KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Bir kere, Fatma Hanım, size çok teşekkür ediyorum, şu cümleniz çok güzel, onu biz de tekrar edelim.

Değil mi? "Yeryüzünün melekleri bunlar, Allah'ın bize emanetleri." diyor, bu bir.

İkincisi, İzzet Alp, sana da gerçekten çok teşekkür ediyorum hatta şöyle yapalım, arkadaşlarımızın sormak istedikleri varsa bu bölümü istisna yapalım, soru-cevabımıza özel başlayalım.

Sadece ben bir iki bir şey ilave edeceğim. Bir kere, sen tüm buradaki arkadaşlarım için, bu aileler için bir rol modelsin. Hani vardır, şöyle, bir sanatçılar vardır özendiğimiz, liderler vardır; sen öyle birisin şu anda. Kendini hiç şey görme, sen çok özel, çok bir rol modelsin gerçekten. Buna böyle devam et. Ne kadar çok katkıda bulunabilirsin; belki bize çok katkıda bulunuyorsun şu anda, onu düşün. Yani iyi bir eğitimcisin, onu düşün. Benim eşimin bir şeyi vardı yani hep öyle söylüyordu: "Bu eğitimde aileleri eğitip eğitimci olmalarını sağlamak faydalı." derdi yani şu anda sen iyi bir eğitimci olacaksın inşallah çünkü bu işi yaşayan birisin.

Çok mutlu oldum, çok teşekkür ediyorum.

Tabii, eğitim, eğitim, eğitim; sevgi, sevgi, sevgi...

Bizim evde de şöyle bir şey var: Benim oğlum -anlattım ya- otizm, Down sendromu ve SP var. Biz kavga edemiyoruz hanımla, kavga ettiğimiz zaman hemen bir kere suratı asıyor. Şimdi anlıyorum ki, şimdi yeni bunu anladım ki "Ayıp ayıp, kocaman adamlarsınız." diyor yani. Onun için biz de kavga edemez hâle geldik. İyi oldu, bize bir katkısı oldu yani. Bunu da söyleyeyim.

Şimdi, Fatma Hanım, sizin cümleden anlıyorum ki: "Ayıp ayıp." diyormuş meğer bize çocuk. Hani "Bunlar çok dürüst, bizden daha ileri." dediniz ya. Bizim içimizdeki şeyler onda yok, çok doğru.

Benden bu kadar.

Çok teşekkür ediyorum.