KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Değerli arkadaşlar, dünden beri bu yeni yasa teklifini görüşüyoruz. Dün 7 maddeyi görüştük, kabul ettik. Fevkalade güzel müzakereler oldu, diğer gruplardaki arkadaşlar tecrübeleriyle güzel katkılar yaptılar. Bugün 8'inci maddeden başladık, toplamda 15 farklı kanunda ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapıyoruz.

Tabii "torba kanun" denmesine benim de ilk zamanlarda canım sıkılıyordu çünkü "torba" ve "torbacı" ifadesi bizim argoda, sokakta hoş şeyler değil ama ben de iki dönemdir, yaklaşık dört yıldır, işte 1 Kasımdan beri Plan ve Bütçe Komisyonundayım, aramızda çok tecrübeli arkadaşlarımız da var. Sanıyorum, geçen dönemde yine bu tartışmalar sırasında Bülent Bey mi demişti, bu "torba" ifadesinin Roma hukukundan beri kullanılan bir ifade olduğunu söylemişti.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Romalılar 2 maddelik bir kanun yapıyorlar, torba kanunu yasaklıyorlar.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Öyle mi? Ama ifade o zamandan beri geliyormuş.

Çok sayıda kanunun görüşüldüğü bir teklifi ifade etmek için henüz yerine bir kavram geliştiremedik, arayışa devam edelim, yeni bir kavram bulalım.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Geliştirmemize gerek yok, kaldıralım, o kadar.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Geçen dönemde beraber çalıştığımız Antalya Milletvekili Mehmet Günal Bey bunun kitabını yazmış "Torbadaki Hukuk" diye. Her ne olursa olsun, tabii, malumunuz "İhtiyaçlar sonsuz, kaynaklar kıt." ifadesi kapitalizmin bir ifadesi de olsa hayat dinamik, yeni gelişmeler karşısında yeni yasalar gerekiyor. Hükûmetlerin de bu yasaları, çözümleri bulması lazım.

Önümüze 32 maddelik yürürlük ve yürütme maddesiyle bir teklif geldi. Tabii, bu teklifte çok sayıda Aspirin tedbirler yok ama sosyal güvenlikle ilgili bugün görüşmeye başladığımız 8'inci ve 13'üncü maddeleri kapsayan maddeler arasında da önemli değişiklikler var. Elbette, bu, inşallah, sadra şifa olur, çözüm üretir ama ne son olacak ne de ilk. Ta, 1978'den beri bu konuda değişiklikler yapılmış. Kanun teklifinin gerekçesinde de ifade edildiği gibi bu konuyla ilgili... Ne diyor? 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda ne yapıyoruz?

Borçlanma tutarının hesaplanmasına esas olan prim oranını yüzde 32'den yüzde 45'e çıkarıyoruz. Borçlanılan sürelerin 5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık olarak kabul edilmesi.

Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerini borçlananların bu sürelerinin Türkiye'deki sigortalılık başlangıç tarihinden geriye götürülen sürelere, Türkiye'de sigortalılıkları olmayanların ise borçlarını tamamen ödedikleri tarihten geriye götürülen sürelere mal edilmesi amacıyla değişikliğe gidiliyor.

Değerli arkadaşlar, tabii, zorunlu ihtiyaçlardan sonra hemen güvenlik ihtiyacı gelir. Güvenlik ihtiyacı, fiziki güvenliğin yanında, sosyal güvenliktir aynı zamanda. Türkiye Cumhuriyeti de sosyal bir hukuk devletidir diyoruz. Ama burada adaletin de tesisi gerekir. Yani yurt dışında çalışan emekçi kardeşlerimizin kendi ülkelerinde prim ödeyerek ikinci bir emeklilik almaları... Devletimiz bu hakkı tanımış, geçmişten beri devam ediyor ama gelinen noktada belli ki bir adaletsizlik söz konusu. Yani Türkiye'de ikamet eden emekli vatandaşlarımız ile yurt dışından gelip de emeklilik hakkı kazanan vatandaşlarımız arasında da bir eşitsizlik olmuş. Bu kanun teklifinde bir kere, verilmiş bir hakkın geriye alınması söz konusu değil. Gördüğümüz o. Sadece borçlanma şartları değişiyor. Ama şu güne kadar ki... Demin ne denildi? Aylık bağladığımız 672 bin vatandaşımız var ki bunların haklarında bir geriye gitme zaten söz konusu değil, kanunlar geriye yürümüyor, biliyorsunuz. O bakımdan, uygulamada birlikteliğin sağlanması için böyle bir teklif önümüze geldi.

Elbette, bu son olmayacak, değişen şartlara göre farklı kanunlarda da farklı hususlarda da mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi kanunlar yapacak. Hani deniliyor ki: "Keşke, daha önce düzgün, sağlam bir şey olsaydı da bu noktalara gelinmeseydi." O zaman Meclise ve Komisyona pek iş düşmezdi, biz işsiz kalırdık. Her zaman söylediğimiz gibi hayat dinamik, şartlara göre, yeni durumlara göre mutlaka yasal değişiklikler de yapmamız gerekiyor.

Bu bakımdan, bu teklifin 8'inci ve 13'üncü maddesi arasında Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili yapılan değişikliklerde bir geriye gidiş yok, uygulamada birlik sağlanma amacıyla geldiğini düşünüyoruz. Bu bakımdan, teklifi, kanun maddelerini desteklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.