MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Sayın Gelir İdaresi Başkanı bir bilgi verdi, doğrusu katılmıyorum. Bilgisi şu: "Hep böyle yani indirimle ilgili Bakanlar Kurulu yetkili." diyor. Örnek verdim: Katma değer vergisinde indirimli orana tabi ürünlerle ilgili işlemlerde iadeyi yapmaya Cumhurbaşkanı mı yetkili şu anda?

GELİR İDARESİ BAŞKANI BEKİR BAYRAKDAR - Hayır.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Maliye Bakanlığı yetkili.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13'üncü maddesinden itibaren bütün istisna maddelerine bakın, "İndirimle ilgili usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir." der. Bunun ondan bir farkı yok. Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na bakın, yine aynı şekildedir. Burada da (2)'nci fıkraya doğrusunu yazmışsınız, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir, yukarıda diyorsunuz ki: "Cumhurbaşkanı yetkili." Yani "Sayın Cumhurbaşkanından talep geldi, bunu böyle koyduk." diyorsanız bürokrat olarak size bir şey söylemem.

BAŞKAN - Şimdi, Sayın Hamzaçebi...

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Hayır, hayır. Bitireyim sözlerimi Sayın Başkan.

Susabilirsiniz...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben söyleyeyim izin verirseniz.

BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi'nin konuşacak dili var. Lütfen, size de söz vereceğim. Sizin dışınızda 3-4 kişinin söz talebi var Sayın Bekaroğlu, bastığınız anda veremem ki.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teknik olarak doğru değil.

İki, "2035 yılı acaba uzun mu?" derken, "uzun" demedim. Acaba uzun mu? Mutlaka bir hesaba dayanıyordur. Tabii ki bir sınır getiriyorsunuz ama bugün "2035" deyip yarın "Çok fazla araba üretildi, bunu 2025'e çekelim." diyemezsiniz. Verdiğiniz bir söz var devlet olarak, kanun çıkmıştır. Bu nasıl bir hesaba dayandı? Yani bir üretim hedefi var herhâlde önünüzde. Maliye Bakanlığına, bunlar Gelir İdaresine sunulmuştur. Bu nasıl bir hesaba dayanıyor? "Kaç mükellef giriyor?" derken Sayın Başkan cevap verdi bana. Dedi ki: "Bu madde kapsamında başvuran kimse yok." Madde henüz yürürlüğe girmedi ama bu tip düzenlemeler talep üzerine yapılır. "Talep" derken talebi yadırgamıyorum, elbette idareye vatandaşlar, mükellefler, yatırımcılar gelir dertlerini anlatırlar; haklı görülür, ülke ekonomisine katkı vereceği görülür. "Bir saniye, bu konuda bir yasal düzenleme yapalım." denilir, bu çok doğaldır. Bu talepleri asla yanlış bulmam. Talep üzerine idarenin harekete geçmesini de doğru bulurum. Elbette bürokrasinin görevi odur. Ya siyasetçi, bakan bunu söyleyecek ya bürokrasi bakanın önüne getirecek. Sorduğum, bu kapsamda bu madde taslağı kimleri... "Kimleri" de demeyelim, önemli değil kimlikleri. Yani kaç kişi var? Acaba birkaç kişi var da ne bileyim 1 milyon otomobil ürütebilecek miyiz? Bir projeksiyon olmalı, onu öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.