| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .07.2019 |
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, 15, 29 ve 30'uncu maddelerle ilgili genel bir değerlendirme yapacağım, o nedenle süremi ona göre takdir ederseniz memnun olurum.
BAŞKAN - 29 ve 30'la ilgili de mi yapacaksınız?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - 29 ve 30'da ayrıca bir konuşma yapmayacağım, belki bir soru sorabilirim oralardan.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısının verdiği bilgiye göre bu maddede on yıllık teşvik süresine kıyasla sekiz yıl süre verilmiş olan bir işletmenin teşvik süresi diğerleriyle eşitleniyor, elbette eşitlemek lazım, bir haksızlığın olmaması lazım. O bağlamda bu eşitlemeyi uygun bulduğumu ifade etmek isterim. Sayın Bakan Yardımcısından 29 ve 30'uncu maddelerde de kapsama giren şirketlerle ilgili bilgi vermesini şimdiden talep ediyorum.
Enerji piyasasıyla ilgili genel bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bugün enerji piyasasının temelini oluşturan 4 tane kanun vardır: Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Piyasası Kanunu, LPG Piyasası Kanunu ve Petrol Kanunu. Her 4 kanunun ortak bir ilkesi vardır, o enerjinin, enerji kaynağının yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu bir şekilde tüketicilere sunulmasıdır. Bu piyasaları düzenleyen 4 kanunun yine ortak amacı bu piyasaları rekabete açarak fiyat düşmesini sağlamak ve tüketicinin yararlanmasını sağlamaktadır. Rekabet olacak, fiyat düşecek, düşen fiyattan bütün tüketiciler, bütün işletmeler yararlanacaktır. Yine bu 4 kanun piyasayı serbestleştirdiği için kamu sektörü enerji yatırımlarından çekildi, özel sektörün bu alanlarda, enerji piyasasında yatırım yapması amaçlandı. Ancak kamu sektörünün piyasadan çekilmesiyle doğan bu boşluğu bugüne kadar özel sektörün dolduramadığını görüyoruz. Bazı rakamlar vermek istiyorum: 2002 yılında tüm enerji sektörü sabit sermaye yatırımlarının gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 1,5'tur. Bunun yüzde 1'i kamudan yüzde yarımı da özel sektörden geliyor. Şu anda elimde 2017 yılı rakamları var, sonraki rakamlar elimde yok. 2017 yılı için bu rakam, millî gelirin yüzde 0,6'sı olarak gözüküyor, kamu ve özel sektör için toplam. Yani kamu bu alandan çekildiği zaman oradan doğan boşluğu özel sektör giderebilmiş değildir. Enerjide Türkiye arzulanan yere gelmiş değildir. Bereket ki -bereket ki derken, parantez, ünlem işaretini koyuyorum oraya- ekonomide bir kriz var ve ekonomide enerji talebi o kadar artmıyor. Enerji talebi, sürekli olarak büyüyen bir ekonomide artmış olsaydı, bugün bir dönem yaşadığımız o enerji darboğazlarını yeniden yaşayacaktık. Böyle münferit düzenlemelerle, şirketlere birtakım süre uzatımlarıyla enerji sektöründeki darboğazı aşmamız mümkün değildir; bu konuda ciddi bir politika değişikliğine ihtiyaç var, önce bunu tespit etmek gerekiyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili şunu söylemek isterim: Nehir tipi hidroelektrik santrallerine Türkiye aşırı derecede yüklenmiştir. Nerede bir nehir, dere görülmüşse onun üzerine kaldırabileceğinin üzerinde, potansiyelinin üzerinde enerji santrali kurulmuştur. Ben Trabzon'un Araklı ilçesindenim; Araklı ilçesinden denize dökülen Karadere'nin üzerinde 5 tane HES vardır. Geçenlerde bir sel oldu; selin olduğu günün ertesi sabahı Trabzon Araklı'ya gittim, oradan Çamlıktepe Köyü'ne çıktım, Çamlıktepe Köyü'nde dere yatağının üzerindeki HES'i gördüm. Sel o HES'i de almış, götürmüştü. Bir havza planlaması yapmaksızın, bir yer planlaması yapmaksızın, gelişigüzel bir şekilde bu nehirlerin üzerine HES'leri kurduğunuz zaman Türkiye'nin HES potansiyelini artırmış olmuyorsunuz; doğaya zarar veriyorsunuz, çevre halkına zarar veriyorsunuz ve bilinçsiz bir şekilde de bunlar yapılmış olduğu için herhangi bir selde o HES'ler süpürülüp götürülüyor sel tarafından. Türkiye'de enerji sektöründe yeni bir bakışa ihtiyaç var, yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç var.
Söyleyeceklerim bunlardan ibaret. 29 ve 30'uncu maddelerde Sayın Bakan Yardımcısından ayrıca bilgi rica ediyorum. 30'daki YEKA'ya -yenilenebilir enerji kaynakları alanı- ilişkin süre uzatımlarında ne yapıyoruz? Neden o kadar çok uzun bir süre uzatımına gitmişiz? Onları da şimdiden sorayım.
Teşekkür ederim.