İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Burada, kanun çıkmadan önce yatırım yapmış bir müteşebbisin hakkının verilip verilmemesini tartışıyoruz. Tabii, bu bir kişi; verilebilir de, verilmeyebilir de ama bizim daha önce başımızdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum ben. Orman arazisini turizm alanı ilan edip de oraya, diyelim ki, turistik tesis yapmayla ilgili 2011 yılında bir düzenleme yapılmış, orada diyelim ki termal otelde veya normal otelde hiçbir fark yokmuş. 2012 yılında da bir yönetmelik çıkarmışız, demişiz ki: "Termal otele yatırım yapanlara yüzde 50 indirim, kırk dokuz yıllığına." Şimdi, bizdeki yatırımcı da diyor ki: "Ben şimdi burayı otel yapacağım ve benden bir yıl sonra yapanın 2 katı kira ödeyeceğim buraya, bu haksızlık." Yani, bu pencereden buna bakılabilir.

Diğer taraftan, burada, tabii, bu maddenin özünden daha çok, enerji üretimimizle ilgili, nereden enerji üreteceğimize yöneldik. Tabii ki işte, güneşten, rüzgârdan yenilenebilir enerji en ideali fakat tabii, bir de şehirlerimizde ve sanayilerimizde oluşan atıklarımız var bizim ve bunları nasıl bertaraf edeceğimizi de bilemiyoruz. Bunlarla ilgili hem bertaraf etme hem de bunlardan enerji üretme konusunda bütün şehirlerde yeni yeni girişimler var. Ben şunu sormak istiyorum: Burada, biyokütleden enerji elde edilmesinde bizim, Türkiye'deki payımız nedir? Diğer taraftan, dünyadaki diğer gelişmiş ülkeler bu biyokütleden enerji elde ediminde ne durumdadır? Onları öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.