BAŞKAN - Ben de çok teşekkür ediyorum.

Kapatmadan önce birkaç söz de ben sarf etmek istiyorum.

Sayın Bakanım ve değerli katılımcı arkadaşlarım, öncelikle sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bütün sorulara vermiş olduğunuz cevaplar, öncesinden hazırlıklı olarak gelmiş olmanız ve üst düzey bir katılımla Komisyonumuzu bilgilendirmeye gelmiş olmanız nedeniyle teşekkür ediyorum.

Tabii, insan hakları konusu, özellikle işkence ve kötü muamele konusu hepimizin üzerinde çok büyük bir hassasiyetle ve özenle durması gereken bir konu. Bu bağlamda sizlerin sunumundan çıkardığımız neticeye baktığımız zaman, 2015 yılından bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde işkence konusunda herhangi bir ihlal kararıyla karşılaşmamamız benim için ayrı bir önemde, onu ifade edeyim. İnşallah bundan sonraki süreçte de bu anlamdaki çabalarımız netice verir ve ülkemizin haksız ve mesnetsiz isnatlar karşısında, bu iddialar karşısında doyurucu bir şekilde çalışma yaptığını gösterir.

Şimdi, bir de şunu özellikle ifade etmemiz lazım: Tabii, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak, genel olarak milletvekili arkadaşlarımızın, üyelerimizin müracaatları çerçevesinde oluşan konulara ilişkin çalışmalarımızı da gerçekleştiriyoruz, sunumlar alıyoruz, gerekirse gidiyoruz, incelemeler yapıyoruz. Yalnız, değerli arkadaşlar, özellikle şunu ifade edeyim: İnsan hakları bağlamında pozitif mevzuat anlamındaki düzenlemelerimiz birçok ülkenin düzenlemesinden daha iyi noktadadır. Elbette, 465 bin personelimiz var, kişisel bazlı birtakım sıkıntıların hasıl olması da muhtemeldir. İnsanın olduğu her yerde... Bu sadece poliste değil, sağlıkta da olabilir, ulaştırmada da olabilir, belediyede de olabilir; bu olabilir, muhtemeldir. Önemli olan, ortaya çıkan bu sorunların üzerine gitmek, hukuki mevzuat çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırmaları yapmak ve bunların önlenmesine, insan haklarının geliştirilmesine ve ihlallerinin engellenmesine ilişkin çabaları yürütebilmektir.

Şimdi bir parantez açmam gerekiyor. Ben birçok yurt dışı seyahatine katıldım, yurt dışında da okudum. Emin olunuz ki Batı ülkelerinin Türkiye'ye parmak sallayan tavrı karşısında, ayar veren sözleri karşısında bizatihi kendi içerisinde yaşamış oldukları insan hakları ihlalleri hiç de azımsanacak düzeyde değildir. Özellikle İslam karşıtlığına, göçmen kaçakçılığında yakalanan ya da tutulan göçmenlere ilişkin her gün basına yansıyan ifadeleri, raporları görüyoruz. Bugün İtalya, göçmenlere evini açan, kapısını açan, onlara yaşam alanı sunan insanlarla ilgili bir kanun hazırlığı içerisinde ve bunu bir suç fiili olarak tanımlama çabası içerisinde. Akdeniz'de, Ege'de botlarla gelmek isteyen o insanların hayvanlar için kullanılan "mahmuz" dediğimiz o mahmuzvari aletleri kullanarak âdeta ölüme terk edildiklerini, derin sulara gömüldüklerini gördüğümüz bir süreci görüyoruz. Ülkemize, milletimize haksızlık etmeyelim. Eksikliklerimizi giderelim, mutlaka insan hakları konusundaki farkındalığımızı geliştirelim. Bakınız, son on beş yıl içerisinde, on yedi-on sekiz yıl içerisinde zamanaşımının olmaması işkence konusunda, insanlığa karşı bir suç vasfının kazandırılması, sıfır tolerans, özellikle 94'üncü maddenin değiştirilmesi 2004 yılında, insan haklarını düzenleyen bir uluslararası sözleşmeyle pozitif mevzuatın çelişmesi hâlinde uluslararası sözleşmenin kabul edileceği, yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde ülkemize ilişkin ihlal kararlarının alınmasına gerekçe teşkil eden kimi mahkeme kararlarını veren hâkimlerin ilerlemesinde ve kademe almasında bu işin nazara alınacağına ilişkin ilke, daha sayısını ifade edemeyeceğimiz birçok çalışma ülkemizin insan hakları konusunda geçmişe oranla çok daha ileri bir noktada olduğunu bize gösteriyor. Elbette, ortaya çıkacak birtakım problemlerle ilgili olarak bundan sonraki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz, dikkat edeceğiz.

Bir de kendi Komisyon üyesi arkadaşlarımıza dönük bir ifade kullanmak istiyorum. Burada sık sık Komisyonumuzun çalışmadığına, yeterli gerekli işleri yapmadığına ilişkin ifadeler kullanıyorlar; bu bir haksızlık. Bakınız, 2.621 adet başvuru var. 2.621 adet başvuruyu okumakla geçirdiğim zamanı siz tasavvur edin, gelen cevapları siz tasavvur edin. Öbür taraftan, 3 tane alt komisyonumuz var, bunlar devam ediyorlar çalışmalarına. Ama şöyle bir şeye de katılmam: "Ben her istediğim şeyi talep edeceğim ve bir onay makamı, bir onama makamı gibi Komisyon karar alacak." Böyle bir anlayışla Komisyonun çalışmadığına ilişkin bir söz ortaya koyarsanız bunu da kabul etmem.

Arkadaşlar, Komisyonumuz bu anlamda üzerine düşeni yapmaya devam ediyor, bundan sonraki aşamada da devam edecektir.

Bu vesileyle benim özellikle sunumun milletvekili arkadaşlarımıza verilmesi, gönderilmesi konusunda sizlerden bir talebim olacak Sayın Bakanım.

İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MUHTEREM İNCE - Onları güzel bir şekilde basıp hemen ulaştıralım.

BAŞKAN - Aynı şekilde, özellikle elektronik ortamda da bunları bize gönderirseniz çok daha yararlı olur.

Diğer taraftan, hukuk eğitimi konusunda Sayın Tanal Vekilimizin, Ebrü Günay Vekilimizin özel talepleri oldu ama bunları tüm Komisyon üyesi arkadaşlarımıza iletmeniz konusunda bir ricamız var.

Bu duygu ve düşüncelerle katkı sunan bütün Komisyon üyesi arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Sorular ve sunum kısmında göstermiş olduğunuz performans ve sunum niteliği nedeniyle sizlere de çok teşekkür ediyorum.