere geldik ama daha iyi yerlere gelebiliriz." Aile hekimliğiyle ilgili sıkıntılarımız var, sevk zincirini gerçekleştirmemiz lazım, biz de bunu biliyoruz ama vatandaşın çok büyük bir alışkanlığı var, direkt uzmana gitme alışkanlığı var. Yani bunu kırmak zor değil. Bunu daha önce Recep Akdağ Bakanımız döneminde Isparta'da uyguladık, sistem kilitlendi. Biz de bunu istiyoruz. İşte, Sayın Bakanımızın dediği gibi, teşvik edici yöntemlerle bu yapılmalı, yapılması da gerekir.

Diğer taraftan, tıp fakülteleriyle ilgili, bugün Uşak'ta tıp fakültesi, Kütahya'da tıp fakültesi kuruldu, Afyon'da var, eksikleri var, öğretim elemanı eksikliği var ama ben Çukurova Üniversitesi mezunuyum, 1983 yılında girmiştim, o tıp fakültesi açıldığında da bugün Kütahya neyse, Uşak neyse oydu. Yani o gün dört dörtlük müydü, bizim girdiğimiz yıllarda? Dört dörtlük değildi. Her bir branşta aşağı yukarı bir hoca bulursan öp başına koy, bir profesör bulursan öp başına koy ama diyelim ki Ege Üniversitesi kurulduğunda bu şekilde miydi? Neticede bunlar belli basamaklardan geçecek, emekleyecek, sonra yürüyecek, sonra da koşacağız. Yani yarınlara dair bizim umutlarımız çok fazla, inşallah iyi şeyler yapacağız. Ama biz bugün bunların aksaklıkları var diye bunlardan vazgeçemeyiz diye düşünüyorum ben. Yani konumuz bunlarla ilgili değildi.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Bunu ayrıca bir gündem yaparız.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yani siz "Kervan yolda düzülür." diyorsunuz da...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hayır, öyle değil. İmkânlara göre bizim sağladığımız, gerçekten de bugün Türkiye'nin bütçesine göre, kişi başına sağlığa ayırdığı paraya göre verdiği hizmetler kat kat fazladır. Yani eksiklerimizi biliyoruz, inşallah bunları da gidereceğiz.